Sinif Mucadelesi

Koşullar ağırlaşsa da mücadele gücümüz var!

Perşembe 17 Mart 2016

Renault işçilerinin yaptığı gibi şubat ayı ile birlikte çoğu işyerinde asgari ücret zammı tartışıldı. Sonuçta tüm işçiler, zamdan etkilendi. Bazıları doğrudan hayal kırıklığı yaşadı, bazısı fiyat zamları nedeniyle elinde eskisinden farklı fazla bir şey kalmadığını gördü, bazısı kıdem farkının eridiğini. Nasıl oldu ne yapalım diye tartışılırken, Renault, Tofaş işçileri gibi bazı işçiler, asgari ücret zam farkını istemek için mücadele örgütlerken, Ankara’daki bomba patladı.

Hükümete neredeyse gün doğdu. Sanki bir tanesine taş değmiş gibi siyasetçiler korumaya alındı, polisin, askerin yetkisini ve baskısını arttıran yasalar çıkarılıyor. IŞİD bombalarından 230’u aşkın insan öldü, önlem alınması hiç gündeme gelmedi!

Şimdi de Erdoğan ve medyası, iki gazetecinin hapisten çıkmasını gündemde tutuyor. Ondan önce başka bir konu vardı, sonrasında da başka bir konu bulacaklar. Siyasiler, emekçilerin sorunlarını ne kadar erteleyebilir, emekçilerin gündeme getirip sorgulamasını ne kadar geciktirebilirlerse o kadar başarılı oluyorlar.

Hiçbir siyasetçi, asgari ücret zammının yeterli gelip gelmediğini sormadı. Ankara’da ekmeği 50 kuruş ucuzlatmalarıyla övünenler, et fiyatında hükmün geçmemesi hakkında görüşleri öğrenmek istenmiyor. Kürt illerindeki kanlı savaş hakkında emekçilerin ne düşündüğünü, sürmesini isteyip istemediklerini sormuyor. Emekçilerin adına, onların ürettikleriyle Kürtlerin evlerinin yakılıp yıkılmasına razı olup olmadıkları öğrenilmiyor. Suriye’deki savaşta gerici milislerin desteklenmesi isteniyor mu? Para karşılğında, Avrupa’dan sığınmacıların geri alınıp kamplara doldurulmasını kitleler onaylıyor mu?

Benzer bir şekilde ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen bir konu da anayasanın değiştirilmesi. Çıkarılan baskı yasaları, askeri darbe dönemini geride bıraktığına göre siyasi partiler aralarında anlaşsa bile değiştirecek yasa bulamayabilirler. Zaten anlaşmamak için bahene üretmeleri hem bu yüzden hem de kitlelere satacak beklenti olarak kullandıklarından.

Emekçiler, bu ortamda, kendi içine kapanmayı, elindekini korumakla yetinmeyi hatta daha kötüsüne razı olmayı beraberinde getiren moral bozukluğuna düşmemli. Kısa bir süre önce önemli haklar alan metal işçileri, bugün haklarını ilerletmek isteyen Runault işçileri gibi, tüm bunları sağlayan dayanışma, birlik ve mücadeleden vazggeçmemeli. Her şeye rağmen karşı çıkmak, ayak diremek gerikli.

Aksi durumdan en çok, sadece dayanışma ile bir hak elde etme şansı olan emekçiler, halklar zarar görüyor. Emekçilerin parçalanması, kendi içine kapanması, Kürt kitleleriyle, Suriyeli sığınmacılarla dayanışma içinde olmaması, sadece patronların, gerici siyasetçilerin işine yarıyor. Emekçileri çalıştırmak, her koşulda çalıştırmak, kitleleri rahatça yönlendirip yönetmek için bundan iyisini bulamazlar.

Emekçiler, bugünkü zor ortamın her zaman böyle sürmeyeceğini bilmeli. Ancak değiştirmenin yolunun da yalnız kendi mücadeleleriyle mümkün olduğunu da bilmeli. Askeri darbenin karanlığını Bahar eylemleri, 4C baskısını Tekel mücadelesi, MESS’i Renault emekçilerinin mücadelesi geriletti. Emekçilerin, daha büyük mücadeleler ve kazanımlar için yeterli gücü var. (02.03.2016)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2016  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 213 - 4 Mart 2016  Site yaşamını izle Başyazı   ?