Seçim komedisi ve iktidara atılan şamar
Medvedev’e bakılırsa, 4 Aralık genel seçimi “dürüst, adil ve demokratik” idi. Seçim sahtekarlıklarını açığa vurmak amacıyla gösteri yapan binlerce protestocunun görüşü değildi.
İktidar, “hileyle sandıkların şişirilmesi” hakkında, kuşkusuz ilk defa suçlanmıyor. Seçimi gözlemci olarak izleyen AGİT’in (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) raporuna göre, oy pusulalarının sayımında “çok sayıda usulsüzlük” söz konusu.
Bütün bunları ispatlamak için, iktidar partisi Birleşik Rusya’nın, oyların % 97’sini aldığı Çeçenistan’a kadar gitmeye hiç gerek yok. Orada olup bitenler, yerel diktatörlerin, mafyanın ve Kremlin’in desteklediği uzlaşmacı müslüman Kadirov’un gösterdiği özen sayesinde gerçekleşti.
Yetkililer birçok yerde, seçim sandıklarına, Birleşik Rusya için tomar tomar seçim pusulası bıraktılar. Yoksulların oylarını satın aldılar. Yönetimde ve taşra kentlerindeki büyük şirketlerde, insanlara, seçim pusulasında Birleşik Rusya’nın amblemini işaretlemeleri, daha sonra da bunu kanıtlamak için cep telefonuyla oy pusulasının resmini çekmeleri istenerek, baskı yapıldı. Askerlere gelince, oy kabinine bile girmeden, üstlerinin gözetiminde oy verdirildi.
İşte tüm bunlar, Rus politik sorumlularının ve onların Batılı destekleyicilerinin, 20 yıl önce SSCB’nin (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) yıkılması sırasında halka söz verdikleri meşhur “demokrasinin” tezahürüdür.
Protesto gösterilerine sadece bu uygulamaları açığa vuran militanların değil, yüzlerce tutuklama gerçekleştiren özel Rus polis güçlerinin baskı ve şiddetine rağmen, sıradan insanların da katıldı.
İktidar partisi 13 milyon oy kaybetmesi. Kuşkusuz, yapılan sahtekarlığın büyüklüğü, bu gerçeği silip yok etmeseydi, durum daha belirgin ortaya çıkacak, anlaşılabilecekti.
Birleşik Rusya, önceki Duma’da (milletvekili meclisi) 2007 yılı milletvekili seçiminde oyların % 64,3’ünü alarak ezici bir çoğunluğa sahip. Eski cumhurbaşkanı olan ve yeniden cumhurbaşkanı olmayı ümit eden Putin, partisinin, bu defa oyların % 49,3’ünü almasını hesaplıyor. Seçim modeli özel olarak belirlendiği için bu 15 puanlık düşmeyle bile, 450 koltuktan 238’ini alabiliyor. Ancak, daha önceki gibi, anayasayı Kremlin’in istekleri doğrultusunda şekillendirmek için gerekli olan, üçte iki çoğunluğuna sahip olamıyor.
Bu nedenle Birleşik Rusya’nın diğer milletvekillerinin oylarına ihtiyacı olacak. Duma’daki oyların satın alınması, alışılmış çok yaygın bir uygulama. Üstelik iktidarın seçim yarışmasına katılmasına özellikle de seçim koltuğu edinmesine izin verdiği diğer iki parti, Putin’e fazla itiraz etmiyorlar. İki parti, aşırı sağın, 56 koltukla, milliyetçi Jirinovski’nin partisi LDPR ve merkezi solun, Kremlin’in desteğiyle KPRF’nin (Rusya Federasyonu Komünist Partisi) alanında oy avlaması için kurulan 64 milletvekiliyle Adil Rusya Partisi söz konusu.
Adil Rusya Partisi, parlamentodaki milletvekili sayısını 57’den 92’ye çıkararak en kazançlı parti oldu. Bu partinin sadece adı komünisttir ve SSCB’nin yıkılışından beri hiç de parlak bir muhalefet edemediği gibi tam aksi bir durum söz konusu. Hepsi iş çevreleriyle bağıntılı olan büyükşehir belediye başkanları ve bölge valilikleriyle, iktidarı almadığı zamanlar, kendisini iktidara karşı çok çekingen bir muhalefetle sınırlamaktadır. Ancak, hükümet dışında kalan bu parti, bugünkü iktidarın, yıkıntılarının üzerinde yükseldiği sovyetlerle ilgili geçmişi çağrıştırdığı ölçüde, kitlelerin büyük çoğunluğu, öncelikle emekliler ve “yeni” Rusya’nın emekçileri arasında da bir çeşit sempati kazanıyor. Ek olarak, LDPR’in ve Adil Rusya’nın Kremlin’le olan iyi bilinen ilişkileri ve kendi isteklerini dile getiren bir partinin olmaması nedeniyle, çok sayıdaki seçmen, şu andaki iktidarı reddettiğini belirtmek için oy vermiş olabilir.
Seçmenlerin Birleşik Rusya’nın suratına indirdiği şamar; çoğunun işadamı olması ve birçokları tarafından da hırsız olarak görülmeleri nedeniyle, bu partiden gelen belediye başkanı, vali gibi yöneticilerin suratlarına, bu arada emekçileri küçümseyip hor görmelerine, aşağılamalarına, günyüzüne çıkan yolsuzluklara da birçok yerde indirilmiş iyi bir şamar gibi görünüyor.
Bugünün Rusyasındaki sosyal eşitsizlikler, iktidarın da onayıyla artıyor. Ve bu iktidar, 2008 yılından beri, kendi iddialarının aksine, ülkeyi ve halkı, dünya krizinin etkilerine karşı korumakta giderek daha fazla aciz olduğunu gösteriyor. LO (9.12.2011)