Sinif Mucadelesi
İsrail-Filistin

Esir değişiminden sonra, binlerce Filistinli hala tutuklu kaldı

Pazar 13 Kasım 2011

Birkaç yıldır Gazze’de tutuklu bulunan Gilat Şalil, serbest bırakıldı. İsrail ile Hamas arasında bir hafta önce, Mısır gizli servisinin aracılığı ile imzalanan anlaşmaya göre, ilk etapta 477, ikinci etapta ise 550 Filistinli serbest bırakılacak.

Bu değiş tokuş, İsrail hapishanelerindeki yüzlerce Filistinlinin, gardiyanların toplu cezalandırmalarına karşı çıkmak için eylül ayında açlık grevine başlamalarından sonra oldu.

İsrail hükümetinin hapishanelerinde binlerce Filistinli tüyler ürpertici koşullarda çürüyor. Gilat Şalil’in kaçırılmasından sonra koşullar, daha da ağırlaştırılmıştı. Filistinli tutuklu sayısı hakkında, Filistinli kuruluşlar da dahil olmak üzere kimse bilgi sahibi değil. Bir kurum, bazıları 32, 13 yıl gibi uzun yıllardan beri olmak üzere 5 bin 554 olarak açıklıyor. Binlercesi ise ağır hastalıkla uğraşıyor.

Bu Filistinliler arasında ard arda gelen İsrail hükümetlerinin siyasetleri ve işgallerine geri adım atmayı reddedenler var ve bazıları hakkında herhangi bir delil yok. Çoğu yargılanmaksızın bir gösteri sırasında ya da taş attığı için tutuklandı. Hapishanede kalanlardan 280 tanesi ergen (20 yaşın altındı) ve 34 tanesi de 15 yaşının altında çocuk. Normalde çoğu serbest bırakılmalı. Tutukluların arasında adı bilinmeyenler olmakla birlikte tanınmış militanlar ve Filistin Konsey’inin 22 üyesi de var. Genellikle bu insanlar, toprakların işgal edilmesine tepki gösterdikleri için cezaevlerine tıkıldılar.

Serbest bırakılan mahkumlar, Gazze’de coşkuyla karşılandı. Serbest kalanlar, neye göre seçildi? İsrail hükümetinin seçimi kesinlikle açık. Ancak Hamas, şüphesiz kendisine en yakın olanları seçtirdi. Hatırlatılması gereken ise İsrail’in sadece işgal etmediği aynı zamanda Filistinlileri hapsetmeye ve kışkırtmaya devam ettiği.

3 Ekim’de Galile’de (İsrail’in kuzeyinde) bir cami yakıldı. Saldırganlar, birkaç gün önce Filistinlilerin taş atmasına bağlı olarak yaşanan kazada ölen İsrailli yerleşimcilerin intikamını işaret edecek şekilde sprey boya ile duvarları yazdılar.

Caminin yakılması, tıpkı Batı Şeria’daki Filistinlilerin binalarına ve camilerine karşı yapılan saldırıların çoğunda olduğu gibi hemen İsrail hükümeti tarafından kınandı. Mahmut Abbas’ın, Filistin’in tanınması için Birleşmiş Milletlere başvurmasından bu yana, benzer saldırılar arttı.

İsrail başbakanı Netanyahu, “İsrail değerleriyle” karşıt olan bu saldırılardan üzüntü duyduğunu söyleyerek “din ve ibadet özgürlüğüne” saygıdan bahsetti. Ancak gerçekte Netanyahu, aşırıcıları cesaretlendiriyor ve Filistinlilerin haklarını ihlal ederek işgal altındaki bölgelerde İsrail yerleşiminin yayılmasını sürdürüyor.

Filistin Yönetimi başkanı, Birleşmiş Milletlerde iken, Netanyahu, Gilo bölgesinde, Kudüs’teki “yeşil hat”ın doğusunda ve işgal altındaki bölgelerde bin yüz yeni yerleşimin kurulması için yeşil ışık yaktı. Netanyahu, açıklama yapmak yerine şunu söylemekle yetindi: “Yeni bir şey yapmayı düşünmüyorum. Kudüs’ü planlı hale getiriyoruz. Bunun için Kudüs’e birkaç şey inşa ediyoruz. İşte hepsi bu.”

Avrupa ve ABD’nin, yerleşimin dondurulması isteği, İsrail hükümetinin planlarını kesinlikle bozmuyor. Ayrıca, İsrail hükümeti bu gibi kışkırtmalarla, aşırı sağa güvence veriyor.

Bu siyaset, her yıl yüzlerce Filistinlinin aleyhine gerçekleştiriliyor. Filistinliler evlerinden, köylerinden kovuluyorlar. Bir İsrail Komitesi’nin raporunda, “36 yerleşim ve kapalı askeri bölge sayesinde, İsrail, şimdilik Ürdün Vadisi’nin %90’ını kontrol ediyor” deniyor ve devamında bir köylünün; “su almak için gidiş geliş toplamda üç saat boyunca traktör kullanmak zorundayım. Halbuki yanımızda su kuyusu var ancak bu kuyuları sadece Yahudiler kullanabiliyor. Çiftlik kapısı, resmi olarak haftanın üç günü 20 dakika sabah, 20 dakika öğleden sonra açık ama uygulamada çok nadir olarak açık ve Filistinliler suya, bakıma ve eğitime ulaşabilmek için saatlerce kuyruğa girmek zorunda” dediğini belirtiyor.

Toprakların çalınması, evlerinin ve ürünlerinin tahrip edilmesi, zorunlu göç; Filistin halkına her türlü şiddet uygulanıyor. İsrail yöneticilerinin siyasetlerindeki gerçekler işte bunlar. LO (28.10.11)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2011  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 161 - 4 Kasım 2011  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?