Sinif Mucadelesi
Mısır

Anayasa referandumunun ardından

Salı 22 Ocak 2013

Mısır’da 15-22 Aralık tarihlerinde başkan Mursi ve hükümetteki İslamcılar tarafından sunulan anayasanın onayı veya reddedilmesi için referandum yapıldı. Referandum ilk önce 10 eyalette ve sonra da 17 eyalette tertiplendi, çünkü birçok savcı, referandumu denetleme görevini kabul etmedi. Mursi, bundan bir ay önce kanun hükmünde bir kararname ile savcıların ellerindeki önemli yetkileri almak istemişti. Ama kısmen geri adım atmak zorunda kaldı.

51 milyon seçmenin üçte birinden azı oylamaya katıldı. Katılanlar arasından %63,8’i meclis (ki meclisi neredeyse 2011 Şubat’ında Müslüman Kardeşler tarafından kurulan Adalet ve Özgürlük Partisi ve ortak ve rakipleri Selefi El Nur oluşturuyor) tarafından sunulan anayasa projesini onayladı. On milyon seçmen referandumda “evet” dedi ancak yedi milyon seçmense projeyi reddetti. Örneğin Kahire eyaletinde “hayır” oyları (%57) -tıpkı doğudaki diğer iki eyaletinde olduğu gibi. “Hayır” oyu vermek o kadar da basit değildi. Çünkü muhalif siyasetçiler, referanduma katılmama, boykot etme, “hayır” oyu verme seçenekleri arasında uzun süre tereddüt etti.

Oy verme işlerinin yapıldığı bazı yoksul semtlerde sandığa gidip oy verebilmek için bazen saatlerce beklemek gerekiyordu. Örneğin Omraneya’nın Gizeh bölgesinde, sadece iki sandık görevlisi görev yaptı. Yaşlı bir kadın seçmen şöyle dedi: “Ben yaşlıyım ama bu anayasanın torunlarımı kötü etkileyeceğinden korkuyorum. Torunlarımın köle olarak yaşamasını istemiyorum.”

Yeni anayasa projesi ordunun rolünü kurumsallaştıracak. Buna göre savunma bakanlığı, ordunun saflarından atanacak ve siviller askeri mahkemelerde yargılanmaya devam edilecek. Başkana gelindiğinde ise onun yetkileri artacak çünkü istediği meclis oturumunu gizli bir şekilde devam ettirebilecek. Öte yandan anayasa “şeriat kuralları” temelinde yani İslam yasaları temelinde olacak.

Bu durum Mısır’da yeni değil. Çünkü 1971 anayasası metinlerde, bu ifade ile kaydedilmiş durumda. Ancak kadınların yasalardaki durumu daha da kötüleşecek. Şeriata tam zıt bir ifade olan kadın erkek eşitliği kavramı da inişli çıkışlı bir formül ile değiştiriliyor: “Tüm Mısırlılar arasında eşitlikte kadınlar, ailevi görevleri ile mesleki görevleri arasında bir denge bulmalı.” Ayrıca yine şeriat çerçevesinde birçok maddede topluma ve devlete “ahlaki, görgü ve kamu düzeni”ni yerine getirme rolü veriliyor.

Mursi, yasal iktidarı geçen haziran ayında almış ve geri verebileceğini duyurmuş olsa bile toplumun büyük bir kısmı endişeli. Çünkü yürütme yetkileri genel seçimlere kadar sürecek iki ay boyunca Senatoya devrediliyor (Müslüman Kardeşlerin ve onun müttefiklerinin devlet aygıtlarına el koyması yoksulların yaşam koşullarını daha da kötüleşmesine sebep oluyor). Referandumdan hemen önce, Mursi fiyatların yükselmesini ve geliri günlük 4 liranın altında olan ve toplumun %40’ını oluşturan en yoksul kesim için yapılan temel gıda ürünlerinin yardımının azaltılmasını erteledi. Ama 4,8 milyar dolarlık borç vermek için IMF’nin dayattığı koşullar da aynı kaldı: Siyasi istikrar ve şiddetli kemer sıkma siyaseti.

Ücret zamları ve istihdam yaratılması isteklerine ve her düzeydeki yolsuzluğa ve Mübarek’in gidişi ile sonuçlanan 2011’in Şubat ayındaki gösterilere damgasını vuran “ekmek, özgürlük ve toplumsal adalet” sloganına gelecek olursak; bunlar ancak bu hükümete, burjuvaziye ve onun emrinde olan ordunun ellerinden zorla alınıp, mücadele ile elde edebilir. LO (28.12.2012)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2013  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 175 - 4 Ocak 2013  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?