Gericileşme herkesi etkiliyor
Dört kez baskısı yapılan ve Aile bakanlığı tarafından da dağıtılan “Gül ve Düşün” isimli çocuk kitabında, bir hayvanın kızgın olduğu başka bir hayvanı cezalandırmak için tecavüzünün anlatıldığı ortaya çıktı. Elbette yayınevi dahil tüm yetkili kişi ve kurumlar, hiçbir sorumluluk almadı; yayınevi “biz okumadık”, aile bakanlığı “biz dağıtmadık”, eğitim bakanlığı “biz tavsiye etmedik” dedi. Tüm yük üstüne kaldığı halde yanlışını kabul edemeyen yazar bile “beni bilen, bilir” diyerek kendini savundu.
Tecavüzün, bir cezalandırma aracı olarak çocuk kitabında meşrulaştırılması, çok vahim. Çocuk ve gençlere yönelik kitaplar, özellikle dinci yazarlar ve yayınevlerinin yayınlandıkları; saldırgan, aşağılayıcı, cinsiyetçi, gerici, hurafelerle dolu, korkutucu. Sağlıklı akıl ve duygu gelişimini engelleyen birçok şey var. Yetersiz olsa da güya bunları denetlemekle görevli kurumlar, maaşlı çalışanlar var. Sorun buların yetersiz olması, gerektiği gibi çalışmamasının ötesinde, bunların sorun olarak görülmemesidir. Sorumluluk almayanlar, metni denetleseydi, sorun görecek miydi?
Toplumun bir kesiminde tecavüz, cezalandırma aracı olarak kabul görüyor. Geçmişte Kürtlere ve solculara karşı devlet eliyle kullanıldı. Bugün kadınlar ve çocuklar öldürülmeden önce çoğu zaman aynısına maruz kalıyor. İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkan dinci gerici çevreler, aile içindeki şiddetin bir türü olan tecavüzü kabul etmeyip cezalandırılmasına itiraz ediyorlar. Sanki yokmuş gibi konuşup ailenin yıpratıldığını söylüyorlar. Onların konuştuğu televizyon programları öncesinde, köylerde, kasabalarda yakınları ve komşuları tarafından, çoğu kez yetişkinlerini cezalandırmak için tecavüz edilip öldürülen, kaybedilen çocuklar ve gençlerin de arandığı programlar yayınlanıyor.
Bazıları, önce yazarı sonra da okumadan çocuğa kitap verenleri suçladı. Bu insanlar, tüm toplum kokuşsa bile kendilerini koruyabileceklerini zannediyor. Böyle bir şey mümkün değildir. Toplumda gerici, cinsiyetçi, dinci fikirler artarak yaygınlaştıkça, insanların fikirleri de bu yöne kayıyor. Önceden yanlış gelenler, yaygınlaştıkça zamanla kabul edilir hale geliyor. İşte bu nedenle çocukların akıl ve duygu sağlığını korumanın yola toplumdaki fikirlerin sağlıklı olmasıyla mümkün. Bireysel çözüm yoktur. (31.08.20)