Ayrımcılığa ve baskılara karşı
11 Aralık’tan bu yana Meclis’te Hindistan Başbakanı, Partisi BJP’nin önerdiği bir yasayı uygulanması amacıyla görüşülüyor ve bu nedenle on binlerce kişinin katıldığı protesto yürüyüşlerine sebep oluyor. Polisin yürüyüşlere karşı uyguladığı baskı, şimdiden 25 kişinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına yol açtı ve baskı, devam ediyor.
Söz konusu olan yasa, Citizenship Amendement Act (CAA) , diye adlandırılıyor ve amacı Bangladeş, Pakistan ve Afganistan gibi komşu ülkelerden dini baskı nedeniyle kaçan göçmen kişilere vatandaşlık vermek. Ancak bu yasa değişikliği sadece Hint, Hıristiyan, Budist, Janist, Persi ve Sih kökenli kişileri kapsıyor. Sözü edilen ülkelerde Müslüman kökenli kişilere baskı yapılmadığı bahanesiyle onlar bu yasadan yararlanamayacak.
Bu yasa, sadece Müslüman kökenlilerin değil birçok Hintli vatandaşının da tepkisini çekti, çünkü var olan ayrımcılıklara bir yensini daha ekleyip kitleleri daha da bölmeyi amaçlıyor.
2014’de iktidara gelen Hint milliyetçisi BJP ve Başbakan Narendra Modi, Hindu kökenli vatandaşların önyargılarını kullanıp işçi düşmanı siyasetleri ve yoksulları hedefleyen siyasetleri uygulamaya çalışıyor. Geçen ilkbaharda yapılan seçimde elde ettikleri zaferi kullanarak, bu saldırıları daha da artırdılar.
Bu yasa, Hindistan’da yaşayan nüfusun %14’ünü oluşturan ve sayıları toplum 1.3 milyar nüfusun 201 milyonunu oluşturan Müslüman kökenli kitlenin maruz kaldığı ayrımcılıkları daha da artıracak ve bu da halkı daha fazla bölmesi için kullanılacak.
Elbette başka bir amacı da hükümetin, seçim kampanyası süresince yaptığı vaatleri yerine getirmemesini ve kalkınmanın %6.1 değil, %5 ile sınırlı kaldığını ört bas edebilmek için kullanmaktır.
Hükümet ayrıca çok yaygın olan yolsuzlukları, işsizliği (6 yıl içerisinde 9 milyon istihdam azalması yaşandı), günde 2.5 avrodan daha az para ile geçinmek zorunda kalan 800 milyon yoksulun yaşadıklarını gizlemeye çalışıyor.
Özellikle öğrenci yüyüşleri olmak üzere tüm yürüyüşler kanlı bir şekilde bastırılmaya çalışıldı. Buna rağmen, ülkenin Kuzey-Doğu bölgelerinde yoğun olan yürüyüşlerin, bütün büyük kentlere yayıldığı ve protestoların yasaya karşı çıkmayı aştığı görülüyor.
Modi, 22 Aralık günü milyonlarca aileye ulaşabilmek için tüm ülkede toplantı düzenleyeceklerini, onlarca basın toplantısı yapacaklarını açıklamsına rağmen, tepkiler hiç dinmediği gibi tam aksine artıyor. Öyle ki açıklamanın ertesi günü hem Başkent Delhi’de hem de diğer büyük kentlerde protestolar daha yoğun bir şekilde devam etti. LO (26.12.2019)