Sinif Mucadelesi
ABD

Trump terör kurbanlarına yasak uyguluyor

Cuma 3 Mart 2017

Başkan Trump’ın 7 ülkeden gelen göçmen ve mültecilere uyguladığı yasak, gökyüzü trafiğinde ve havalimanlarında yarattığı karışıklık ile binlerce insanın yolda kalmasına sebep oldu.

Ülkeye girebilmiş olanlara, Birleşik Devletler’in göçmen makamları kanun kaçağı muamelesi yapıyor, birçok insan artık sahip olmadıkları memleketlerine geri dönmeye zorlanıyor, ya da tıpkı kaçtıkları ortama benzeyen ölümcül koşullarla yüzleşiyorlar.

Başkan Trump’a göre bu yolcular, göçmenler ve mülteciler içerisinde “ölüm ve yıkım” getirecek “bir sürü kötü ve tehlikeli” insan var.
Neden? Mülteci oldukları için mi? “Yanlış” ülkelerde doğdukları için mi?
Irkçı yalanların da böylesi!

Bugüne kadar bu ülkede, ne bir mülteci ne de Trump’ın saydığı o 7 ülkeden göç eden insanlar bir terör saldırısı düzenledi. Aslında Trump’ın kapıyı kapattığı insanlar; ABD’nin ülkelerinde yürüttüğü savaşların şiddetinden, yıkımından ve mahvolmuş ekonomisinden kaçmaya çalışan mülteciler ve göçmenler.

Velev ki bir göçmen veya bir mülteci terör olaylarına karışacak olsun, bu düzenlemeyle ilgili sorulması gereken soru hala aynı kalır; ne gerek var? Çünkü biliyoruz ki gerçekleşebilecek tüm saldırılar, ABD ordusunun petrol şirketleri, bankaları ve ordu girişimlerinin çıkarı ve kârı için yürüttüğü savaşların ürünleri. Bu savaşlar şiddet döngüsünü güçlendiriyor, ırkçı nefret alevlerini körüklüyor ve intikam dolu terör saldırılarını cesaretlendiriyor.

Trump “Önce Amerika” diyor. Peki bu ne anlama geliyor? Başta Trump’ın kendisi dünya üzerinde sayısız ülkede ticaret yapan bir trilyoner. “Kendi ülkelerini önceleyen” diğer kapitalistler gibi Trump da birçok başka ülkenin işçilerini sömürerek kar ediyor.

“Önce Amerika” derken anlatmak istediği asıl şey, Amerika patronlarının diğer patronlardan önce tüm dünya pazarına hakim olma hakları!

“Önce Amerika” ayrıca şu demek: Amerikan patronlarının çıkarları için ülke içi baskı ve şiddet yeterli gelmezse, ABD savaşa girebilir. Amerikan ordusu ve silahlı kuvvetleri bugüne kadar Filipinlerden Kore’ye, Vietnam’dan Dominik Cumhuriyeti’ne, Orta Amerika’da, İran’da, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de ve Somali’de düzinelerce açık veya örtük savaşlara girmedi mi?

Patronlar, savaşlar için gereken parayı işçilerin yaşamları ve çocuklarının yaşamları için harcadıkları paradan vergiler yoluyla ödemelerini talep ediyorlar. İşte Trump’ın ağzındaki “Önce Amerika” lafı budur: İşçi sınıfının, yüzyıllardır patronların çıkardığı savaşların aynıları için fedakarlık edip ölmesi!

Trump’ın seyahat yasağı, Amerikan polisinin ve ordunun baskıcı otoritelerine yani dünyanın başındaki gerçek teröristlerin çıkarttıkları savaşa verilen desteği artırmayı amaçlıyor.

Eğer işçiler bu düşünceyi kabul ederlerse, patronların gerçekte yaptıklarıyla -yani ülkesine bakmadan her yerden işçileri sömürüyor olmalarıyla- asla yüzleşmeyecekler. Hepimiz, Amerikan silahlı kuvvetlerinin tarihte çok uzun bir dönemdir yürüttüğü savaşlar yüzünden öldürdüğü insanları, yok ettiği ülkeleri de göz ardı etmiş olacağız.

Başka bir deyişle, at gözlüklerimizi takmış olacağız. Gerçeği olduğu gibi görmeyerek kendimizi kelepçelemiş olacağız. Ama dünyayı olduğu gibi görmeliyiz; eğer patronlara karşı kendi haklarımız için mücadele edeceksek.

Trump bir sürü zırvayı bize yutturmaya çalışıyor, aynı kendisinden önceki siyasetçilerin yaptığı gibi. Ona niye inanalım?


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2017  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 225 - 3 Mart 2017  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?