Sinif Mucadelesi
Suriye

Gözlemciler olsun ya da olmasın, diktatörlük baskılara devam ediyor

Perşembe 16 Şubat 2012

Arap Birliği’nin 60 kadar gözlemcisi, 26 Aralıktan beri, Esad’ın diktatörlük rejimi ile Arap Birliği’ne bağlı kurum ve kuruluşlar arasında anlaşmaya varılan ’’krizden çıkış protokolünün’’ belli belirsiz uygulamalarını gözlemlemek için Suriye’ye gitti. Bu uzlaşmaya göre, Suriye ordusunun kentlerden çekilmesi, barışçı protesto gösterilerine izin verilmesi ve krizin başlangıcı olan 15 Mart 2011’den beri tutuklananların serbest bırakılması gerekiyordu.

Arap Birliği, Arap devletleri arasındaki krizden çıkmak istiyor. Açıkçası, eğer müdahaleleri, Suriye’de halkın aylardan beri rejime karşı ifade ettiği isyanı sakinleştirebilirse, Arap ülkeleri yöneticilerinin bulundukları konumları için endişelenmelerine gerek kalmayacak, çünkü onlar da koltuklarının gidebileceğinden korkuyor.

Gözlemcilerin başında, Darfur kitlelerinin isyanının bastırılmasında rol oynayan, askeri haber alma teşkilatının eski şefi, Sudan generali Mustafa El Dabi’nin bulunması umut verici olmasa gerek. Suriye’de sekiz günlük gözlemlerinin sonucunda yaptıkları değerlendirme de, bu izlenimi doğruluyor.

Öncelikle, Sudanlı general, şehir sakinlerinin vahşice bastırıldığı Humus şehrini ziyareti sırasında, ’’dehşete düşülecek bir şey’’ görmediğini açıkladı. Sonuç olarak, Darfur’dan farklı bir şey yok!

Bununla birlikte, rejimin güvenlik kuvvetleri, gözlemciler olsun ya da olmasın, protesto göstericilerini katletmeye devam ediyor. Krizin başından beri gerçekleştirilen baskıların kurbanları olan 5 bin kişiye, son bir haftada öldürülen 150 kişi daha eklendi. Diğer taraftan, hapsedilen 14 bin kişiden çoğu işkence gördü ve bunların sadece 755’i serbest bırakıldı.

Rejim protesto göstericilerine karşı «terörizm» yaptıklarını iddia ederek aylarca süren baskı uyguladıktan sonra, sanki cezaevinde kalanların elleri kana bulanmış durumdaymış gibi, arsız bir biçimde, serbest bıraktıkları tutuklular için ’’ellerinde Suriyeli kanı yok’’ diye açıklamada yaptı. Ama eğer birilerinin elinde kan varsa, bu öncelikle Esad rejiminindir.

İnsan Hakları Örgütü, Suriyeli yetkililerin, çok sayıdaki tutukluyu, gözlemcilerin giremediği askeri bölgelere yolladıklarını da belitti.

Gözlemcilerin sayısı 500’e ulaşıyor. Ama sayıları ne olursa olsun halkı koruyamıyorlar. Arap Birliği’nin bir parçası olan Arap Parlementosu başkanı, ’’Suriye rejimi masum sivilleri öldürmeye devam ederken, çok sayıda insanın öldürüldüğünü, bunlar arasında çocukların da bulunduğunu ve bütün bunların gözlemcilerin varlığında gerçekleştiğini’’ belirtip ’’şiddetin tırmandığının’’ altını çizerek, Arap gözlemcilerinin derhal geri çekilmesi çağrısında bulundu.

Her durumda, gözlemcilerin bu hem gülünç hem de acınacak halleri kitlelerin kızgınlığını gidermedi. 30, 31 Aralık günleri Huma’da yeniden gösteri yapmaya çağrılan yüz binlerce kişi, onları dağıtmak için atılan çivili bombalara meydan okudular. Bu da kitlelerin diktatörü düşürmede ne kadar kararlı olduklarını gösteriyor. LO (06.01.2012)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2012  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 164 - 3 Şubat 2012  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?