Sinif Mucadelesi
ABD

Trump ve Clinton, işçi sınıfının düşmanı

Cuma 4 Kasım 2016

Emlak kodamanı, televizyon starı milyarder, insanları hor gören laflarını artırıyor. Onlarca yıldır ne yerel ne de federal seviyede vergi ödemediği skandalı ortaya çıkınca, işi bununla övünmeye kadar vardırdı: Böyle bir şey, çok akıllı olduğunu gösteriyormuş! Ününü ve gücünü, kadınları tacizde etmek için kullandığı basına yansıyınca, kadınlara hakaret edip aşağılayıcı sözler sarf etti. (…)

Trump, tüm emekçilerin yeminli düşmanı. İşçi sınıfı içerisindeki bölünmüşlüğü büyütmek istiyor. Göçmenlere karşı ırkçı düşmanlığı, saldırıları ve kadın düşmanlığını körüklüyor.

Bunlara rağmen Trump, beyaz emekçiler başta olmak üzere, tüm emekçiler ve yoksullar arasında ve hatta bazı göçmen ve siyahi emekçiler arasında da destekçileri var. Ancak onlar, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat siyasetçilerin yıllar boyunca ihanetine uğradıkları için bu tuzağa düşüyor. Belki de bu kitleler, Trump’un ırkçı, yabancı düşmanı fikirlerini benimsemiyor ama etkileniyor. Böyle geniş bir seçmen kitlesinin ortaya çıkması, durumun ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Üstelik bu tehlike, seçimlerden sonra yok olmayacak.

Trump’tan ve onun temsil ettiklerinden midesi bulanan birçok emekçi, Hillary Clinton’a oy verecek. Ancak Clinton da bir güvence değil. Clinton, Trump gibi iğrenç bir kişi değil. Ancak kapitalist sınıfın çıkarlarını çok iyi savunan ve işçi sınıfına karşı olan etkili biri. Clinton’un böyle olduğunu görmek için Wikileaks’in yayınladığı on binlerce gizli yazışmayı görmeye bile gerek yok.

Clinton senato üyeliği döneminde Federal Kongre’nin mali kriz ve 2007-2008 ekonomik durgunluk döneminde bankaların kasalarına ve büyük şirketlere, kitlelerden alınan vergilerden gelen paraları aktarma kararına evet oyu vermişti. Yani Clinton, şirketlerin ve bankaların yol açtığı ekonomik çöküntünün bedelini, emekçilerin ödeyip banka ve şirketlerin kurtarılmasını onaylamıştı. Milyonlarca emekçi, işlerinden, evlerinden, ücretlerinden, sosyal yardım ve elzem kamu hizmetlerinden mahrum olurken, kapitalist sınıfın kârı ve serveti eskiye göre arttı.

Clinton 2001 ile 2009 yılları arasında senato üyesi olarak, 2009 ile 2013 yılları arasında Devlet Sekreteri, yani Dışişleri bakanı olarak; Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da ve Yemen’de yapılan savaşları, işgalleri ve felaketlere yol açan bombardımanları destekledi. (…)

Özcesi Clinton ve Trump arasında fazla bir fark yok. Kapitalist düzenin iki farklı yüzleri. Emekçilerin çıkarı her ikisinden de uzak durmak.

Trump’ın işsizlik demagojisi

Trump seçim kampanyası esnasında, emekçilerin oylarını alabilmek amacıyla istihdam sahalarının Meksika’ya ve Asya ülkelerine kaydırıldığı demagojisini yapıyor. Ancak, ABD’deki istihdamın önemli ölçüde daralmasının, işyerlerinin başka ülkelere kaydırılmasından değil, ABD’li patronların, büyük ölçeklerde tensikatlar yapıp aynı üretimi hatta daha fazla üretimi daha az sayıda emekçi çalıştırarak yaptığını çok iyi biliyor.

Trump Çin’e, Japonya’ya veya Meksika’ya kaydırılan işyerlerini, yeniden ABD’ye getireceğini iddia ediyor. “Tanrı’nın yarattığı iş olanaklarını en iyi koruyan başkan olacağını” söylüyor.

Ancak Trump, bir patron ve kendi ismini taşıyan bir konfeksiyon zinciri sahibi. Donald Trump, kravatları, gömlekleri ve takım elbiseleri var. Kızı İvanka ise ayakkabı üretiyor. Ayakkabılar Çin’de, elbiseler Bangladeş’te ve Endonezya’da veya Çin’de üretiliyor. Birkaç yıl öncesine kadar Trump, gömleklerini Honduras’da üretiyordu ama buradaki ücretleri yüksek bulduğundan dolayı gömlek üretimini, 2015’ten sonra durdurdu.

Basın bu konuları gündeme taşıyınca Trump hiç sıkılmadan bu ürünleri ABD’de üretme imkanı olmadığını iddia etti. Bu yalanlarını bir hayli devam ettirdikten sonra, Trump bir gazeteciye, “son zamanlarda Çin parasının değeri ile o kadar çok oynadı ki artık Çin’de üretmek kazançlı değil” diye itiraf etti.

İş adamı Trump, kazanç peşinde ve çok kâr için emekçilere mümkün olan en düşük ücreti ödemek istiyor. Aday Trump ise oy için aklından geçen her saçmalığı çekinmeden söylüyor. Seçimlerde aday olan Trump’un bir patron olarak özveride bulunacağı kesin.

Tuzağına düşen emekçiler, kesinlikle hayal kırıklığına uğrayacak! Spark (21.10.2016)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2016  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 221 - 4 Kasım 2016  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?