27 Eylül'den bu yana eğitim ve sağlık alanlarında temel haklarını talep eden GenZ 212 adlı Faslı gençlik hareketi, yoğun bir baskı ile karşı karşıya.
Sri Lanka, Bangladeş ve Nepal'daki gençlik ayaklanmalarına atıfta bulunarak kendini GenZ (Z kuşağı) olarak tanımlayan bu gençlik ayaklanması, Eylül ortasında Agadir sakinlerinin, şehirdeki devlet hastanesindeki ekipman yetersizliği nedeniyle çok kısa bir süre içinde sekiz hamile kadının ölümünün ardından öfkeyle düzenledikleri protestolarla başladı.
Fas'ta, suyun özelleştirilmesine karşı halk protestoları ve köylü yürüyüşleri, elektrik ve internet bağlantısı, asfalt yol yapımı, toplu taşıma, sağlık hizmetlerine erişim gibi talepler sık sık gündeme geliyor. “Dünya Kupası için hokey stadyumları inşa edilirken, Al-Haouz'daki deprem kurbanları iki yıldır hala çadırlarda uyuyor” diye protesto ediyorlar.
Sosyal adalet, sağlık ve eğitim için yapılan protestolar, halk sınıflarında var olan derin hoşnutsuzluğu yansıtıyor.
10 Ekim'e kadar, büyük ve küçük şehirlerde neredeyse her gün yüzlerce ile binlerce protestocuyu bir araya getiren mitingler ve yürüyüşler düzenlendi. Kral VI. Muhammed'in hükümetine siyasi yeni dönem için yaptığı konuşmanın ertesinde, bu mitingler ve yürüyüşler, boş bir umutla askıya alındı.
Ancak, protesto eden gençlere verilen ilk yanıt, Fas'ta Makhzen olarak adlandırılan polis ve yargı baskı aygıtından geldi. Başından itibaren, göstericiler coplarla dövüldü ve şiddetli bir şekilde tutuklandı. Oujda'da bir polis minibüsü göstericilere çarptı ve göstericilerden biri sakat kaldı. Ekim başında, Agadir'in güneyinde üç öğrenci jandarmaların ateş açması sonucu öldürüldü. İnsan hakları örgütleri, yaklaşık iki bin kişinin, bunlardan kırkının çocuk olduğu, tutuklandığını ve tutuklamaların devam ettiğini ve bu tutuklamaların yeniden bir araya gelme girişimlerini engellediğini belirtiyor.
Agadir bölgesinde 17 genç, ortalama onar yıl hapis cezasına çarptırıldı. Doğu'daki Berkane kentinde bir öğrenci ve düzenleyici, kentinde yapılacak toplantının tarihini sosyal medyada paylaştığı için on ay hapis cezasına çarptırıldı!
Devlet, göstericileri sindirmek için tüm gücünü kullanıyor. GenZ'nin 18 Ekim Cumartesi günü “2. raund” çağrısı, Rabat, Kazablanka ve Marakeş'te yine de birkaç yüz genci “Özgürlük, onur ve sosyal adalet”, “Hepsini serbest bırakın” ve “Akhannouch [Başbakan] defol!” sloganlarıyla bir araya getirdi. 20 Ekim Pazartesi günü hükümet, sağlık ve eğitime ayrılan bütçeyi 2025 yılında 118 milyar dirhemden 140 milyar dirheme (14 milyar avronun biraz altında) çıkaran, yani 2 milyar avrodan biraz fazla bir artış sağlayan bir bütçe hamlesi duyurdu. Ancak savunma bütçesi 2025 yılında 133,5 milyar dirhemden (13 milyar avro) 157 milyar dirheme (15 milyar avro) çıkacak.
Halk arasında “üç şeyin üstesinden gelinemez: yangın, sel ve Makhzen” diye bir atasözü vardır.
Göçmenler ve sosyal medya dahil olmak üzere halk arasında istihbarat ajanlarının varlığı, devlete ve krala yönelik açık eleştirileri caydırmak içindir. Onlar, sosyal düzenin ve Fas ve Batı burjuvazisinin işlerinin yolunda gitmesinin güvencesidir.
(LO, 8 ve 22.10.25)