Fiat: Sicili bozuk bir patron
Fiat patronu, neredeyse tehditle bir fabrikasında kabul edilemez şartları dayattıktan sonra şimdi yeniden aynı yönteme başvurarak, yeni model araba olan Monospace’yi, Türın fabrikasında değil, Sırbistan’da üreteceğini duyurdu.
22 Haziran’da Naples kentinin bir taşrasındaki Fiat fabrikasındaki 5 bin emekçi Fiat Auto genel müdürünün bir anlaşmaya ilişkin olarak oy kullandılar. Bu gerçekte, bir tehditten ibaretti. Çünkü bir buçuk yıldan beri üretimin düzenli yapılmadığı bu fabrikada işçilere önerilen şey, Polonya’da üretilen Panda modeli Naples fabrikasına geleceği ama bir şartla: Hasta olduklarında, artık bundan böyle ücretleri kesilecek ve de grev hakkından vazgeçecekler!
Bütün siyasi partiler ve sendikalar bu anlaşmaya Güney İtalya’da istihdam koruyacak iddiasıyla destek verdiler! Bu gerçekten iğrençtir, çünkü Fiat aynı anda, Sicilya’nın Palarmo kentindeki fabrikayı kapatma kararını aldı. Bu karara, sadece CGIL konfederasyonuna ait metal-iş sendikası FİOM ve de küçük bir bağımsız sendika Slai-Cobas karşı çıktı.
Bütün baskılara rağmen Naples fabrikasında oylamada yüzde 36 “hayır” ve yüzde 60’a yakın evet oyu çıktı. Fiat genel müdürü, emekçilerin ona karşı çıkıp grev ve eylem yapmış olmasını kabullenemedi. 13 ve 14 Temmuz’da, yani iki gün içerisinde 4 işçi işten atıldı. Bunlardan biri Turin fabrikasında çalışan bir sendika temsilcisi (işyeri olanaklarını kullanıp Polonya’daki Fiat fabrikası emekçilerinin mesajını emekçilere ilettiği için) ve diğer üçü de Güney İtalya’daki bir Fiat fabrikasındaki grev esnasında, bir montaj bandında bir robotu durdukları için işten atıldı.
Yeni bir saldırı
Naples fabrikasında yapılan şantajdan bir ay sonra, yani 22 Temmuz’da Fiat idaresi yeniden gündemi işgal etti. Bu defa Fiat genel müdürü, yeni Monospace modelinin Sırbistan’da üretileceğini açıkladı ve “eğer sendikalar daha ciddi olsalardı, bu modeli Turin’daki Mirafiori fabrikasında üretecektik” dedi. Geçen Nisan ayında Fiat idarecileri bu modelin Turin’da üretileceği sözünü vermişlerdi. Çünkü bu fabrikada üretilen bir iki eski model, 2012 yılından itibaren üretilmeyecek. Fiat genel müdürü, günlük La Republica gazetesine 22 Temmuz’da verdiği bir mülakat yoluyla kendini haklı çıkarmaya çalıştı ve “İtalya’da faaliyetlerimize darbe vurulmadan üretim yapmak istiyoruz. Naples fabrikasında daha ileriye gitmeye karar verdik ve bunu, bizimle birlikte hareket edip fabrikanın yönetilebilir hale gelmesine katkı yapan sendikalarla yapacağız. Her fabrikanın durumunu inceleyip ona göre karar vereceğiz. Ama özellikle de sendikaları İtalya’daki sanayi ilişkilerini modernleştirmek gerekliliğine ikna etmeliyiz” dedi.
Hedeflenen amaç açıkça ortadadır: Fiat idarecileri şartlarını emekçilere dayatmakta kararlılar ve de patronların üzerindeki en hafif baskılara bile son vermek istiyorlar. Patronlar geriye; 19’uncu yüzyıl şartlarına dönmek istiyorlar ve bu yolda onlara karşı çıkan emekçilere hiç tahammülleri yoktur.
Patronlar havlıyor… Siyasetçiler koyun gibi meliyor…
Fiat patronu tehditlerini savurur savurmaz siyasetçiler hemen onu destekleme yarışına girdi. Berlusconi hiç zaman kaybetmeden Fiat için yapabileceği yardım ve desteği gündeme aldı.
Kuzey İtalya’da aşırı sağın güçlü olduğu ve son seçimlerde aşırı sağ parti Kuzey Ligası, ırkçılık sömürüsü yaparak vergi sisteminde “federal sistem” gerekli çığırtkanlığıyla “çalışkan Kuzey emekçilerinin” vergilerinin Güney’deki fabrikaların kurtarılması için kullanılmasına karşı çıkıyor.
Ancak diğer siyasetçiler de çok farklı davranmıyor. Tabi ki sağ siyasetçiler, ama sol siyasetçiler de onlardan çok farklı davranmıyor. Örneğin Turin şehrinin Demokrat Partili belediye başkanı (bir çeşit sosyal demokrat) daha da ileri gidiyor: “Bizler hala 1970’li yıllarda olduğu gibi düşünmeyi sürdürüyoruz. O dönemde durup kaldık. Bu sadece FİOM sendikası için geçerli değil, çünkü gerek sağ gerek sol bütün İtalyan siyasetçileri ayni konumdadır” diyor.
Evet, görebildiğimiz gibi İtalya’da emekçiler bu siyasetçilerden hiçbir beklememeli, çünkü hepsi patronların saflarında yer alıyor. LO (30.07.2010)
