2012 yılı bazı emekçiler için mücadeleyle geçti
2012 yılında temel gıda maddelerine, gaza, elektriğe, petrole yapılan zamlar, 4.5 milyona yakın işsiz sayını tehdit olarak kullanarak esnekliği, çalışma şartlarının daha da kötüleşmesini dayatarak patronların ve büyük bankaların kârını garantilediler.
Ama yine de emekçiler bu zor şartlara rağmen haklarını koruyabilmek için sınırlı da olsa direnişler geliştirmeye çalıştılar. 2012 yılı, 2011 yılına göre, bu açıdan yapılan işçi sınıf mücadelelerinde artış olduğunu açıkça gösteriyor. Örneğin haklarını alabilmek için sendikalı olmak ya da sendika değiştirmek isteyen, ücret zammı, insanca çalışma koşulları, güvenli iş istekleri temellerinde en az 44 iş yerinde ciddi mücadeleler verildi. 20’nin üzerinde iş yerinde emekçilerin mücadelesi başarıyla sonuçlandı.
Bunların başında Antep Organize Sanayi Tekstil bölgesinde 9 Ağustos 2012’de, grev yasağına rağmen, örgütlenip komiteler kurup mücadele başlatan 5 farklı fabrikada 6 bine yakın işçinin mücadelesi geliyor. 120 bin emekçinin çalıştığı bu sanayi bölgesinde mücadeleye geçen işçilerin kararlı tutumu karşısında, mücadelenin bütün sanayi bölgesine yayılma tehlikesini gören patronlar, 100 liralık bir zam vermeyi kabul ettikleri için mücadele 18 Ağustos günü başarılı bir şekilde sona erdi. Bu mücadelenin de etkisiyle sanayi bölgesindeki diğer patronlar da, işçilere ücret zammı ve belirli haklar vermek zorunda kaldı.
Diğer mücadele örnekleri arasında 15 Temmuz’da direnişe geçen Roseteks, 19 Haziran’da başlayan DHL işçilerinin eylemleri, 31 Ağustos Darkmen, 30 Kasım Eklim Radyotör, 12 Aralık’ta Denizli’deki Deba işçilerinin başlattığı ve sonra İstanbul’a taşıdıkları mücadeleler var. Ek olarak da AKP’nin sivil havacılık iş kolunda grev yasağı getirmesine karşı Hava-İş üyeleri 29 Mayıs günü greve çıktı. Ardından greve çıkan THY emekçileri 30 Mayıs’ta direnişe geçti. Direnişteki emekçiler her cumartesi THY büroları önünde yaptıkları eylemlerini sürdürüyor.
İşçi sınıfının 2012 yılında yaptığı mücadelelere son örnek olarak 29 Aralık’ta Topkapı Şişecam emekçilerinin başlattığı eylem var. Şişecam’ın Topkapı’daki fabrikasını Eskişehir’e taşıma kararı ardından patron “Eskişehir’deki fabrikada asgari ücret ile çalışmak isteyenler başvursun” şeklinde bir yazı yazıp fabrika girişine astı. Bu zamana kadar 2 bin lira civarında ücret alan ve çoğu 20 yıldan fazla çalışmış emekçiler bu kağıdı yırtıp attı. İşçilerin hiçbiri bu öneriyi kabul etmediği gibi fabrikayı işgal ettiler ve 2013 yılına mücadelelerini sürdürerek girdiler.
Yıl içerisinde yapılan önemli işçi mücadeleleri arasında Mart ayında Bursa’daki Bosch fabrikası işçilerinin mücadele sonucu Türk Metal’den istifa edip Birleşik Metal’e geçmelerini ve 12 Kasım Bursa Renault işçilerinin, Eskişehir Arçelik işçilerinin, Otokar Mercedes, İzmit bölgesindeki Ford işçilerinin tepkilerini sayabiliriz.
140 bine yakın metal işçisi Türk Metal’in önerdiği yüzde 18’lık zam talebine bir çok yerde tepki gösterip, gaz ve akaryakıt gibi büyük zamlarla ve genel hayat pahalılığını göz önünde bulundurarak, en az yüzde 40 zam istediklerini belirtip Türk Metal’e karşı çıktılar. Bu tepkiler şu ana kadar güçler dengesini değiştirmemiş olsa da artık emekçilerin giderek sabrının taşmaya başladığını gösteriyor.
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana işçi sınıfının sayısı 16 milyona çıkmıştır (aslında işsizleri de katmak gerekiyor). Toplumda üretilen bütün zenginlikler bu sınıfın eseridir. Şunu unutmamakta yarar var: İşçi sınıfının bu gün “çok güçlü” görünen AKP hükümetine ve hizmet ettiği yerli ve yabancı patronların tümüne diz çöktürecek gücü vardır. Yeter ki kendi öz örgütleriyle sınıf çıkarları temelinde harekete geçsin! (02.01.2013)