Ana sayfa > Arşiv > Arşiv 2013 > Sınıf Mücadelesi Sayı : 182 - 3 Ağustos 2013 > Fabrikalardan... İşyerlerinden > Gıda
Sorunlarımız katlanarak büyüyor
Taşınacak makinelerin sökülmesi devam ediyor. Patron o kadar acele ediyor ki iş kazası kaçınılmaz oluyor. Ay içerisinde makine sökümü yaparken kaynak yapan bir işçi düşerek kolunu çatlattı. Olay yerini inceleyen doktor emniyet kemeri
takmadığı için işçiyi suçlayarak savunma istedi. Orada bulunanlar işçinin kemerinin olduğunu ve düştükten sonra kendilerinin kemeri çıkarttığını ayrıca kemer takılacak bir yer olmadığını söyleyerek işçiyi savundukları için olayın üstü kapatıldı.
Bu arada Tuzla’ya gidecek 40 işçi servis güzergahlarını görmeleri için karşıya götürüldü. Bu işçilere servis güzergah listeleri verilerek güzergah dışında ev bulmamaları söylendi. Tuzla, Pendik, Sancaktepe, Kartal gibi yerlerin gezdirildiği işçiler kiraların ve ev fiyatlarından yakınıyorlar. Bu yakınmayı ücretlerindeki artış isteği olarak algılayan patron gidenlere ücret artışı yapılmayacağını tekrar belirtti.
Bütün bunlar olurken Tuzla’da çocuk bezi bölümünde çalışan işçiler makine dairesinde patronun yapmaya çalıştığı gibi kaygan vardiya üsulü esnek çalıştrılıyorlar. Bu işçiler Ayazağa’daki işçilerin direnip kazandıklarını duyunca üçlü sabit vardiya çalışmak istediklerini söyleyerek itiraz etmişler. Hatta kısa bir süre de olsa üretimi durdurmayı başarmışlar. Araya sendikacılar girmişler ve Ramazan boyunca işçilerin istekleri karşılanmış.
Sendikacıların anlattıklarına göre o işçilere çalışma sistemi söylenmiş ve onlar da kabul etmiş. Şimdi bunu istememeleri hatta patron onlara daha yüksek ücret öderken abes. Bunu diyen sendikacı, ne acı!
Aynı sendikacılar, patronun 29 Temmuz’dan bayram sonuna kadar fabrikayı tatil etmek istediğini söyledi. Sendikacılar da tatili bayram sonu verin demişler. Böylece herkes tatili daha iyi kullanabilirlermiş. Neyse patron bunu kabul etmemiş ve şimdi bayram tatilimiz 5 Ağustos’ta başlayacak ve bir hafta olacak. Herkes bunu bekliyordu zaten. Fakat sendikacıların anlattığı tepki çekti. İşçiler “senin görevin şu veya bu olsun demek değil olanı bize ileterek bizim kararlarımızı patrona iletmek” dediler. Ayrıca izin isteyen alıp çıkabilir dediler.
Fabrikada kendiliğinden birden bire patlayan mücadeleler oluyor ve yine başladığı gibi birden bire bitiyor. Bir düzen takip etmiyor. Bunu işçiler olarak bir denetim altına almak ve örgütlü hale getirme görevimiz hala önümüzde duruyor. (Bir işçi)