14 Kasım tarihli Konya Ekspres Haber'de şu satırlar vardı. “Türkiye'de son 10 günde art arda gıda zehirlenmeleri: binin üzerinde kişi etkilendi. Okul etkilenmelerinden toplu yemek organizasyonlarına kadar birçok noktada ortaya çıkan vakalarda yüzlerce kişi hastanelere kaldırıldı, üç kişi ise yaşamını yitirdi.
Tabii ki gıda zehirlenmeleri birkaç yıldan beri gündeme gelmeye başladı. Örneğin birkaç yıl önce CHP'nin bir kurultayında yüzlerce kişinin gıda zehirlenmesine uğradıkları haberleri medyada yer almıştı. Ama bu gibi zehirlenme vakaları birkaç haftada, birkaç ayda bir görülüyordu. Şimdi ise neredeyse her gün basında yer alıyor!
TMMOB Gıda mühendisleri Odası İstanbul Şubesi gıda zehirlenmesi vakalarındaki artışın, Türkiye'de gıda güvenliği sisteminin ne kadar kırılgan olduğunu belirterek: ”Kasım ayının ilk 3 haftasında 750'den fazla yurttaşımız gıda, zehirlenmesi ile karşı karşıya kalmıştır. Basına yansıyan haberlere göre Samsun'da bir okul yemekhanesinde hamburger yiyen 5 öğrenci, Karabük'te yardım kermesinde yemek yiyen 28 öğrenci, Kayseri'de bir okulda sucuk festivalinde 80 kişi, Rize'de mevlide katılan 104 kişi, Bursa'da tavuk pilav yiyen 11 işçi, Trabzon'da düğün yemeği yiyen 100 kişi, Şişli'de bir restoranda yemek yiyen 25 kişi, Gümüşhane'de bir imam hatip ortaokulunda 29 öğrenci, Adıyaman'da Besni KYK yurtlarında 70 öğrenci, Sakarya Ferizli açık ceza infaz kurumunda 131 mahkum, Gaziantep Geri Gönderme Merkezin'de akşam yemeği yiyen 56 mülteci, Kocaeli'de bir özel lisede 14 öğrenci gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.” Yaşanan tüm bu vakaların nedeninin Gıda Güvenliği İlkelerine uyulmaması olduğu belirtiliyor.
Gıda Mühendisleri “Toplu tüketim yerlerinde artan maliyetler nedeniyle düşük kaliteli ürün kullanımı, hijyen gerekliliklerinin karşılanmaması, soğuk-sıcak zincirinin kırılması, dezenfektanın ya hiç kullanılmaması ya da yetersiz kullanılımı, teknik personel eksikliği ön plana çıkıyor. Üretimde kullanılan suyun uygun olmaması da ek bir nedendir.”
Gıda Mühendisleri temsilcisi Akbulut, küçük çaplı gıda işletmeleri ve satış noktalarının herhangi bir teknik gözetiminde olmadığına vurgu yaparak, bu alanda büyük bir boşluk olduğunu ve bunun giderilmesine vurgu yaptı, ayreten toplu tüketimin yoğun olduğu Milli Eğitim, Savunma, Turizm, Gençlik ve Spor, Adalet Bakanlıkları ve üniversitelerin kendi iç denetim süreçlerinde gıda mühendisinin bulundurulmasının zorunlu hale getirilmesine vurgu yaptı... ve Akbulut açıklamasını şu sözlerle tamamladı “Ülkemizde gıda güvenliğinden tam anlamıyla söz edebilmek için tüm bu önlemler ivedilikle hayata geçirilmelidir. Güvenli gıdaya erişim temel bir insan hakkıdır. Halk sağlığını korumak başta iktidar olmak üzere tüm yetkili kurumların asli görevidir. Toplum sağlığının tehdit eden gıda güvenliği ihlallerinin sona erdirilmesi için gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz.”
Akbulut Gıda Güvenliği ilkelerine uyulmadığını belirterek bir de şuna vurgu yaptı: ”yaptırımların yetersizliği nedeniyle gıda güvenliği ihlallerinin sürdüğünü belirterek cezaların caydırıcı olmaması büyük bir sorundur. Bazı firmalar ceza aldıktan sonra isim değiştirerek faaliyetlerine devam etmektedir.” Hükümet gerçekten gıda zehirlenmelerine karşı gerekli önlemleri alıp hemen bu felaketi durdurmak isteseydi çoktan önlemler almış olurdu. Kitleleri ilgilendiren diğer alanlarda olduğu gibi bu sorunla da ilgilenip gerekeni yapma zahmetine katlanmıyor. Bu gıda zehirlenmelerinin basında bu kadar yoğun bir şekilde yer almasından sonra bu vakaların devam etmesi bunun açık bir delilidir: yine bir gün önce o günün Birgün gazetesinde çıkan bir habere göre Şırnak'ta pizza yiyen 3 kişi zehirlenerek hastaneye kaldırıldı, bir kişi ise hayatını kaybetti.
(30.11.25)