Erdoğan iktidarının feci bilançosu

İki yıl önce Cumhuriyet 100 yaşına girdi ve AKP 100'üncü yıla özel “Türkiye Yüzyılı” iddialarıyla gerçeklere hiç de uymayan bir sürü palavralar söyledi: “Cumhuriyetimiz, bugün ilk asrını tamamlayıp adına “Türkiye yılı” dediğimiz ikinci asrına yelken açıyor. Cumhuriyetimizi daha nice yıllara, çok daha güçlü, çok daha itibarlı bir şekilde taşıma azmindeyiz”. Tabii ki bu laflar Türkiye gerçeğini bilmeyenler için çok hoş laflar olabilir. Ama bu lafların gerçeklerle hiç ama hiç bir alakası yoktur. Geçen son iki yılı da dahil ettiğimizde dedikleri Türkiye daha da çok gerilere gitti. Kabaca durumu bu şekilde özetleyebiliriz.

TUİK resmi verilerine göre bile gerçek işsizlik oranı Ekim 2023'te yüzde 21.3 üstündeydi. Son açıklanan rakamlara göre ise gerçek işsizlik yüzde 28.6'ya yükseldi. Gerçek istihdam sayısı ise 32 milyon 491 bindir. İşsiz sayısı ise 11 milyonun üzerine çıktı.

Ekim 2023'te açlık sınırı 13 bin 684 TL, yoksulluk sınırı 44 bin 573 TL iken Eylül 2025'te açlık sınırı 27 bin 970 TL'ye yoksulluk sınırı ise 91 bin 109 TL'ye tırmandı.

AKP döneminde iş cinayetleri çok hızlı bir şekilde arttı: 2023 Ekim ile 2025 Eylül arasında İSİG verilerine göre tam 3 bin 903 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Bunlardan 79'u çocuk, 97'si ise 65 yaş üstüydü.

İçişleri Bakanı Ali Yerli Kaya kadın cinayetlerinde azalma olduğunu iddia etti. Oysa Ekim 2023 ile Eylül 2025 arasında öldürülen kadın sayısı 723 oldu. En az 584 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Hatta bu cinayetler 18 yaşın altına kadar düştü.

İki yıl öncesinde de eleştirilen sağlık sistemi bu dönemde tamamen çöktü. Bazı alanlarda randevu bulmak imkansız hale geldi. AKP'nin kaldırdık dediği hastane kuyrukları günlük, sıradan bir hal aldı. Hastalar tamamen özel hastanelere yönlendiriliyor. Özel hastane ücretleri ise tavan yaptı. “Yenidoğan çetesini” de unutmayalım.

Okul çağında olması gereken yüz binlerce çocuk okulu bıraktı. MESEM aracılığıyla çocuklar işçileştirildi. Yüzlerce çocuk MESEM'lerde yaralandı. 10 Çocuk hayatını kaybetti. Müfredat değiştirildi. Değiştirilen müfredatla eğitim tamamen dinin etkisi altına girdi. EDES projesine hız verildi. Öğrenciler camiye, imamlar okula sokuldu. Okul kayıtları borsaya dönüştü.

UYAP verilerine göre icra dosyası sayısı 29 Ekim 2023'te 21 milyon 741 bin iken 3 milyonu aşkın artışla 4 milyon 776 bini aştı. Ayni dönemde bireysel kredi borcu 1 trilyon 457.8 milyar TL'den 2 trilyon 642.2 milyar TL'ye, kredi kartı borcu da 991.8 milyar TL'den 2 trilyon 478.8 milyar TL'ye tırmandı. Takipteki alacaklar ise 41.4 milyar TL'den yaklaşık 5 kat artarak 214 milyar TL'ye çıktı.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde aralarında büyük şehirler de dahil birçok belediyeyi kaybeden, siyasette tepe taklan giden iktidar çözümü baskıları artırmakta buldu. Başta İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu olmak üzere onlarca belediye başkanlarını tutuklandı ve de belediyelere kayyum atandı. Bazı belediyelerde ise şantaj ve tahditle başkanların AKP'ye geçirildiği iddia ediliyor. Yargı kullanılarak siyaset dizayn edildi. Bu nedenle de son açıklanan hukuk üstünlüğü endeksinde 143 ülke arasında Türkiye 118'inci oldu. Türkiye temel haklar kategorisinde ise 134'üncü olabildi.

Tabii ki yukarıda aktardıklarımızın listesine sokakların nasıl güvencesiz hale geldiğini, kara paranın ülke ekonomisini nasıl zehirlediğini, orman yangınları gibi faciaların yol açtığı felaketleri ekleyebiliriz.

Artık AKP iktidarı o kadar kokuşmuş ve yozlaşmıştır ki kökten bir temizlik gerekiyor. Bu temizlik ise “seçimler” ve göstermelik eylemlerle gerçekleştirme olasılığı yoktur. Bu canavarlaşmış kapitalist rejime karşı tek bir çözüm var: işçi sınıfı üretimden gelen gücünü kullanarak yeni bir düzen kurmalı. Ölü gözünden yaş beklemek boşunadır!

(31.10.25)