Yaşam düzeyini korumak ve artışı durdurrmak için ücretler aynı oranda artmalı
Enflasyon tırmanışını sürdürüyor. Resmi rakamların aksine hiç bitmeyen fiyat artışı, temelde işçi sınıfını, ücretli çalişanları vuruyor. Patronları ve yolsuzlukla kasalarını şişiren iktidardakileri aynı biçinde etkilemiyor. Zaten, uyguladıklarını iddia ettikleri ekonomik programa göre o olacak, bu olacak, şu olacak, sonuçta enflasyon kendiliğinden düşecek. Büyüklerin, oyalamak için çocuklara anlattıklarıyla aynı.
Bakan Nebati, çok önceden doğrudan enflasyonu düşürmek için hiç bir şey yaapmayacaklarını açıkladı. Çünkü fiyat artışından patronların etkilenmemesi için ne gerekiyorsa yapılıyor. Üstüne enflasyonun kendisi, ücret artmadığı ya da maliyet artmadığı halde patronun fiyatları keyfince arttırması yoluyla, işçinin cebinden alıp patronun cebine para akmasını sağlıyor.
Pahalılık, zamların çok gerisinde kalan ücretiyle geçinen işçi sınıfını hemen yoksullaştırdı. Milyonlarca işçi, tüm gücüyle çalıştığı halde yoksul, temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, ailesini geçindiremiyor. Ücret artışı istediğinde ya kapı gösteriliyor ya da beklemesi söyleniyor.
Bir de enflasyona neden olacağı gerekçesiyle asgari ücret zammına karşı çıkan ekonomi uzmanları var.
Bugün yaşadığımız enflasyonu, hangi ücret zammı başlattı? Geçmiştekilerden hangisinin böyle bir nedeni oldu? Hiçbir örnek vermezler ama aynı söz, ezbere tekrarlanıp durur. Bu patronların, patron yanlılarının, işçi sınıfına dayattığı, kendi uzmanlarına söylettiği bir yalan.
Patronlar, enflasyon istemiyor, çünkü belirsizlik istemiyor. Ancak enflasyon olduğunda, işçinin sırtından daha fazla kazanmak için fiyatlara zam yaparak enflasyonu körüklüyor. Patronlar, bu yolla daha fazla kazanmaları önlenerek yani ücretler, aynı oranda arttırılarak durdurulabilir.
Fiyat artışı doğrudan denetim altına alınsa, bu işleyiş de duracak. Ancak patronlar asla bu temel, acil ve gerekli tedbirleri kabul etmez. Siyasi iktidarlar da sözünü etmez. Onlara işçi sınıfının pahalılıktan korumak için hemen ve daha kolayca uygulanabilecek olan ücretlerin fiyatlara göre ayarlanması yani gerçek anlamıyla eşel-mobil uygulamasını dayatmak gerek. Patronlar hala sefa sürerken ekonomik krizin faturasını işçi sınıfı ödememeli.
Erdoğan’ın söylediği gibi enflasyon tüm dünyada sorun. ABD’de ve Avrupa Birliği’nda enflasyonun %4 civarıda duracağını, sonra da düşüreceklerini savunanlar, çoktan çuvalladı. Enflasyon kimsenin kotrolünde değil. Her patron, dünyadaki kargaşadan ötürü ve daha fazla kazanmak, geride kalmamak için fiyatlara zam yapıyor.
Muhalefetin faiz yoluyla enflasyonu düşürme planına inanmamakta haklıyız. Olsaydı, Batı yapmış olurdu. Ancak Erdoğan’ın rakam hilesi ve kağıt üstünde faizi indirerek, kendini haklı göstermesi, daha farklı değil.
Enflasyon yalnız gelmedi, beraberinde işsizlik, daha fazla eşitsizlik, yolsuzluk, şiddet, bölünme, mafyalaşma, herkesi olumsuz etkileyen daha bir çok şeyle geldi. Büyük toplumsal sorunlara yol açıyor. Enflasyonla mücadeleyi, sınf çıkarları temelinde, işçi sınıfının vermesi gerekli, siyasetçilere bırakılamayacak kadar önemli ve gerekli. (05.10.22)