Sinif Mucadelesi

AKP iktidarı Kürtlere yaramadı

Çarşamba 10 Ekim 2012

Başbakan Kürt sorununun çözümü için yeni bir sayfa açacaklarını söyledi. Son beş ayda çatışmalarda, çoğu genç 337 insan öldü. Oslo sürecinin bitişinden bu yana ölenlerin sayısı ise 700’ü geçti. Uludere’de devlet tarafından öldürülen çoğu çocuk 35 insan gibi başka yerlerde güya başka nedenlerle öldürülenler bu sayılara dahil değil. Ancak başbakan, kendini eleştirenlere kızarak, 1990’lardaki gibi “çok ölü” olmadığını söylüyor. Onun için “çok” kaç kişi acaba?

Başbakanın PKK hatta Öcalan’la görüşülebileceği ama BDP ile görüşülmeyeceğini açıklaması, hem BDP hem de CHP yönetimi tarafından eleştirildi.

PKK de fazla gönüllü değil çünkü kendini daha güçlü görüyor ve taleplerini daha ilerletiyor. Her iki taraf kitlelerin acılarını dindirmek sorunu çözmek üzere değil, duruma göre karşılıklı çıkar ve güç dengesine göre hareket ediyor.

Hükümetin BDP yönetimi ile görüşmeme nedeni tamamen siyasi. BDP, Kürt illerinde AKP’nin neredeyse tek rakibidir. Görüşmeler yoluyla BDP’nin Kürt kitleler arasında prestij kazanması istenmiyor. Üstelik BDP yöneticilerinin çeşitli vesilelerle yaptıkları açık ve kişisel çağrılarına rağmen. Elbette Anayasa halk oylamasına da “hayır” denmeyerek AKP’ye verilen örtük desteğe de rağmen.

CHP yönetimi, görüşmelere karşı olmadığını ancak başbakanın yaklaşımını iki yüzlü ve siyasi çıkarcı olduğunu açıkladı. İki yüzlü çünkü bizzat mecliste çünkü “siyaset” yapan BDP ile görüşülmezken devlete karşı silahlı mücadele yürüten PKK ile görüşmeden söz ediliyor. Bu durum amacın, Kürt sorunun kültürel, siyasi ve ekonomik, yani tüm yönleriyle çözümünün değil, sadece askeri çatışmaya yönelik bir çabanın, ölümlerin durmasına yönelik bir çabayı amaçlandığına götürüyor. Bu da CHP yönetiminin ikinci eleştirisine çıkıyor.

Başbakanın amacı Kürt sorunun çözmek değil, tıpkı genel seçim döneminde yaptığı gibi cumhurbaşkanı seçilene kadar silahların susmasını sağlamaktır.

Zaten bir süredir bu yönde açıklamalar yapılmıştı. Daha önce “hiç asker silah bırakır mı!” diyen Erdoğan, PKK ateşkes açıklarsa operasyonların duracağını söyledi.

Orduyu, generalleri denetim altına alan hükümetin bu konuda zorlanmayacağı açık. Nitekim bunu iyi bilen PKK’nin bazı yetkilileri, görüşmeye istekli olduklarını açıkladılar.

Oslo görüşmelerinin kesilmesinin nedeni, hükümetin daha sonra kabul etmediği fakat o dönemde kabul ettiği anlaşma maddelerine uyulmamasıydı. Bunlar, artık herkesin bildiği maddeler; Öcalan’ın ev hapsine alınması, Kürt illerinde belediyelerin yetki alanlarının genişletilmesi, KCK operasyonlarının sona ermesi, anadilde eğitim hakkının tanınması, oy barajının kaldırılması.

Hükümet, bunları yapacağını söylediği için o dönem PKK ateşkes ilan etti ve genel seçim dönemi sorunsuz geçti. Sonra, verilen sözler doğrultusunda adım atılmayınca BDP yöneticileri defalarca üstü örtük biçimde hükümeti uyardılar. Ancak seçimde oylarını arttıran, Kürt illerinde birinci parti olan ordu üzerinde de hakimiyet kuran AKP yönetimi, kendini güçlü hissettiği için sadece kendi Kürt çevresine para ve olanak sağlama yolunu seçti. Bu siyasetin bedelini öncelikle ölenler, çocuklarını yitiren, sakat bulan aileler, yerleri yurtları yıkılan, çatışmalarda evlerinde arada kalan Kürt kitleler, sonra da artan askeri harcamalar ve milliyetçilik nedeniyle herkes ödüyor.

Şimdi başbakanın temiz sayfasına inanmak mümkün mü? “Bir kaç Memed ölmüş, ne olmuş?” diyen bakanlara sahip başbakanın temiz sayfası olabilir mi?

Türk devletinin yöneticileri, bugün güya hükümeti eleştiren CHP’de dahil olmak üzere hangi parti iktidarda olursa olsun, hiç aralıksız Kürt halkını aldatıyor. Her aldanmanın bedeli çok acı. Sadece Kürt halkı değil, çocuklarının ölmesini istemeyen tüm Türkiyeli kitleler de aldatılıyor. Bir kez daha aldanmaya, umut bağlamaya gerek var mı?

Kürtler ve tüm Türkiyeli kitleler, bu düzenden bir çıkarı olmayan, çıkarları birlik olmaktan geçen emekçi kitleler, sorunun gerçekten çözümü için gerekeni yapabilir. (01.10.12)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2012  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 172 - 5 Ekim 2012  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?