Sinif Mucadelesi

Sosyal demokrasiye dönüş mü?

Perşembe 14 Mayıs 2015

Çalışanlar, son 13 yıl içerisinde hiç olmadığı kadar hak kaybına uğradı. Her yıl iş yerinde kaza geçiren ve ölen işçi sayısı artıyor. 2002 yılında iş kazası sonucu ölen sigortalı işçi sayısı 872 iken 2014 yılında 1.886’ya yükseldi. Burjuvazinin pervasızca büyüme planları, çalışanların hayatını zehre çevirdi.

Türkiye çalışanların sosyal hakları bakımından gittikçe kötü bir konuma geriliyor. Bir avuç zengin, Türkiye’nin tüm servetinin yarısından fazlasına sahip. Bu durum, Türkiye’de olduğu kadar dünyanın geri kalanında da böyle. Avrupa’daki mali durum ve sosyal çalkantılar da artık bu sistemin sonuna kadar zorlandığının bir göstergesi.

Ekonomik kriz dönemlerinde, toplumsal çalkantılar yaşanır. Emekçiler, yaşam düzeylerini korumak, daha fazla gerilemesi önlemek için kendi taleplerini ileri sürer. Burjuvazi ise kârını korumak için emekçilerin haklarını daha fazla geriletmek. Bu dönemlerde politik, sosyal ve ekonomik kargaşaları önlemek için her zaman sosyal demokrat partiler öne sürülür. Fakat iktidara geldikleri zaman değişen pek de bir şey olmaz. Fransa’daki Sosyalist Parti deneyiminden, ardından Yunanistan’da da tecrübe edebiliriz.

Yunanistan’da, kemer sıkma politikalarından bıkan halk, bu kararlılığını seçimlerde ortaya koyarak, çeşitli muhalif grupların oluşturduğu bir sol partiyi iktidara getirdi. Ancak bu partinin, mevcut sistemin ağları içerisinde nasıl bir yol izleyeceğini ve sözlerini yerine getirip getirmeyeceğini göreceğiz. Şu anki durum pek de olumlu gözükmüyor

Türkiye’de ise seçim yaklaşırken, böyle bir süreç gelişiyor. AKP, bir iktidar partisi gibi değil, güçlenen sosyal demokrat partiyle vaat yarışında bulunan bir parti gibi davranıyor. Önce CHP bir şey öneriyor, AKP bunun daha iyisini yaptığını ve yapacağını ilan ediyor.

Kemalist kanadın partiden tasfiyesi ile politikalarında biraz değişime giden CHP, bu sefer seçim vaatlerinde laiklik, milliyetçilik, Atatürkçülük gibi kavramları bir kenara koyarak, yoksul kitlelere yönelik ekonomik vaatler sundu. Bildirgede emeklilere 2 maaş ikramiye, asgari ücretin 1.500 liraya çıkarılması, aile sigortası, taşeron sisteminin kaldırılması ve kamudaki işçilerin kadroya geçirilmesine ilişkin daha önce çıkmış olan mahkeme kararlarının uygulanması gibi vaatler var.

CHP iktidara gelse bile bu vaatleri uygulamayacak. Ancak, bu bildirgeden sonra AKP tarafından “bütün bunlara kaynak nereden bulunacak?” sorusunun öne çıkması bir açıdan iyi oldu. CHP’li olan veya olmayan burjuva ekonomistleri bile, bu kadar kaynağın Türkiye’deki sermaye karşısında devede kulak kaldığını ve bu vaatlerin uygulanabilir olduğunu söyledi.

Emekçiler de bu gerçeği çok iyi biliyor; yeteri kadar kaynak var. Bu zenginlik bizim alın terimizle oluşuyor ama sadece bir avuç insanın elinde birikiyor. Bu vaatler ve üzerinde dönen tartışmalar, gerçeği göz önüne getirdiği için bile anlamlı.

Fakat biz biliyoruz ki, bütün sorunlar, düzen partileri ile çözülemez. Esas ve kalıcı çözümlere ancak işçi sınıfının inisiyatifinde ve sınıf temelli politikalar ile ulaşılabilir. Bu yüzden, mücadele partiler düzeyinde değil, iş yerleri ve fabrikalar düzeyinde olmalı. (28.04.2015)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2015  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 203 - 2 Mayıs 2015  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?