Emekçiler iş, aş istiyor; siyasiler seçim
Erdoğan’ın yeterince yıprandığını düşünen muhalefet partileri, erken seçim istiyor. Birkaç ay önce, “biz istemiyoruz, Erdoğan yapmak zorunda kalacak” diyorlardı. Birkaç ay ötesini bile öngöremeyen bu partiler, uzun vadeli sorunları nasıl çözer?
Erdoğan’ın mafyaya karşı çıkacağı, demokrasiye yöneleceği, hatta MHP ile yollarını ayıracağı söylendi. Tersine Erdoğan, mafyadan medet umdu, ortağına daha sıkı sarıldı.
Destekleyen patronlar dahil tüm AKP çevresi, devlet olanaklarıyla bugünkü konumlarına ulaştı. Kaybetmemek için her şeye razılar, her yolu deniyorlar.
İşte bu ortamda muhalefet partileri yanlışlarını anlattığı AKP’nin düşkünlüğü üzerinden kendine oy istiyor. Böylece emekçileri iyice kokuşan düzenin içinde tutup iktidar değişikliğiyle sorunların çözüleceği masalına inandırmaya çalışıyor.
CHP’nin kendi siyasetinden çok AKP’ye yönelttiği eleştiriler öne çıkıyor. Akşener yapacaklarını sıralıyor ama zaten yapmayacağı için söyledikleri ninni gibi geliyor.
Eski AKP’lilerse daha kendi geçmişlerinin hesabını vermedi. Davutoğlu ve Babacan, gıdım gıdım konuşuyor, Erdoğan’ın hışmından çekiniyorlar. Nitekim Erdoğan, birçok kez Davutoğlu’nu doğrudan medya ve hukuk yoluyla hedef alıp karaladı.
Erken seçimde, HDP’li siyasetçilerin talepleri de etkili olacak. Belediye seçiminde örtük olarak destek veren HDP’li siyasetçiler, bu kez somut pay isteyecektir. Böyle bir gelişme AKP’nin Kürt düşmanı, bölücü siyasetini kışkırtarak milliyetçi MHP oylarını arttırabilir. Bu durum istenenin tam aksi.
Muhalefet, HDP’yi dışarıda bırakarak iktidar olabileceğini düşünüyorsa seçim bir tartışma olmaktan çıkabilir. Ancak HDP’yi dışlayarak seçim kazanma planı Kürt kitleleri dışlayacağı için seçim halklar arasında bölünmeyi arttıracaktır. (05.12.20)