Ana sayfa > Arşiv > Arşiv 2013 > Sınıf Mücadelesi Sayı : 180 - 7 Haziran 2013 > Sınıf Mücadelesi’nin Sözü
Dört ay süren grevden sonra yönetim geri adım atmak zorunda kaldı
PSA’nın Aulnay’deki grevcileri 17 Mayıs Cuma günü, 16 Ocak tarihinde başlayan grevi askıya alma kararı aldı.
Hala grevde olan iki sendika, CGT ve CFDT’den greve son verme kararını içeren bir protokolü imzalamalarını istediler. Bu protokol uyarınca, “işle ilgili ağır hata” gerekçesiyle ama aslında grev yaptıkları için işten çıkarılan 4 işçi, hem sosyal planlamanın çerçevesindeki mali önlemlerden hem de grevcilere verilen tazminatlardan yararlanacak biçimde yeniden işe alınacak. Yönetim aynı zamanda haklarında dava açılan üç temsilcinin işten çıkarılmasından da vazgeçecek.
Dört aylık grev sırasında, PSA Aulnay yönetiminin sürekli olarak ücretlerini ödediği memurları tarafından onlarca şikayet dilekçesi sunuldu. Bu şikayetlerin hepsi iptal edildi. Ayrıca, sosyal plan uygulamasında ayrımcılık kurbanı olmaktan kuşkulanan grevciler, başka yerlere tayinleriyle ilgili yazılı garanti elde ettiler. Grevciler için grevin mali sonuçları azaltıldı: ayda 2.5 gün gibi bütün ücretli izinlerin geri alınması, yarım ay olarak ödenan 13. ay maaş ikramiyelerinin yüzde yüz ödenmesi, fabrikanın diğer işçileri gibi işsizlik maaşlarının ödenmesi.
Son olarak, 31 Mayıs’tan önce PSA’yı terk etmeyi tercih eden grevcilerin 20 000 avro tazminat almaları da öngörüldü. Bu miktara, sosyal planlamanın öngördüğü, kişisel durumlara göre örneğin 10 yıldır PSA’da çalışan ve ayda brüt 2000 avro kazanan işçiler için 40 bin avro gibi, değişik miktarlarda tazminatlar da ekleniyor. PSA’yı terk eden grevciler ortalama olarak 60 avro alacaklar.
Ayrıca grev, PSA grubu tüm emekçilerinin, işten atılma tazminatı, idarenin grevden önce iş yeri değiştirme, taşınma ve erken emeklilik için önerdiklerinden çok daha iyi kazançlar elde etmelerini sağladı.
Bütün bu elde edilen haklar, şimdiye kadar grevi bırakmanın en iyi seçenek olduğunu sağlık veren SIA, CFTC, FO gibi greve katılmayan sendikaları çileden çıkarttı.
Aktif ve demokratik bir grev
Grevciler fabrikanın kapıtılmasının ekonomik anlamda çok büyük bir israf olduğunu sürekli vurgulamış olsalar bile, bunu önlemek var olan koşullarda onların başaramayacakları bir konuydu. Bu, 200 hatta 500 grevci için, Peugeot ailesi ve ne kendi ne de CRS’lere (Ulusal Güvenlik Güçleri, çevik güçler) çağrıda bulunmaktan çekinmeyen Sosyalist Parti (SP) Hükümeti’nden oluşan bir güç karşısında mümkün değildi.
Bunun için, sadece bütün Aulnay çalışanlarını değil aynı zamanda da en azından bütün PSA’nın çalışanlarını harekete geçirecek çok farklı bir güçler dengesi gerekliydi. Ancak, grevle elde edilen haklar, ne sosyal planlamanın iyileştirilmesi, ne de 17 Mayıs’ta imzalanan protokolle sınırlı değil.
