Kamu borcu: finansın demir topuğu
ABD kamu borcunun izin verilen azami seviye olan 31.4 trilyon doları aşmasından bir hafta önce, Başkan Biden ve rakibi Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi çoğunluğun lideri Kevin McCarthy arasında bir anlaşmaya varıldı.
Kongre’nin, ABD hükümeti bu borç tavanına ulaşmadan önce, 5 Haziran haftasında bu anlaşmayı oylaması gerekiyor. Bu senaryo düzenli olarak gerçekleşmekte ve iktidarı paylaşan iki parti arasında çirkin anlaşmalara yol açmaktadır.
Örneğin Cumhuriyetçiler, Demokratlarla anlaşarak federal sosyal harcamalarda yoksulları gıda yardımından mahrum bırakacak bütçe kesintileri elde ettiler. Geçmişte Amerikalı politikacılar, kendi seçmenlerine yönelik duruşlarının ardında, her zaman borç konusunda halkın aleyhine bir anlaşmaya varmışlardır.
Yıllar geçtikçe, Amerika Birleşik Devletleri’nde ve tüm dünyada kamu borcu artmaya devam etti. 2022 yılında dünyanın kamu borcu 66 trilyon doları aşarak on bir yıl içinde iki katına çıktı. Borçlu ülkelerin nüfusu açısından bu, yeni doğan bebekler de dahil olmak üzere kişi başına 13.500 dolarlık bir borç anlamına geliyor.
Bu sayım şekli toplamı daha anlamlı hale getirse de aynı zamanda konuyu siyasi olarak boğmaktadır. Çünkü bu borç okul açmak, altyapı ya da hastane inşa etmek için kullanılmamıştır.
Tüm hükümetler tarafından benimsenen "ne pahasına olursa olsun" yaklaşımının, kapitalistlere ödenen yardımların ve üretimi yeniden konumlandırmaya ya da yeşillendirmeye yönelik teşvik planlarının bir sonucudur. Tüm dünyada artan askeri bütçeleri finanse etmek için kullanılıyor.
Bundan en çok yararlananlar silah tüccarları, Dassault, Thales, Lockheed Martin ve diğerleridir. Devlet borcu tüm sektörlerdeki kapitalistlere fayda sağlamaktadır.
Kamu borcu her şeyden önce finansın hükümetler üzerindeki hakimiyetinin bir göstergesidir. Bankacılar için faizle borç para vermek, herhangi bir yatırım yapmadan ya da risk almadan düzenli kar elde etmek anlamına gelir.
Bu, sınırı ve sonu olmayan daimi bir gelirdir. Merkez bankalarının enflasyonu düşürme bahanesiyle faiz oranlarını yükseltmesiyle, borçlanma koşulları zorlaşırken finansörlerin geliri artıyor.
Geçen yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde geri ödenen meblağlar 400 milyar doları aşarak Amerikan sosyal güvenlik bütçesinin üçte birine ulaştı. Fransa’da kamu borcu 3 trilyon avroyu aşmış ve 53 milyar avro faiz ödemesi yapılmıştır.
Yoksul ülkelerde bankacılar, düşük kredibilite bahanesiyle faiz oranlarını, yeni kredilerin bazen imkansız olduğu noktaya kadar yükseltiyorlar. IMF, merkez bankaları ve büyük güçler borç vermeye devam edebilmek için temel ihtiyaçlara yönelik sübvansiyonlarda net kesintiler ve özelleştirme talep etmektedir.
Kamu borcu, büyük burjuvazinin emekçilerin yarattığı zenginliği emmesinin ana yoludur. Borç ilmiğini durdurmanın tek yolu bankaları tazminatsız ya da geri ödemesiz kamulaştırmaktır.
31.05.2023 LO