Devlet işkencecileri koruyor
AKP Grup başkan vekili avukat Özlem Zengin çıplak aramaya maruz bırakıldıkları için şikayetçi olan kadınlarla ilgili “Bir kadını çıplak arayacaksın, dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder, bir sene eklemez. Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez” şeklinde sözler sarf ederek 8 Mart’a günler kala kadın düşmanlığını ve çanak tuttuğu rezil iktidarın nasıl bir yalakası olduğunu ispatlamış oldu. Kendisi hukuki bir meseleyi “onur”, “ahlak” gibi değerlerle ele alarak çıplak aramanın bir devlet şiddeti ve işkence olduğunu saklamaya çalışırken nasıl bir hukukçu olduğunu da göstermiş oldu. Ama bozuk düzende sağlam çark olmaz diye boşuna dememişler!
Bu açıklamanın ardından AKPli milletvekili Şaban Dişli’nin kardeşi Mehmet Dişli de kendisine FETÖcü diyenlere karşı aynı Özlem Zengin’in akıl yürütme şekliyle kendisi savundu: “Levent Türkkan’ın hangi şartlarda beyanda bulunduğunu, itirafçı olmayı isteyip istemediği belli değildir. Günlerce aç susuz çıplak bırakılan birisinin ifadesi ne kadar sağlıklı olabilir?”
Bu ifadeler birbiri ardında geldikçe asıl sorun gözden kaçıyor. Gözaltındaki birini aç, susuz bırakmak ve çıplak arama yapmak işkencedir ve yeri geldiğinde ağızlarından düşürmedikleri “insan haklarının” ihlalidir – eğer kapitalizmde insan hakları diye bir şey mümkünse... Ama AKPlilerin gözü bunu bile görmüyor. 20 yıl önce insan hakları, özgürlük, adalet gibi sözüm ona demokratik fikirlerle insanların gözlerini boyayan AKP yıllar içerisinde gerçekte kim olduğunu tekrar tekrar ispatladı. AKPliler “onurlu, ahlaklı ve dürüst” insanlar olarak kendilerinin emri altındaki polislerin yaptıkları işkencelerle değil, kendileriyle ilgili ortaya çıkan gerçeklerin üstünü örtmekle meşguller. Hatta o kadar ki kendilerini savunurken resmen bu işkenceleri kabul ediyorlar. Bununla ilgili hiçbir “hukuk makamı” da hiçbir şey yapmıyor, devlet resmen her zaman olduğu gibi işkencecileri ve tacizcileri koruyor! (06.03.21)