Sinif Mucadelesi
Brezilya

Başarılı bir genel eylem günü

Çarşamba 7 Ağustos 2013

11 Temmuz günü, Haziran ayında toplu ulaşım zamlarına karşı yapılan eylemlerden sonra sendika konfederasyonları grevler ve yürüyüşler şeklinde bir günlük genel eylem çağrısında bulundular.

Bu çağrıya olumlu yanıt verildi: Milyonlarca emekçi greve katıldı ve bu katılım sadece kamu sektörü ile sınırlı değildi. 80’den fazla otoyol ve büyük yol kapatıldı, Latin Amerika’nın en büyük limanı olan Santos ve Pernambouc eyaletindeki 75 bin emekçinin çalıştığı Suape limanıda hayat durdu. Eylemler petrol rafinelerinde, büyük inşaatlarda , Ford ve Volvo gibi otomotiv fabrikalarında da gerçekleşti.

Büyük kentlerde gerçek bir genel grev yaşandı. Örneğin Porto Alegre ve Belo Horizonte gibi kentlerde toplu taşımacılık durdu. Porto Alegre kentinde öğrenciler bir gün öncesinde kent belediye binasını işgal ettiler.

Eylemleri sayesinde toplu taşımanın öğrencilere ve işsizlere ücretsiz olmasını ve toplu taşıma hizmetleri defterlerinin şeffaflaşması için herkese açık denetimi öngören 2 projenin oluşmasını elde etti. Tabi ki bu projelerin onaylanması gerekiyor. Ancak toplu taşımanın herkes için ücretsiz olmasını hedefleyen eylemler devam ediyor.

Bu genel eylem günü, son 20 yıl içerisinde yapılan en büyük kitlesel eylem olup işçi sınıfının yeniden ön plana çıkmasını sağladı. Sendika Konfederasyonlarının istekleri farklı olup fazla iddialı değil. Örneğin iktidardaki İşçi Partisi’ne bağlı olan CUT konfederasyonu somut istekleri ileri sürmeyip “toplum ile diyalog” gibi muallak laflar söylüyor. Sağcı muhalefete yakınlığı ile bilinen Forca ekonomik değişiklikler ve enflasyona karşı mücadele gibi yuvarlak laflar ediyor. Bu konfederasyonların esas amacı, “biz de varız” demektir. Bu nedenle de 30 Ağustos günü için yeni bir genel eylem çağrısında bulunup, bunun kesinlikle bir genel grev olmayacağına vurgu yaptılar.

Hükümete gelince, iyice sıkışmış durumda. Örneğin kamuoyu yoklamalarında Haziran ayındaki eylemlerden sonra desteği %60’tan %30’a düştü ve Başkan Dilma Rousseff, bunu telafi etmek için seçim sistemi ve partilerin mali kaynaklar konusunda bir reform önerdi.

Daha istikrarlı bir parlamenter sistemden söz edip (Brezilya parlamentosunda 30’ya yakın farklı parti temsilcisi var) bir sürü yolsuzluk nedeniyle itibarını yitirmiş siyaset yaşamına yeniden itibar kazandırmak için daha çok şeffaflık ve dürüstlük gerektiğine vurgu yapıyor. Ama Başkan, onu destekleyen ancak bu çarpık seçim sisteminden mali olarak kaynak elde eden partiler tarafından bile azarlandı. Şimdi ise Başkan, sağlık sistemindeki sorunları çözeceğinden söz ediyor ama esas amacı gündemi işgal edip Ocak 2014’de yapılacak başkanlık seçimlerini yeniden kazanmak için itibarını yeniden yükseltmektir.

Gerek İşçi Partisinde gerek ülke genelinde bazı çevreler Lula’nın yeniden başa geçmesi gerekliliğinden söz ediyor. Eski bir sendikacı olan Lula ülkeyi ekonomik bir refah dönemi olan 2003-2010 yılları arasında yönetmişti. Lula’nın desteği yıpranmadı ve o da bunu kullanmaktan çekinmiyor. Örneğin son yürüyüşlerden söz edip, bunların ülkenin ekonomik başarılarından kaynaklandığını ve gençlerin daha iyi eğitim almış olmalarından dolayı daha iyi bir yaşam istemelerinin de gayet anlaşılabilir bir şey olduğunu rahatça anlatıyor.

Ülkedeki ekonomik ve toplumsal durum hükümetlerin yeteneklerine veya beceriksizliklerine bağlı değil. Dilma Rousseff toplu taşıma alanındaki Haziran ayı krizine kadar olan sürede Lula kadar desteğe sahipti. Öyle görünüyor ki artık dünya ekonomik krizi Brezilya’yı da vurmaya başladı ve işçi sınıfı bunun bedelini ödememek için harekete geçmeye hazır görünüyor. LO (26.7.2013)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2013  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 182 - 3 Ağustos 2013  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?