Ana sayfa > Arşiv > Arşiv 2012 > Sınıf Mücadelesi Sayı : 166 - 11 Nisan 2012 > Fabrikalardan... İşyerlerinden > Belediye
İşçileri öldürenler kâr edenler
Geçen ay barajda kaybolan işçilerin cesetleri bulunamadan Esenyurt’ta 11 işçi daha öldü. Bir AVM inşaatının şantiyesinde işçilerin yatakhane olarak kullandığı çadırlarda çıkan yangında yanarak ve dumandan zehirlenerek öldüler.
Çalışma Bakanlığı’nın müfettişleri, çadırlarda yangın söndürme aracından elektrik tesisatının kurulumuna kadar, işçilerin güvenliği açısından olması gereken her şey eksik buldu. Yalnızca işçilerin kaldığı çadırlarda değil şantiyenin her yerinde benzer felaketlere yol açabilecek onlarca ihmal vardı. İşçilerin sigortaları da öldükten sonra yapıldı.
Bakan Faruk Çelik, tıpkı barajda olduğu gibi devletin şantiyeleri denetlemesine olanak tanıyan mevzuatı suçladı. Ona göre, mevzuat eksik olduğundan yapılabilecek bir şey yok! Bakan benzer şantiyelerde göstermelik denetim yaptıktan sonra ortadan kayboldu.
AKP’nin iktidar olduğu dönemde altın çağını yaşayan inşaat sektöründeki ilerleme işçi ölümleriyle paralel olarak gidiyor. Patronlara yasal ya da yasal olmayan yollarla maliyeti düşürmek ve kârı artırmak için yaratılan ortam, 2000-2010 yılları arasında inşaat sektöründe 323 işçinin ölmesine sebep oldu. Ayrıca 376 işçi sakat kaldı.
Bizzat başbakanın kendisi yıllar önce “özel sektörümüzün ayağına takılan her türlü prangayı çözeceğiz” demişti. Görünüşe göre de çözmüşler. Patronlar hükümetin yarattığı ya da yaygınlaştırdığı uygulamalarla artık daha cüretkar.
Yalnızca bu yılın ilk iki ayında yaklaşık 750 iş kazası oldu. Sadece mart ayındaki kazalarda 59 işçi öldü. Tüm kazaların sebebi ise aynı: Kurallara uymama, esnekleştirme, taşeronlaştırma ve güvenlik önlemleriyle ilgili gerekli tedbirlerin alınmaması. Tüm bunların ortak noktası ise patronların maliyeti kısmak için işçi yaşamını hiçe sayarak güvenlik önlemi almaması.
Tıpkı geçen ay baraj inşaatında olduğu gibi tüm kazaların ardından yapılan denetimlerde aynı sorunlar ortaya çıktı. Ülkeyi “ileri demokrasi”ye taşımak 29 Şubat’ın izlerini silmek için reform üzerine reform yapan AKP, işçi ölümlerini önlemek için hiçbir düzenleme yapmadı.
Neredeyse on yıl önce taslağı yapılan İşçi Sağlığı Güvenliği yasası hala mecliste bekliyor. Bu yasa tasarısı Avrupa Birliği’nin isteği üzerine hazırlandı ve bugünkü mevzuata kıyasla işçilere daha fazla hak tanıyor. Ancak bu haliyle dahi iş koşullarını tümüyle düzeltmekten uzak. Buna rağmen, patronların tepkisi alan hükümet, yaklaşık on yıldır tasarıyı meclise getirmiyor.
Aslında bu konuda hükümetten bir şey yapacağı beklentisine kapılmak da doğru değil. Zaten iktidarından muhalefetine hiçbir partinin gündeminde iş kazaları önlemek yok. Bu nedenle patronları ve hükümeti gerekli çalışma koşulları yaratma konusunda zorlamak yine işçilerin birliğinden, mücadelesinden geçiyor. (30.03.2012 )