Ana sayfa > Arşiv > Arşiv 2013 > Sınıf Mücadelesi Sayı : 185 - 1 Kasım 2013 > Fabrikalardan... İşyerlerinden > Gıda
Patronlar tek tiptir
Patronlar inançlı olsun, inançsız olsun, milli ve dini bayramları sevmez. Bunların tek bir inançları var; kâr ve işçiyi çok çalıştırmak. Bayram tatili bitti, her işçi tatilden aynı şekilde yararlanamadı. Özellikle özel sektördeki taşeron işçilerin çoğu tatilden yararlanamadı.
Tatil dönüşü iş yoğun, işçi az, neredeyse her işçiyi ikiye bölecekler. İşçinin çok yoğun çalışıp yorulduğu halde işi yetiştiremediğini bilen müdürle patron yanımıza geldi. “Kendinizi yormayın, oturun, dinlenin, acele etmeyin” dediler. Bilmeyen der bu müdür tam işçi dostu. Elbette çok yorulduğumuzda dinlenebiliriz ama çıkış saatimiz belli değil ki. İki saat dinlensek, işten iki saat geç çıkacağız, üstelik fazla mesai ödemesi de yok. Müdür bey bizim bedenimizden bize ziyafet çekiyor.
Öyle hızlı çalışıyoruz ki kazalar kaçınılmaz. Sonunda bir arkadaş elini kesti, doktora bile götürmediler. Kendi başına hastaneye gönderilmiş. Şefe gidip kızdık, yolda düşer, bayılır, dedik, şef “elini kesmeseydi” diye karşılık verdi. Bir süre sonra arkadaş geri geldi, eline dikiş atılmış 4 gün iş göremez raporu verilmiş. Müdür, idare et git, çalış demiş. Arkadaş zorlanarak çalışıyor, şef görünce kızdı. Bırakıp gitmesini, raporu bitince gelmesini söyledi. Ancak şefin kızgınlığı, raporlu olmasına rağmen çalışmasına değil, işçinin rapor alması. İşte böyle çok işçi dostu bir şef. (Bir işçi)