İsrail ordusu, 16 Haziran Pazar günü, Filistin topraklarına « giren insani yardım hacmini arttırmak » amacıyla, Gazze Şeridi’nin güneyinde gerçekleştirilen askeri operasyonları her gün sabah saat 8’den akşam 7’ye kadar, « taktiksel olarak durduracağını » duyurdu.
Askeri operasyonlardaki bu durma, sadece Kerem Şalom’daki İsrail sınır karakolundan Refah’daki Avrupa hastanesine uzanan on kilometrelik bir yol şeridini ilgilendiriyor. Aslında bu « durak-lama » uyulduğu ölçüde, bir ateşkes anlamına gelmiyor. Genel-kurmay Başkanlığı, « Refah’daki çatışmalar devam ediyor » dedi. Gazze’nin güneyinde ve merkezinde özellikle geceleri devam eden bombardımanlarda 24 saat içinde en az on kişi hayatını kaybetti. Hamas Sağlık Bakanlığı’nın son rakamlarına göre, savaşın başından bu yana 37 bin 340’tan fazla kişi hayatını kaybetti.
Bu koşullar altında insani yardımların ulaştırılmasında sağlanacak herhangi bir iyileşme çok sınırlı olacak. İsrail 6 Mayıs’tan bu yana, konvoyların çoğunun geçtiği Mısır ile Gazze arasındaki Refah sınır kapısını kapattı. Bir ay boyunca insani yardım örgütleriyle işbirliği yapmayı reddeden İsrailli yetkililer, yüklerini pazarlarda satan Gazzeli işadamlarına Kerem Şalom’dan geçiş önceliği vererek kaçakçılığı ve gıda fiyatlarındaki keskin artışı körükledi. İnsani yardımın bu şekilde saptırılması kıtlığı daha da arttırıyor. İnsani yardımdan neredeyse aylardır mahrum kalan kuzey Gazze’de durum daha da kötüleşti.
Bununla birlikte, Genelkurmay Başkanlarının çatışmalara çok sınırlı bir ara verilmesine karar vermesi bile İsrail’deki siyasi krizin derinleşmesine neden olmaya yetti. Karardan haberdar edilmediği anlaşılan Başbakan Netanyahu orduya bu tür duraklamaların kabul edilemeyeceğini söyledi. Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir, « özellikle de insani yardım sevkiyatları için » herhangi bir « duraklama » fikrinin savaş çabalarını baltala-ma riski taşıdığını söyledi.
Gazze ve Batı Şeria’nın ilhakını ve Filistinli nüfusun kovulmasını savunan bu aşırı milliyetçi aşırı sağ karşısında, İsrail halkının bir başka kesimi de Netanyahu’ya, onun aşırı savaş poli-tikasına ve rehinelerin serbest bırakılması için Hamas’la müzakerelere girmeyi reddetmesine karşı eylemde bulunuyor. Binlerce İsrailli 17 Haziran Pazartesi günü hükümetin istifası ve erken seçimlerin düzenlenmesi talebiyle gösteri yaptılar. Bir milyon İsraillinin sokaklara dökülmesi amacıyla hafta boyunca başka gösterilerin de düzenlenmesi bekleniyor.
Eski bir general, merkez sağ siyasetçi ve Netanyahu’ya karşı muhalefetin önde gelen isimlerinden Benny Gantz’ın ayrılması, 7 Ekim sonrasında kurulan bir tür Ulusal Birlik Hükümeti olan savaş kabinesinin dağılmasına yol açtı. Gantz, Netanyahu’nun kendisiyle ilişkilendirilen politikalarını sorgulamadan, büyüyen protestolardan kendi lehine faydalanmayı umuyor. Netanyahu iktidarda kalabilmek için aşırı sağın desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor ve bu desteği elinde tutmak için de savaşa doğru koşar adım ilerlemeye devam etmekten başka çaresi bulunmuyor.
75 yıldır Filistinlilerin haklarını inkar eden ve topraklarını sömürgeleştiren İsrail liderlerinin politikası, halkını ve tüm toplumu bir çıkmaza sürüklemeye devam ediyor. Diğer bir halkı ezen bir halk ne özgür, ne de barış içinde olabilir, yaşayabilir.
(19.06.24)