Sinif Mucadelesi
Güncel... Güncel... Güncel...

İklim : Daha sonra tufan gelecek !

Çarşamba 10 Ocak 2024

Son günlerde, küresel ısınmayı engelleme yollarını görüşmek üzere Dubai’de toplanan Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından düzenlenen 28. İklim Konferansı Cop 28’de, oynanan komedi, bu tür uluslararası zirvelerin ne kadar boş ve anlamsız olduklarını bir kere daha gözler önüne serdi.

Cop 28’in, daha önceki yıllarda olduğu gibi, Devletlerin öngörülen felakete doğru yürüyüşünü engellemek ve durdurmak için almayı üstlendikleri sorumluluklara, önlemlere ilişkin ciddi bir açıklamayla kapanması gerekiyordu. Ancak « fosil yakıtlardan çıkmak » ifadesinin yer almaması bir polemiğe yol açtı ve toplantının uzatılmasını zorunlu kıldı. Müzakereciler, bir gece süren tartışmaların ardından nihayet «fosil yakıtlardan adil, düzenli ve hakkaniyetli bir şekilde geçiş yapılması uzaklaşılması [...]» çağrısında bulunan bir metin üzerinde anlaşıldı. Okyanusların yükselmesinden en çok tehdit altında olan ve petrol ya da kömürden elde edilen enerjiden daha az endişe duyan ülkeler, petrol üreticisi ülkeleri kendi çıkarlarını korumakla suçladılar. Tabii ki bu doğru, ancak hoşnutsuzluk tepkilerinin çoğu tiyatro. Örneğin Fransız Bakan Pannier-Runacher her şeyden önce, Fransız nükleer endüstrisini savunuyor. Dünyanın kişi başına en fazla sera gazı salarak doğayı kirleten ülkesi olan ABD’yi (Amerika Birleşik Devletleri) temsil eden John Kerry ise, « OPEC tarafından kelimesi kelimesine dikte edilen [...] bir maskaralığı » kınarken, küstahlıkla dolu bir
güvenle, arsızca davranıyordu.

Küresel ısınma ve iklim değişikliği yüz milyonlarca insan tarafından giderek daha da fazla hissedilen bir gerçekliği oluşturuyor. Fırtınalar veya aşırı kuraklıklar zincirleme olarak birbirini izliyor. Orada buzlar eriyor, burada yeraltı su rezevleri kuruyor. Bilimsel raporlar birikiyor. Bu gerçek, tekel halindeki büyük grupların baskısı altında olduğu için, yıllarca olduğu gibi, artık tartışılmıyor veya küçümseniyor. Ancak şimdi küresel ısınma ve bunu durdurmak için gereken enerji dönüşümü, insanlara fiyat artışlarını kabul ettirmek için yeni bir bahane oluşturuyor.

Zengin ülkelerdeki sanayicilere yüz milyarlarca dolar veya avroluk sübvansiyon akıtılması da işte böyle meşrulaştırılıyor, haklı çıkarılıyor. «Gezegenin geleceği için küçük jestler » üzerine veya başka bir çözüm olmadığı için eski arabalarını kullanmakta ısrar
edenlere karşı cezalandırıcı
önlemler alınacağı konusunda
ahlaki bir dersin verilmediği tek bir gün bile geçmiyor.

Ancak ne bu ahlaki dersler, ne de kapitalistlere ödenen milyarlarca dolar bu felaketi engelleyemiyecek, önleyemeyecek. Total’in Genel Müdürü’nün Eylül ayında MEDEF’in (Fransız Patronlar Sendikası) davetlisi iklimbilimci Jean Jouzel’e kabaca söylediği gibi: « Bilim adamlarının görüşlerini biliyorum ama gerçek hayatta malzemeleri en düşük maliyetle sağlamak zorundayım.» Başka bir deyişle, karar verecek olanlar bu Genel Müdür ve onun benzerleri. Eğer buz kütlesinin erimesi Total’in Arktik Okyanusu’ndaki yeni bir petrol rezervinden yararlanmasını sağlar, işletmesine izin verirse, Eskimolar, Laponlar (Lapland’da, Norveç bölgesinde yaşayan Sami halkı) veya kutup ayıları ne olursa olsun, onlar için hiç bir şey farketmez.

Sorunun temelinde, üretim ve ulaşım biçimleri gibi enerji seçimlerini de kontrol edenlerin, büyük kapitalist grupların ve maliyecilerin olması bulunuyor. Karar verici mekanizmalar, nitelikleri ne olursa olsun hükümetler ve devletler bile değil. Kısıtlayıcı, zorlayıcı standartların, yasaların hazırlanıp uygulamaya konması veya vergilerin getirilmesi, sermaye sahibi olan ve yalnızca kısa vadeli kâr beklentilerine göre hareket edenlerin karar verme gücünü ortadan kaldırmıyor. Üretim araçlarının özel mülkiyeti ve rekabet devam ettiği sürece küresel ısınma önlenemez, durdurulamaz.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 297 - 6 Ocak 2024  Site yaşamını izle Güncel... Güncel... Güncel...   ?