Çay işçileri greve gitti
Hindistan’ın Kuzeyindeki Batı Bengal’deki çay bahçelerinde çalışan 400 binden fazla işçi Ağustos başında işi durdurarak en az %20 ücret zammı için eylem başlattı.
Himalaya dağlarının eteklerinde büyük çay çiftlikleri İngiltere’nin sömürge döneminde başlamıştı. Hindistan dünyanın ikinci büyük çay üreticisidir: Her yıl 3.5 milyon emekçi bir milyon ton çay topluyor ve bunun önemli bölümü ihraç ediliyor. Çay üreticileri ürünlerini Unilever (Lipton çayı), Tata (Tetley), ABF (Twinnings) gibi çok uluslu şirketlere satıyor. Bu şirketlerin kendi çay bahçeleri de var. Çay toplayan emekçiler (çoğu kadın) yarı feodal şartlarda çalıştırılıyor. Issız köylerde patronların berbat barakalarında kalmak zorundalar ve tamamen patronlara bağımlılar. İçilebilecek su veya tuvalet olanağı bir lüks sayılıyor ve çoğu zaman hiçbir koruma olanağı olmadan böceklere karşı ilaç kullanmak zorundalar.
Geçtiğimiz aralık ayına kadar çoğunun aldığı gündelik ücret 130 rupi (1.66 avro) idi. Bu ücret Batı Bengal’deki asgari günlük ücret olan 3.70 avrodan daha az. Üstelik bu ücretten çocuk bakımı veya ev kirası kesiliyor. Yoksulluk yüzünden ailelerin çoğunluğu çocuklarını da çalıştırmak ve hatta bazen, kız çocukları çok olan ailler, çocuklarını satmak zorunda bırakılıyor. Hatta 2014 yılında bu bölgede yüz civarında çay toplayıcısı açlıktan ölmüştü.
Sendikalar hareketi 9 Ağustos’da, günlük 203 ile 239 rupi ve artı yemek, konut, sağlık hizmetleri ile eğitim hizmetleri (yani yaklaşık 0.40 ile 1 avro zam) talebiyle başlatmıştı. Grev 3 gün boyunca 370 çay çiftliğinde, çay toplama zamanının en yoğun döneminde gerçekleşti ve böylece binlerce ton çay kaybı oldu. Grevcilerin bir kısmı Siliguri kentinde yürüyüş yaptı. Grevciler, eğer yerel hükümet gerekeni yapıp patronlarla bir anlaşma sağlayamazsa yeniden greve gidecekleri tehdidinde bulundu.
Geçen sene de yine aynı dönemde çay toplama süresinde yüz binlerce emekçi eylemleriyle 4 ay boyunca bazı çiftlikleri felç edip en azından bir asgari ücret hakkı elde etmeye çalışmışlardı. Görünen odur ki emekçiler daha son sözlerini söylemediler. LO (31.08. 2018)