Birçok işçi kendilerini topluca savunamadan işten çıkarılırken, PSA Aulnay’in grevcileri, Peugeot ailesine karşı kesintisiz bir savaş yürüttüler. Greve katılmayan birçok işçinin de desteğiyle, Aulnay’daki üretimi felç ettiler. Sadece kendileri ya da Goodyear, Virgin, Presstalis gibi diğer işyerlerindeki işçilerle birlikte, PSA Saint-Ouen, PSA Poissy, Renault Flins Renault Cleon, Lear, Geodis Faurecia, Air France gibi diğer tesisleri ziyaret ederek birbiri ardına protesto gösterileri gerçekleştirdiler. İşten çıkarmaların yasaklanması için ülkenin emekçilerinin tümüne seslendiler. Grevlerini, on binlerce emekçinin dayanışmasıyla, uzun süre direnmelerine yardımcı olacak 800 bin avro gibi bir yardım toplayarak finance ettiler.
Önceden ilan ederek ya da “sürpriz” bir biçimde, böyle karşı çıkılmaktan çılgına dönen, PSA’ya, MEDEF (Patronların Sendikası), UIMM nezdinde patronlara ve hükümete karşı eylemlerini ve baskınlarını arttırdılar. Ayrıca, bu grev, başından sonuna kadar, demokratik, bilinçli bir biçimde, işçilerin kendileri tarafından gerçekleştiridi.
Kararları, her gün, hatta günde iki kez toplanarak, genel kurul toplantısında demokratik bir biçimde aldılar. Grevin başında, 2012’nin Temmuz ayında, fabrikanın kapatılacağının ilan edilmesinden itibaren var olan mücadele komitesini izleyen bir grev komitesi oluşturuldu.
Bütün grevcilere açık olan bu komite hemen hemen hergün toplanıyordu. Sandviç ve yemek tedarikinden para toplanmasına kadar, yürütülecek eylemler ve grevin ortaya çıkardığı sayısız sorunlar da dahil her şey tartışılıyordu.
Mücadele devam ediyor
Grevciler, 21 Mayıs salı gününün sabahı, protesto gösterileri yapmak için atölyelerde toplandılar. Grev askıya alınmış olsa bile, mücadelenin devam ettiğini göstermek istiyorlardı. Ayrıca üretim de henüz başlamış değil.
Hafta içinde yeni bir genel kurul toplantısı yapmaya karar verdiler. Çünkü her birinin seçimi ne olursa olsun PSA’nın üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmesi için hareket halinde olmak gerekiyordu. Grevcilerin bir kısmı önümüzdeki günlerde fabrikayı terk edecekler.
Diğerleri birkaç ay daha Aulnay’de kalacaklar. İş arkadaşlarının yanında 31 Aralık 2013’te tamamen kapatılması düşünülen fabrikayı en iyi koşullarda terk etmek için mücadele etmeye devam etmeyi hesaplıyorlar. Fabrika’da kalmayı tercih edenler ise PSA’nın Poissy, Saint-Ouen, vb gibi diğer fabrikalarına gönderilmeyi bekleyecekler.
Grevin askıya alındığı son hafta dahil grevciler, fabrika içerisinde toplanmaya devam ettiler. Çünkü, çözümlenmesi gereken daha çok sorun vardı. Fabrikadan ayrılacak olan işçiler, ayrılma şartlarını görüşmek için yönetimin yanına gittiğinde diğerleri ne olacağını bekliyorlardı. Örneğin; fabrika yönetimi, ayrılma şartlarını çarpıtmaya çalıştığında işçiler olarak, kolektif bir biçimde müdahale etmek gerekti ve sonunda yönetim, burada da geri adım atmak zorunda kaldı.
Diğer bir kısmı, RATP, SNCF veya ADP gibi kuruluşlara girmeye çalışacaklar. Bu emekçilerin hepsi, bu mücadelede militanlık, insanlık ve politik alanda çok şeyler öğrendiler. Onları birleştiren aralarındaki bağlar çözülmeden sürecek kadar güçlü görünüyor.
İşçiler atölyelerde hala grevin bitişini ve protokolü tartışıyorlar. İşçiler arasındaki bir başka tartışma konusu ise, PSA’nın devam edecek olan saldırıları.
Tüm işçiler bu dört ay süren grevin büyük gururunu taşıyorlar. Hepsi de patronların sınırsız para ve kâr elde etme hırsı karşında sürekli olarak mücadeleyi sürdürme konusunda kararlılar.