Sinif Mucadelesi
Önce 5+3+3 idi, sonra 8+3 oldu, daha sonra 8+4 oldu, şimdi 4+4+4

Kademeler değişti, eğitimdeki sınıfsal ayrım ve gerici içerik değişmedi!

Cumartesi 14 Nisan 2012

Türkiye eğitim, her kademesinde kalitesi bakımından, bazı yoksul Afrika ve Asya ülkelerinin bile gerisinde. Bu gerçekten bahsedilmeden, 28 Şubat ile hesaplaşmak veya halkın din eğitimi talebini karşılamak gibi gerekçeler ileri sürülüyor.

İlköğretimde derslik başına öğrenci ortalaması Türkiye’de 31, Avrupa’da ise 21, orta öğretimde aynı sayı Türkiye’de 34, Avrupa’da ise 21. Bir derneğin yaptığı hesaba göre yeni kanunun maliyeti 20 milyar lira, 24 kişilik sınıflarda eğitimin kalitesinin arttırılmasının maliyeti ise 36 milyar lira. Yapılan değişiklik, eğitimin kalitesinde hiçbir iyileşme getirmiyor. Çünkü amaç eğitimin kalitesini yükseltmek değil, kapitalist düzenin ihtiyaçlarına göre eğitimi biçimlendirmektir.

Her şeyden önce, diğer ülkelerde olduğu gibi artan eğitim masraflarından devlet bütçesinden ayrılan payın kısılması amaçlanıyor. Nitekim eğitim için yapılması gerekli masrafların bir kısmı daha, il özel idarelerine devredildi.

Sekiz yıllık temel eğitim, 7-15 yaş arası çocukları okulda tutuyordu. MÜSİAD’ın ’8 yıllık eğitim tahribat yaptı’ diye yorumladığı bu durumun somut etkisi, çocuk işçiliğinin düşüşü oldu: Resmi rakamlara göre 1994’de 1,5 milyon çocuğun çalıştırıldığı hesaplanırken, bu sayı değişiklikle üçte bir oranında geriledi.

Şimdi yapılan değişiklikle 4 yıllık ilk kademeden sonra, çocuk okul dışında, açık öğretim gibi, eğitim alabileceği için çocuk işçi sayısı yeniden artacak. Zaten resmi çıraklık yaşı 14’den 13’e indirildi. Üstelik çocuğun okuldan ayrılma yaşı, bir yıl öne alınıyor. Bugün 7-14 ilköğretim, 16-18 ortaöğretimdir (lise). Yeni düzenleme ile ilköğretimi 6-13 yaş, ortaöğretim 14-17 yaş oluyor.

Beş sayfalık kanuna sekiz sayfa gerekçe yazılmış! Çünkü esas niyet orada söyleniyor.

Örneğin, “özellikle kırsal kesimde kesintisiz eğitim nedeniyle pek çok köy okulunun işlevsiz kalışına, küçük yaşlardaki öğrencilerin yatılı bölge okullarında ya da taşımalı eğitim için tahsis edilen servislerin kat ettiği uzun mesafelerde çektikleri eziyetlere …” deniyor. Burada söylenmek istenen, kırsal kesimde her çocuğu sekiz yıl okutmak için çok masraf yapıldığı ve zorunluluğu 4 yıla indirerek, kalan süreyi de açık öğretim yoluyla okuyabileceği için masrafın yarı yarıya azalacağıdır.

Belirtilen gerekçelerden biri de kesintisiz eğitimin meslekî eğitime darbe vurduğu. Ve bu nedenle “insanları, yararlı ve üretken olabilecekleri meslek dallarına küçük yaşlardan itibaren yöneltmek ve onlara bu anlamda gerekli eğitimi vermek” gerektiği belirtiliyor.

Bu da, işçi ve yoksul çocuklarının meslek eğitimine yönlendirilmesi demek. Bugün bu yönlendirme 8-9 yıl eğitimden sonra, 14 hatta 15 yaş civarında oluyor. Yeni yasa ile 10-11 yaş civarında olacak, 13 yaşında da çıraklığa başlanabilecek. Yani işçi çocukları için yapılan eğitim masrafı azalacak. Böylece hem bütçeden tasarruf yapılacağı gibi işçi ücretlerinden de tasarruf yapılacak, hatta çıraklardan sigorta pirimi kesildiği için SGK’dan da tasarruf olacak.

Yeni kanunda “devlet eğitimi parasızdır” dese de velilerin ceplerinden eğitim için yaptıkları masraf her geçen gün artıyor. Bunun yanında artan çocuk ve genç nüfusuna oranla devlet bütçesinden yapılan harcama aynı oranda artmıyor.

Eğitim, bir devletin kurallarının, değerlerinin genç kuşaklara aktarılmasıdır. Bugün Türkiye devletinin temel değerleri; işçi sınıfının sömürülmesi, bir avuç aç gözlü patronun kasalarının tıka basa doyurulması için her şeyin yapılmasıdır.

Bu sistemin özünde dayanışma, mücadele, örgütlenme gibi işçi sınıfının değerlerinin hor görülmesi, başka halkaların aşağılanması, ırkçı, dinci ve milliyetçi, boyun eğmeyi, rıza göstermeyi, itaat etmeyi öğreten bir eğitimdir. Ne sekiz yıllık eğitim ne de 4+4+4 bu konuda tek bir değişiklik getirmedi. Oysa esas sorun budur! (07.04.2012)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2012  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 166 - 11 Nisan 2012  Site yaşamını izle Başyazı   ?