Suriye ile savaş ve barış aynı anda olur mu?
Altı insanın öldüğü Beyoğlu’ndaki patlamanın ardından AKP iktidarı, Suriye’ye yeni bir askeri operasyon yapılmasını tekrar gündeme getirdi. Geçtiğimiz yaz aylarında da benzer açıklamalar yapılmış ancak ABD ve Rusya’nın onay vermemesi nedeniyle harekete geçilememişti.
Ordu birkaç aydır, Irak’ta PKK’ya karşı operasyon yapıyor; Suriye’de denetimi altında tuttuğu bölgeler var. Tüm bu askeri girişimlerde ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Buna rağmen yeni operasyon isteniyor.
Zaten bu kez de ABD ve Rusya’dan olumsuz cevap geldi. Bölgeyi takip eden uzmanlar, yeni bir durumun olmadığını, taraflarda bir konum, durum değişikliği olmadığını açıklıyor. Buradan, askeri operasyon isteğinin, terör ya da askeri gerekçeyle olmadığını anlaşılabilir. Değişim Erdoğan’ın siyasetinde var.
Erdoğan, İsrail ve Mısır’ın ardından Suriye iktidarıyla görüntüde de olsa barışmak istiyor. Böylece oy kaybettirme riski yüksek olan Suriyeli göçmen sorununa ilişkin çözüm sağlayacağına ilişkin bir görüntü yaratıp oy isteyecektir. Bir yandan da Suriye üzerinden Kürt düşmanlığı yapıp oy kazanma peşinde.
Ancak, Suriye’de çözüm, hükümetin de desteklediği savaşa destek siyaseti nedeniyle artık sadece ABD ve Rusya’nın anlaşmasıyla mümkün olabilir. Ukrayna’da çatışan bu iki tarafın Suriye’de uzlaşmadan öte durumun korunmasını tercih ettiği görülüyor.
ABD, İŞID’de karşı mücadele bahanesiyle Kürtler aracılığıyla denetiminde tuttuğu petrol bölgelerinden çekilmek istemiyor. Rusya, Suriye ordusunun kontrolündeki bölgeleri genişletip bölgedeki yükünü azaltmak istiyor. İşte Erdoğan, bu durumu etkileyecek bir girişim peşinde ve izin alması zor.
Erdoğan, sınırı kontrol etmek istediğini söylüyor ama sınıra Suriye ordusunun yerleşmesine izin vermiyor. ABD’nin YPG ile çalışmasına karşı çıkıyor ama Suriye’deki cihatçıları, Türkiye koruyor, destekliyor.
AKP’nin Suriye siyaseti, hiçbir çözüm, çıkış yolu açmıyor. Suriye halkının yararına olmadığı gibi göçmen düşmanlığını körüklediği için hepimize zarar veriyor. (03.12.22)