Deprem geriye acılar bıraktı, Patronlar için kâr kapısı Erdoğan için iktidar umudu
Ard arda gerçekleşen depremlerden sonra ortaya çıkan ve daha aylarca, belki yıllarca sürecek olan felaketin sorumlusu, AKP iktidarı ve onun cansiperane koruyucusu, en istekli savanucusu olduğu kâr düzeni, kâr düzenenden faydalananlardır.
1999 depreminde olanların hepsini, bugün daha geniş ölçekte yaşıyoruz. O dönem eleştirdiği her şeyin Erdoğan’ın başına gelmesinin nedeni, kâr düzenini sonuna kadar sürdürmesidir. 2000’de çıkan sözde depreme dayanıklı inşaat yapılmasını sağlayacak olan imar yasasını, deprem bölgesindeki iller için 2011 yılından sonra uygulanmasını düzenleyen, inşaat patronlarının çıkarı için denetimi gevşeten, adeta patronlara devreden yasaları çıkaran, defalarca hiç bir koşul olmadan sadece para karşılığında imar affı çıkarıp kuralsız, denetimsiz inşaatların yolunu açan, müteahhitleri partinin her düzeyinde yönetici, belediyelerde idareci yapan Erdoğan’ın kendisidir.
Bunca insan kaybına, bunca acıya, yıkıma rağmen Erdoğan, şuçu kadere atıp yerinden milim kıpırdamadı. Daha artçılar durmadan, depremzedeler su bile bulamazken, hemen inşaatları başlattı. Bu acelenin nedeni sadece yaklaşan seçim değil, kârdır. Ne zaman ihale yapıldı, şirketler belirlendi, kredi verildi, malzeme alındı?
AKP iktidarını destekleyen inşaat patronları, depremde acıları, depremzedelerin ihtiyaçlarını değil, sadece kazanacakları parayı görüyor. Belli ki daha yıkımın öğrenildiği ilk günlerde aralarında anlaşıp Erdoğan’a plan sundular, şimdi devlet işi deyip uygulayacaklar. Deprem nedeniyle toplanan, dışarıdan gelen yardımların tek elde toplanması için bunca çaba boşuna değil. Erdoğan’ın etrefında kenetlenmiş başta beşli çete olmak üzere tümüne mutlu gün doğdu, parayı “yaniden inşa ve ihya” diyerek paylaşacaklar.
Erdoğan, partisini ve devlet kurumlarını, kâr dağıtım musluğunun başında tutmak üzere biçimlendirdi. AKP’li kadrolar, mevkilerini, devlet olanaklarını kullanarak, patronların her işini hızlıca görmeyi çok iyi biliyor. İtiraz edene, red edene tahdit, baskı ve şiddet uygulamayı da çok hızlı yapıyorlar. Daha insanlar göçük altındayken, herkes sokaktayken, polisler sıcak bürolarında sosyal medyada suçlu avındaydı.
Erdoğan bugüne kadar izlediği yolda değişiklik yapmayacak. Çünkü bu yol hem onu iktidarda tutuyor, çevresini besleyip iktidarı için çalışmalarını sağlıyor, hem de daha önemlisi kendisini destekleyen patronlar, böyle var oluyor. Kılıçdaroğlu’nun “hesplattıp 418 milyar doları devletten çaldılar” diye suçladığı, inşaat patronları öncülüğündeki AKP’li patronlar, devlet işleriyle büyüdü, kamu olanaklarını kullanarak, kamu kurumlarını yağmalayarak palazlandı. Erdoğan düzeninden çok memnunlar, Erdoğan istese bile kendine dindar diyen patronların düzeneni değiştiremez.
İşçi sınıfı, ürettiği tüm zeginliğe, var ettiği tüm olanaklara rağmen yaşanan acının, yıkımın arkasında, sadece iktidarı değil, bu düzeni görmeli. Ve düzenin herhangi parçası değil, sınıf olarak müdahale etmek için örgütlenmeli. (05.03.23)