Sinif Mucadelesi

Düzen hazırlanıyor, biz de hazırlanalım!

Çarşamba 18 Eylül 2013

Üniversitelerin açılmasıyla birlikte Gezi eylemlerine benzer eylemlerin yapılacağı gerekçesiyle hazırlık yapıldığı açıklandı. Polis ve jandarma, sözde alınan bilgilere göre bazı şehir merkezlerine toplandı, üniversite yönetimleri uyarıldı. Siyasi düzenin nezdinde kitlelerin taleplerini ifade etmeleri, bastırılması gereken bir suç eylemi gibi görülüyor.

Oysa bu düzenin bir gelecek veremediği milyonlarca genç, kadın ve erkek, özgürlük, onur, söz hakkı, insanca yaşam için mücadele etmişti.

Yöneciler, milyonların taleplerini karşılamak için hiçbir yapmadı. Şimdi ise tam tersine tüm baskı aygıtı, kurumlar, kurallarla, gençleri denetleyip yönlendirmeyi amaçlıyor.

Gezi mücadelecilerinin talepleri neydi: Şehirde yapılacakların, şehir sakinlerine sorularak kararlaştırılması. İstanbul’un ilçelerinde “kentsel dönüşüm” yayılıyor, hiçbir yerde kent sakinleri kararlara katılamıyor. Kararların alındığı belediye meclisleri, bakanlık odaları, mahallelilerin denetimine açık değil, açılmadı.

Kitleleri bıktıran, isyanı körükleyen polis şiddeti, değil eleştirilmek, hükümet düzeyinde hem maddi hem de manevi takdirle karşılandı. Bu nedenle polis, önümüzdeki günlerde kendini takdir edenler için aynı şekilde canla başla çalışacak.

Polis, toplumun hizmetinde değil, toplum polisin emrinde olsun isteniyor. Bu saçma işleyişi değiştirmenin yolu, polisin, karakollar, emniyet müdürlükleri, hapishanelerin, halkın denetiminde olmasıdır.
Özellikle gençleri isyan ettiren nasıl yaşayıp, nasıl düşüneceklerine karar verilmesi, fikirlerinden ötürü eleştirilmeleri idi. Ve özellikle de bu düzen onlar için hiçbir gelecek garantisi oluşturmaması. Son yıllarda üniversite mezunu olan her üç gençten ikisi işsiz. Bu konuda da bir değişiklik görülmüyor. Gençlere söz ve karar hakkı tanınmasına ilişkin hiçbir değişim yapılmadı.

Hala bayram törenlerinde görüldüğü gibi sanki esas ayırım buymuş gibi AKP’li CHP’li ayırımları yapılıyor.

Tam tersine gençlerin fikirlerini açıklamalarını engellemek için üniversitelere polis dikecek.

Gençleri korkutmak istenen polis şiddeti, devlet şiddetinin bir parçası. Ekonomik, siyasi, hukuki, askeri şiddeti de var.

Bu düzen gençlerin yeteneğini, özverisini, çabasını, yaratıcılığını ziyan ediyor. Bu nedenle gençler, aklını ve gücünü, bu düzende yer kapmaya değil, bir gelecek vermeyen bu düzeni yıkıp özgür, eşit ve insanca yaşayacağımız bir düzen kurmak için kullanmalı.

Gezi mücadelesi günlerinde Taksim’de ve başka birçok şehirde meydanlarda, her görüşten her cinsten, yaştan, milliyetten kadın ve erkek, dayanışma ve özveri dolu günler yaşadı. Bunun karşısında düzenin yapabildiği, daha fazla baskı yapmak üzere hazırlanmak ve mücadele etmeyi düşüneceklerin gözünü korkutmaktan öteye geçemiyor.

Bu durum, çaresizliklerini, toplumun talepleri karşısında, beceriksizliklerini ve talepleri karşılamadaki isteksizliklerini gösteriyor.
Patronların, emperyalist yöneticilerin istekleri için hızla hareket eden hükümet, milyonların taleplerine sağır.

O halde istediğimiz gibi yaşayacağımız bir toplumu, kimse bizim için kurmayacak ancak biz, bunu isteyenler mücadele ile kurabiliriz. (04.09.2013)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2013  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 183 - 6 Eylül 2013  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?