Sinif Mucadelesi

Mücadeleye devam, İşçiler, gençler, Kürt halkı ve tüm ayaklar, baş olmak için

Salı 9 Temmuz 2013

Gezi parkında daha fazla özgürlük ve demokrasi isteyen gençler, bir araya geldikleri her yerde seslerini yükseltmeye devam ediyor. Ölenler, yaralananlar ve tutuklular için yapılan protestolarda, mezuniyet töreninde, at yarışında, spor karşılaşmalarında, konserlerde. Her fırsatta, Gezi parkı hatırlatılıyor, orada dile getirilen isteklerin arkasında olduklarını ifade ediyorlar.

Polisin şiddetine, öldürmesine siyasi linç kampanyasına karşı durup cesaret ve özveri gösteren gençler isyan ediyorlar çünkü bu düzenin onlara hiçbir gelecek vermediğini derinden hissediyorlar.

Eskiden durumları daha iyiydi ama artık değil. Ailelerinden bunun sorumlusunun AKP hükümeti olduğunu öğrendikleri için özellikle başbakanı hedef alıyorlar. Ama bu bir yanılsama.

Gençler isyan etmekte haklı, gerçekten de bu kokuşmuş kapitalist düzen gençlere hiçbir gelecek vermiyor, veremez. Hele ekonomik krizin giderek daha fazla vurduğu bu dönemde kapitalizm, işsizlik, yoksulluk, toplumun dışına itilme, Kürt olduğunda aşağılama dışında hiçbir şey vaat edemiyor. Çünkü ekonomi ve toplum, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için değil para babalarının kârını garantileyip arttırmak için yönlendiriliyor.

Başbakan, daha önce TEKEL işçileri için söylediği “ayaklar, baş olmak istiyor” sözünü tekrar etti. Gazeteler, bu sözün 1960’larda, CHP’liler tarafından, Demokrat Parti’yi iktidara getiren kitleler için söylendiğini hatırlatıyor. Devran döndü ama iktidarı elinde tutanların düzene isyan eden kitlelere duydukları öfke değişmedi.

Siyasi iktidar ve çevresi, her ülkede, Brezilya’dan Mısır’a, İspanya’dan ABD’ye kadar her yerde aynı vurdumduymazlık içinde. On yıldan fazladır iktidarda olan AKP çevresi, onu destekleyen her türden patronlar çok zenginleşti, güç kazandı. Hükümet olmanın olanaklarını da kullanarak her köşeyi, her koltuğu, her musluğu tuttular. Her mevkiye, her işe, her devlet kademesine kendi adamlarını yerleştirdiler. Daha önce buraları tutmuş olanları dışladılar. Cepleri o kadar doldu ki gözleri doymaz, kulakları duymaz oldu. Tıpkı öncekiler gibi.

İşte başbakan, son yıllarda palazlanan, güçlenen bu kesimlerin en önde gelen sözcüsü, organizatörü, en iyi çalışanı. Ama onun hizmetleri, sadece kendi çevresine değil, bugün sözde demokrat kesilen TÜSİAD sermayesinin de işine geldi, geliyor. Taşeronlaşma, iş güvencesinin yok edilmesi, iş güvenliğinin hiçe sayılması, kaçak çalışmanın kolaylaştırılması, patronlara vergi indirimleri, eğitim ve sağlık alanlarında para kazanma olanaklarının yaratılması, özelleştirme kıyakları, devlet olanaklarıyla ihracat yapma ve daha niceleri, islamcı, laik, tüm patronlara hükümetin en büyük hediyesi oldu.

Hükümetin ekonomik ve siyasi kararlarıyla patronların cepleri şişer, gözleri doymaz olurken, gençlere de işsizlik ya da güvencesiz düşük ücretli işler, milliyeti ya da dini inancı nedeniyle ayırımcılık düşüyor. Lise mezunu her dört gençten biri işsiz. Üniversite mezunlarında işsizlik daha fazla. İş bulamayan üniversite mezunları, polis olmak için başvuruyor.

Asıl karşı çıkmamız, isyan etmemiz gereken bu düzendir. Hangi parti iktidara gelirse gelsin, özünde aynı siyasetleri uyguluyor, uygulayacak. Brezilya’da soldan gelen bir devlet başkanı var, Avrupa ülkelerinde de, Mısır’da kendine İslamcı diyen bir yönetim geldi. Kitleler için hiçbir şey yapmadılar, yapmayacaklar.

Milyonlar, talepleri için mücadele ederken, fabrikalar, madenler, inşaatlar, tarlalardaki üretim hiç durmadı. Başbakan, bin bir yalanı da katarak işçilere seslendi, bunlar çapulcu, iş beğenmiyor, içkici, terörist diyerek onların gözünü boyamaya kandırmaya çalıştı. Ve böylece kendisinden vazgeçmeyi bile göze alan patronlara, işçileri işyerinde tuttuğunu, üretime, kârlarına en ufak bir zarar gelmediğini göstermeye çalıştı. Bu düzeni ayakta tutanın, işçilerin emeği, çalışması olduğunu çok iyi biliyor.

Bu nedenle onurlu bir yaşam ve onurlu bir gelecek istiyorsak, herkese iş, iş güvencesi, insanca bir ücret, sağlıklı çalışma koşulları istemeliyiz. Bu taleplerimiz bizi işçi sınıfıyla birleştirir ve güçlendirir. (01.07.13)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2013  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 181 - 5 Temmuz 2013  Site yaşamını izle Başyazı   ?