Ana sayfa > Arşiv > Arşiv 2017 > Sınıf Mücadelesi Sayı : 227 - 5 Mayıs 2017 > Tarihten... Tarihten... Tarihten...
Lenin’in dönüşü ve Nisan Tezleri
Şubat Devrimiyle, çarlık iktidarı sona erdi; sosyalistler, Menşevikler ve Sosyalist Devrimcilerden oluşan geçici hükümet kuruldu. Sovyetler, yani işçi komisyonları, Bolşevik Partisinin önderliğiyle anlaşarak bu hükümete destek verdi. Lenin, sürgünden dönünce hemen bu siyasetle savaşmaya başladı.
Menşevik tarihçi Soukhanov, Lenin’in dönüşünü şöyle betimliyor: “Kalabalık, Finlandiya İstasyonu’nun önündeki meydanın tümünü doldurmuştu, tramvaylar geçemiyordu. Üzerinde altın harflerle ‘RSDİP’in Merkez Komitesi (Bolşevik)’ yazan görkemli bir pankart, altlarında askeri birliklerin ve bandonun bulunduğu sayısız kızıl bayrağın üzerinde dalgalanıyordu... ”
Lenin, Petrograd Sovyeti delegelerinin yaptığı tebrik konuşmasına şöyle cevap verdi: “Sevgili yoldaşlar, askerler, denizciler ve işçiler! Sizleri, dünyanın proleter ordusunun öncü kolu olan muzaffer Rus Devrimi’nde selamlamaktan memnuniyet duyuyorum. Yırtıcı emperyalist savaş, Avrupa genelinde bir iç savaşın başlangıcıdır… Yoldaşımız Karl Liebknecht’in çağrısı üzerine, halkın, silahlarını kapitalist sömürücülerine doğrultması uzak değil… dünya sosyalist devriminin şafağı ışımakta… Sizin üstesinden geldiğiniz Rus Devrimi, yeni bir çağın başlangıcını simgelemekte ve temellerini atmakta. Yaşasın sosyalist dünya devrimi!”
Bu konuşma, Lenin’in ertesi gün Nisan Tezleri adıyla sunacağı programı ilan etmişti. Geçici Hükümet’e hiçbir biçimde destek vermeyeceğini, “[Geçici Hükümet’in] vermiş olduğu bütün sözlerin, özellikle de işgallerin reddedilmesine ilişkin, sahtelikleri ortaya konmalı”; Geçici Hükümet’in politikalarının emperyalist karakteri göz önüne serilmeliydi. Aksi halde, bu kapitalist hükümetin değişebileceği yanılgısı yayılacaktı. “İşçi Temsilcileri Sovyetleri’nin çoğunda, partimizin... küçük burjuva bloğun karşısında azınlıkta kaldığını fark etmek” gerekiyordu… “Kitlelerin, İşçi Temsilcileri Sovyetleri’nin, mümkün olan yegane devrimci hükümet olduğunu görmesi sağlanmalı… görevimiz, hükümet burjuvazinin etkisine boyun eğmeye devam ettikçe; onların taktiklerindeki hataları, sabırlı, sistematik ve ısrarcı bir şekilde, kitlelerin acil ihtiyaçları çerçevesinde açıklamaktır.”
Tezler, Bolşevik Partisinin önderliğinde bir krize yol açtı, Lenin yalnız kaldı. Partinin gazetesi Pravda, “Yoldaş Lenin’in, burjuva demokratik devrimi başarmak ve onu derhal bir sosyalist devrime dönüştürmek önerisini kabul edilemez buluyoruz” diye yazdı. Bolşevik Partisi’ndeki bu tartışma, partideki işçilerin Lenin’in fikirlerine destek vermesine kadar devam etti.
Lenin askerlere yaptığı bir konuşmada, devrimci programını “Tüm iktidar Sovyetlere!” sloganıyla somutlaştırdı. “Yoldaş askerler! Günün konusu devlet sistemidir. Devlet gücünü elinde tutan kapitalistler, bir parlamenter burjuva cumhuriyeti kurmak istiyor; bu devlet sisteminde çar yok ama bütün güç, ülkeyi eski kurumlarla; yani polisle, bürokrasiyle, daimi orduyla yöneten kapitalistlerin elinde kalmaya devam eder.
Biz başka bir cumhuriyet istiyoruz… Petrograd’ın devrimci işçi ve askerleri çarlığı yıktı, başkenti polislerden arındırdı… Devrim, bir kere başladı mı, kuvvetlendirilmeli ve sürdürülmeli... İktidar, aşağıdan yukarı, en uzak ve küçük köyden Petrograd sokaklarına kadar her yerde, İşçilerin, Askerlerin, Tarım Emekçilerinin, Çiftçilerin ve diğer Temsilcilerin Sovyetlerinde olmalı…
Çiftçi komiteleri, toprağı hemen toprak sahiplerinden almalı… Toprağın tümü, bütün ulusa ait olmalı ve kullanımıyla yerel Çiftçi Temsilcileri Sovyetleri ilgilenmeli...
Polis teşkilatının yeniden kurulmasına izin vermeyin, devlet gücünü ya da yönetimini bürokrasinin (onlar seçilmez, görevden uzaklaştırılamaz ve burjuva ölçülerinde ödeme alır) ellerine bırakmayın; kendiniz, başka kimseye güvenmeden, sadece kendi zekanıza ve tecrübenize dayanarak bir araya gelin, birleşin, örgütlenin; böylece hem Rusya’nın, hem de dünya insanlarının kapitalist boyunduruktan ve savaş sefaletinden özgürleşmesi yolunda sağlam, ölçülü, şaşmaz bir yolda ilerleyecek.
Kapitalistlerin hükümeti olan hükümetimiz, kapitalistlerin çıkarına olan savaşı sürdürmekte… diğer bütün ülkelerin kapitalistleri bu savaşı yalnızca, sermaye kârının bölüşümü ve dünyanın yönetimi için sürdürüyor… Bu korkunç savaştan ayrılmanın ve gerçek bir demokratik barışı sağlamanın tek bir yolu var… bu da, devletin bütün iktidarını İşçi ve Asker Temsilcileri Sovyetlerine aktarmak… Kapitalistlerin kârını korumaya ve daha zayıf ulusları sömürmeye hiç niyeti olmayan işçiler ve yoksul köylüler, kapitalistlerin ancak sözünü verebildiği şeyleri başarabilir: Hiçbir istisna olmaksızın bütün halkların özgürlüğünü sağlayacak olan kalıcı barışı sağlayarak savaşı bitirmek.”