Türkiye ve Alman hükümetleri arasındaki gerginlik
AKP iktidarı, anayasa değişikliği referandumunda, Almanya’daki Türk vatandaşlarının oylarını alıp tehlikeye girmiş “evet” oylarını garantilemek için Türkiye’de yaptığı gibi keyfi davranmak istedi. Alman hükümeti de kendi çıkarlarını savunarak, Erdoğan’ın keyfi uygulamalarına, istediği gibi kampanya yürütmesine izin vermedi.
Böylece başlayan gerginlik giderek tırmandı ve Erdoğan Merkel’i Nazilikle suçlamaya kadar gitti.
Bilindiği gibi Almanya Türkiye’nin en büyük ekonomik ortağı. İhracat ve ithalat en fazla Almanya ile yapılıyor. İşte böyle bir ortamda AKP hükümeti, Türkiye’deki DAIMLER, BSF gibi en büyüklerin de olduğu Alman şirketlerinin “kulağını çekmek” için bir liste oluşturup yaptırımlara karar vermiş. Ancak “ey Almanya, Nazi Almanya’sı” gibi medya şovu yapmak başka bir şey, bilek güreşine tutuşmak başka bir şey!
Türkiye’nin böyle bir kavgaya tutuşması durumunda, Almanya ekonomisi etkilenir ama Türkiye ekonomisi için çok daha feci olur. Türkiye’deki patronlar çok daha büyük kayıplara uğrar.
İşte bu somut nedenden dolayı AKP hükümeti, “tükürdüğünü yalayıp” geri adım atmak zorunda kaldı. “İletişim hatası” gibi bahanelerle böyle bir durumun söz konusu olmadığını anlatmaya çalıştı. Başbakan, en büyük Alman şirketlerin yöneticileriyle buluştu, onlara güvenceler verdi.
Elbette patronlar da bu fırsatı kullanıp kendi taleplerini söylediler. OHAL nedeniyle şirketlere el konmasından çekindiklerini söyleyip,
mallarının, paralarının ve işlerinin garantisini istediler.
AKP hükümetinin hem Almanya hem genel olarak Avrupa Birliği ile olan çelişmelerini ve çıkar kavgalarını “mazlum bir ülkenin” emperyalist güçler tarafından “ezilmesi ve sömürülmesi” olarak yorumlayan bazı “sol çevreler” AKP hükümeti saflarında yer alıp onu destekliyor.
Elbette hem Alman hem Avrupa Birliği emperyalist güçlerine karşı çıkmak gerekiyor ama bu AKP’nin patronlar hükümetini destekleyerek olamaz. Siyasetçiler çıkar kavgası veriyor ama “ekonomik ilişkiler etkilenmez” diyerek, patronlarının kârına dokunmayacakları söylüyorlar. Bizim içinse Türkiye ve Alman emekçileri kardeştir ve çıkarları ortaktır. (28.07.2107)