Ana sayfa > Arşiv > Arşiv 2016 > Sınıf Mücadelesi Sayı : 218 - 06 Ağustos 2016 > Fabrikalardan... İşyerlerinden
Patronlar bize gelecek vaad edemez, geleceğimiz kendi ellerimizde
Temmuz ayı başında bir işçi, iş kazası geçirdi. Bir makinanın içerisine elini soktuğu için eli koptu. Bu üzücü olay tam da vardiyanın değişim saatinde oldu.
İşbaşı yapıldıktan beş dakika sonra, bir önceki vardiyada iş olmadığı için temizlenen makinayı, sonraki vardiya amiri tekrar çalıştırmak istedi. Makine temizlendiği için soğuyor ve akışkan olması gereken içindeki madde katılaşıp makine dişlilerini sıkıştırıyor. Bu sıkışmayı açmak için önce bir sopayla müdahale ediyor fakat daha sonra küçük bir parçayı almak için elini sokuyor. Sonrası malum. Hemen hastaneye kaldırılan işçinin eli, ameliyata yetiştirilmek için makinanın içerisinden çıkartıldı. Şu anda el yerine dikildi fakat bir yıldan fazla çalışamayacağı söyleniyor.
Bu vesileyle herkes makinenin o bölümünün yıllardır açık olduğunu ve işçilerin oraya ellerini, yıllardır soktuğunu öğrendi. Üstelik o dişlilere sıkışan veya kopan el ve parmakların haddi hesabı yok. Hatta bir keresinde işçinin kolu kopmuş. Fakat hiçbir önlem alınmamış.
İşçiler de bu durumu kanıksadıklarından, sanki normal bir şeymiş gibi algılayarak kendi arkadaşlarının dikkatsizliğine kızdılar. Fakat sonrasında biraz düşündüklerinde ne kadar yanlış yaptıklarını ve bu durumun aslında aşırı iş yükünü devam ettirebilmek için bizzat şeflerin, dolayısıyla patronun zoruyla sürdüğünü anladılar.
Daha önce sendika ve iş güvenliğinden sorumlu kişilere uyarılarda bulundukları halde hiçbir sonuç alınamamıştı, aynı durum devam ediyor. Hala hiçbir önlem alınmadığı gibi çalışma da aynı hızda devam ediyor.
Fabrikada 16 yıldır çalışan bir işçi emekliliğini verdi. Şimdiye kadar yaşadığı haksızlıkları bildirmek için patronun yanına gitti. Yaşadığı haksızlıkları anlattıktan sonra patrondan helallik istedi. Patron, işçi sanki hiçbir şey söylememiş gibi onunla dalga geçerek “hoca her sonun bir başlangıcı vardır” diyerek onu savuşturmuş. Tabii işçi bu durumdan bir şey anlamamış. Sonrasında patronun onunla dalga geçtiğini anlamış ama iş işten geçtikten sonra. Konuşmamızda bize söylediği şey şu oldu “patronun her şeyden haberi var”.
Evet, patronların her şeyden haberi var. Çünkü bütün bu sistemin sahibi onlar. Hatta bu darbe girişiminden olduğu kadar bundan öncekilerden de haberleri vardı. Bizzat hazırlayanlar onlar. Bizleri kendi dünyalarında piyon gibi görüyorlar. Savaşlarında ölen, ekonomik krizlerinde işsiz, aç, dünyayı yeniden paylaşma oyunlarında kolayca harcanabilecek malzeme gibi. Kendileri hep üstte, aralarındaki çıkar kavgalarında birbirlerini yutarken, geride kalan biziz. Patronların bize vereceği hiçbir şey yok, olamaz da, kendi geleceğimizi kendimiz şekillendirmeliyiz; onlar için değil kendi geleceğimiz için birleşerek yapabiliriz. (Bir işçi)