Yangınların ve sellerin sorumlusu kim?
Geçtiğimiz aylarda meydana gelen yangınlar ve sellerin neden olduğu insan ve maddi kayıplar nedeniyle, sorumlusunun kim olduğuna dair birçok tartışma oldu. Öncelikle şunu ortaya koymak gerekiyor. Artan ve ağırlaşarak felakete dönüşen doğa olayları, yalnızca Türkiye’ye özgü değil. Benzer tarihlerde tüm dünyada yangınlar ve seller oldu.
Türkiye’deki yangınların ve sellerin sorumlusu olarak ilk başta akla PKK getirildi. Yapmaya çalıştıkları, gerçek sorumluyu gizleyerek halkta oluşan öfkeyi başka bir noktaya yöneltmekti. Bu gerekçe tutmayınca belediyelerin sorumlu olduğu, yangın söndürme uçağı tartışması gündemde tutuldu. Bakanlar, felaketleri arttıran HES’lerden karayollarına, hatalı yapılaşmaya kadar, her alanda patronların önünde set olup onları korudular, çıkarlarını savundular, hatta esas mağdurun patronlar olduğunu söylemekten utanmadılar.
Gerçek sorumlu kâr hırsıyla hareket eden kapitalizmdir. Kâr hırsı yeri geldiğinde doğayı talan etmekle, yangın söndürme ekipmanlarına gerekli yatırımı yapmamakla kendini gösteriyor. Daha fazla kâr edebilmek için insan dahil tüm canlı yaşamının korunması, gereksiz maliyet olarak görülüyor ve tek kuruş harcamamak için hiç dikkate alınmıyor. Onlar için bu maliyet kalemleri toplumun ezici çoğunluğu için maliyet değil, zorunlu tedbir. Kendi azınlık çıkarları için toplumun büyük kesiminin faydasını yok etmekten asla geri durmazlar. Patron, bunu devlet vasıtası ile yapıyor. Yani esas sorumlu kapitalist üretim ilişkileridir.
Dünyanın yaşanabilir bir yer olması, toplumun çoğunluğunun faydasını gözetmesi toplumun en büyük sınıfı olan işçi sınıfının iktidarı ile mümkündür. İşçi sınıfı, dünyayı kendi çıkarları için çoğunluğun çıkarlarını hiçe sayan asalakları yok ederek daha yaşanabilir bir hale getirecektir. (02.09.21)