Sinif Mucadelesi

Hayat pahalılığı daha da artacak, Kemer sıkma dayatmasına karşı mücadele edelim

Perşembe 16 Mayıs 2024

Çalışma bakanı Vedat Işıkhan, kendisine göre enflasyonun sorumlusunun kim olduğunu açıkladı: işçi ücretleri. Bakan, «ücret artınca, marketlerde etiketler değişiyor» diyerek, asgari ücrete artış yapılmayacağını bir kez daha tekrarladı. Oysa «ben ekonomistim» diyen Erdoğan, daha bir yıl önce «faiz sebep enflasyon sonuçtur; bu da benim tezimdir» demişti. Faiz patladı, düşürülemiyor. Faizin düşme sözü edilse döviz fırlıyor, her şeye zam geliyor, enflasyon fırlıyor. Ekonomi, tahtet
evalli gibi dengelenemiyor. Ancak işçi sınıfı her zaman kaybeden, patronlar ise kazananlar oluyor.

Bu açıklama sadece asgari ücretle çalışanları değil, sözleşmeli işçileri de, yani ücretli-maaşlı çalışan tüm işçi sınıfını da bağlıyor. Genellikle ücretler hakkında konuşmayan ve «cumhurbaşkanımız bilir» diyen bakanın, Türk-İş Başkanı ile görüşmesinden sonra doğrudan işçi ücretlerini hedef alması, işçi sınıfına daha da kemer sıktırmanın işareti olabilir.

Ücretlilerin satın alma gücü eridi, artan işsizlik aileleri daha da yoksullaştırıyor. Fiyatları arttıran işçiler değil, etiketlerin değişme emrini veren patronlar. Ücret arttığında her patron, işçiyi daha fazla soymak için zam yapıyor. Ücrete bir kez artış geliyor ama fiyatlar, keyfe göre artıyor. İşçi ücreti patronlar için büyük bir maliyet değil, zaten kârdan ödün vermiyorlar. Milli gelir içinde ücretlilere giden payın her yıl biraz daha erimesi bunu anlatıyor. Bakan Işıkhan, patronları durdurması gerekirken, tam aksine onlara yeni zam yapmaları için gerekçe sundu.

Hayat pahalılığına, sağlık, ulaşım gibi sosyal hizmetlere ulaşmanın zorlaşması ekleniyor. Sağlıklı beslenemeyen yaşlılar ve çocuklar, daha sık hastalanıyor, doktorlardan randevu almak kalabalık ilçelerde giderek daha da zorlaşıyor. İş olanağının daha fazla olduğu şehirlerde okullar, tüm ulaşım araçları, hem pahalı hem de tıklım tıklım dolu.

Emekliler, asgari ücretli işçiler ve tüm ücretlilerin yani tüm işçi sınıfının yaşamı, birkaç yılda büyük oranda zorlaştı. Milyonlarca insanı ilgilendiren bu sorunla ilgilenmesi gerekenler, tam aksine işçi sınıfını hedef alıyorlar böylece de saflarını açıkça gösteriyorlar.

İşçilere düşük ücret dayatıp patronlara vergi affı, bol sıfırlı kredi, ihale, garantiler vermeye devam edecekler. Zaten işçi sınıfına yoksulluk dayatmanın nedeni, patronların har vurup harman savurarak tükettikleri parayı yeniden bulmak. Para, patronların kasalarında ama arttırılması için işçi sınıfından alınıp patronlara verilmesi, akıtılması gerekiyor. Şu anda devlet borçlarının hane başına 40 bin lira yüklemiş olması yetmiyormuş gibi, siyasetçiler, bu borcu az bulmuş olacaklar ki, patronlara dağıtmak için yeni borçlar bulmaya çalışıyorlar.

Hayat pahalılığının, sosyal hizmetlerde kötüleşmenin, zamanı gelen ama ödenemeyen borçların yani sorunların ortaya çıkışında işçi sınıfının hiç sorumluluğu bulunmuyor.

AKP’ye oy veren emekçiler, Erdoğan ve yandaşlarının örneğin yalan bilgiler içeren videolar gibi türlü yollarla yaptığı sahte propogandalarla edindikleri yanılgılarla oy verdiler; ekonomik krizden, enflasyondan, sosyal hizmetlerin kötüleşmesinden bahseden olmadı. Ancak bu düzende siyasetçiler, işçi sınıfı için değil patronlar için çalışıyor. Her işçi patronunun kârı için her yalanı söylediğini biliyor, siyasetçilerin de patronlar için her yalanı söylediğini bilmeliyiz. Bu nedenle siyasetçilere güvenmek boşuna; bugün söylediklerini yarın yalanlıyabiliyorlar. İşçi sınıfı, kendi sınıf çıkarına göre davranmalı.

 Patronlar ve siyasetçiler işçi sınıfına kemer sıktırmak için her bahaneyi, her düzenlemeyi yapacak. Buna karşı çıkmak için örgütlenmek gerekiyor.

(01.05.24)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 301, 14 Mayıs 2024  Site yaşamını izle 1 Sınıf Mücadelesi’nin 301. sayısının PDF versiyonunu (...)  Site yaşamını izle 2 BAŞYAZI   ?