Sinif Mucadelesi
Suriye

İç savaşın yaşandığı ülkede kitleler rehin alınmış durumda

Çarşamba 10 Ekim 2012

Bu gün Beşar El Esad’ın ordusunun baş kaldıran en yüksek rütbeli subayı olan Suriyeli general Manaf Tlass, BFMTV tarafından yapılan bir röportaj sırasında, “Suriye halkı kendi kendini kurtarma, özgürleştirme yeteneğine sahiptir” ve “ne Fransa, ne Amerika ne de Türkiye tarafından kurtarılmak istiyor” diye bir açıklama yaptı. General, NATO Genel Sekreteri’nin “askeri müdahalede bulunmaya hiçbir niyetlerinin olmadığını” hatırlattığı bir anda yaptığı bu açıklamayla en azından büyük güçlü devletlerin seçimlerinin ne olduğunu çok iyi anladığını gösterdi.

Bu açıklama, ABD ve Fransa tarafından yapılan, Suriye rejiminin elinde kimyasal silahların bulunduğu ve kendi halkına karşı kullanabileceği biçimindeki açıklamanın ardından yapıldı. Aslında Amerikalı ve Fransız yöneticiler eğer rejim kitlelere karşı kimyasal silah kullanırsa müdahale edecekleri konusunda Suriye rejimini uyardılar. Aslında bu açıklamalar, rejimin bir buçuk yıldır sürdürdüğü daha şimdiden 27 bin kişinin ölümüne ve 200 binden fazla kişinin de ülkelerini terk ederek mülteciye dönüşmelerine yol açan baskı ve şiddetin sınırlarını aşmaması gerektiğini bildiren uyarıcı ve alaycı bir bildirim olarak da anlaşılabilir.

Suriye diktatörlüğü, karşı koyan mahalle ve kentleri bombalayarak, biyolojik, kimyasal ve de nükleer silahlara dokunmadan, geleneksel silahları kullanmaya devam ediyor. Diktatörlük Halep’te, Özgür Suriye Ordusu’nun ele geçirdiği mahalleleri, halkın öfkesini bu isyancı orduya karşı çevirme ümidiyle bombalayarak harap etti.

Suriye Ulusal Konseyi ise, taktiklerinin de gösterdiği gibi bu kitleleri hiç de umursamıyor. 2011’deki “Arap baharının” ardından kitlelerin protesto gösterileri bütün ülkeye yayılırken, islamcı ya da eskiden Esad’ın rejimine sadık olan militanlardan oluşan silahlı gruplar, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin az çok açık desteğinden yararlanarak Esad rejimine karşı silahlı mücadele başlattılar. Kitlelerin ödeyeceği maliyet ne olursa olsun, onlara sadece ya kaçmak ya da bombalamalar altında ölme seçeneğini bırakarak mahalleleri ve kentleri işgal ettiler.

Emperyalist güçler, güncel durumda doğan gerçek iç savaş koşullarında, var olan klanın yerini alacak bir ekip arayışı konusunda, her zaman olduğundan daha da çok dikkatliler. Genel olarak Suriye Ulusal Konseyi pek kontrol edilebilir gibi görünmüyor. Bu nedenle de, Afganistan’da ve yeniden Libya’da beklemedikleri bir biçimde yaşadıkları gibi daha sonra düşmanca kendilerine dönebileceği korkusuyla, onlara istedikleri ağır askeri levazımatı vermeyi reddediyorlar.

Batılı hükümetler, onların bölgenin denetimini ellerinde tutmalarını sağlayacak Esad’ın klanıyla rekabet edecek veya onun yerine geçecek kişiler arıyorlar. Yukarıda anılan, Esad’ı terkeden yukarıda anılan general ve eski başbakan, kendi kontrolleri altında bulunan birlikler ve kitleler arasında belirli bir inandırıcılığa sahip olurlarsa bu işi yapabilirler. İşte emperyalist güçler öncelikle bunu ölçmek istiyorlar.

Bu bekleyiş sürerken, Birleşmiş Milletler Teşkilatı yeni bir diplomatik bale başlattı ve Cezayir’li eski bir bakan olan Lakhdar Brahimi’i rejim ile Suriye Ulusal Konseyi arasındaki diyaloğun yeniden sağlaması konusunda görevlendirdi. Öyle ki Birleşmiş Milletler’in kendisi bile bu işi “hemen hemen olanaksız” görüyor ve bir kaç hafta ya da bir aç ay daha aldatmaya çalışıyor. Bu arada savaş sınırı geçti ve Türkiye’de üçü çocuk beş can aldı. Türkiye hükümeti, karşılık olarak, sınırdaki birkaç askeri hedefe top atışı yaptı, savaşı kışkırtan bir tezkereyi meclisten geçirdi ama sınırda yaşayan kitleleri, gelecek tehlikelerden korumak için Hiçbir şey yapmıyor.

Eğer bir gün politik bir çözüm bulunursa, bu çözüm harap olmuş Suriye kitleleri ve onun demokratik ve sosyal istemleri hakkında aynı kuşkuları duyan, değişik askeri kliklerin etki bölgelerine bölünmüş bir ülkede olacak. LO (4.10.2012)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2012  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 172 - 5 Ekim 2012  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?