Sinif Mucadelesi

İşte, onların düzeni!

Çarşamba 14 Mayıs 2008

Bazı sendikaların 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama taleplerinin görüşüldüğü Bakanlar Kurulu toplantısının çıkışında başbakan, bu talebin reddedilme gerekçesi olarak "ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar" dedi. Ayaklar diye bahsettiği, işçiler, emekçiler. Dervişin fikri neyse zikri odur misali başbakan, bu sözleriyle her şeyi var eden, onun bu sözlerinin televizyonlarda yayınlanmasını sağlayan makineleri üreten, ona oy veren milyonlarca emekçiyi güya aşağılamaya çalıştı. Daha önce de işsizleri, köylüleri aşağılamıştı. Ardından yaptığı gaf tepki alınca önce sözlerim çarpıtıldı diyen başbakan, iki gün sonra da, utanmadan, işçi sınıfının uluslararası "birlik, mücadele ve dayanışma" günü olan 1 Mayıs’ı "emek ve dayanışma günü" olarak ilan ettiğini açıkladı!

1 Mayıs günü herkes başbakanın bu sözlerinden neyi kastettiğini, "kıyamet"i nasıl önlediğini, işçilere karşı gerçek tutumunu somut olarak gördü.

Başbakanın bu sözleri ve tutumu işçi sınıfı için bir aşağılama değil. Çünkü işçi sınıfının, toplumun çoğunluğunun çıkarları temelindeki bir toplumda, yani ayaklar baş olduğunda, başbakanın temsil ettiği sermaye sınıfı için gerçekten kıyamet kopmuş olacak.

Çünkü onlar, işçi sınıfı için anlamlı olan her şeyi, örneğin işçinin ürettiklerine el koyamadıkları, işçiyi baskıyla daha fazla çalıştıramadıkları, istedikleri zaman işçi atamadıkları, üretimin ve çalışma düzeninin işçiler tarafından belirlendiği, zengin-fakir ayırımının silindiği bir toplumu kıyamet olarak görüyorlar.

AKP hükümeti, 2002’de ilk kez iktidara geldiğinde ilk çıkardığı kanun, patronlara vergi affı, ikincisi ise bugün uygulanan İş Kanunu olmuştu. İş Kanunu, önceki hükümetlerce gündeme getirilmiş ama tepkiler ve eleştiriler nedeniyle çıkmamıştı. Bugün, artan taşeronlaşma, iş kazaları, sigortasız, sendikasız, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaşması biraz da bu yasanın marifeti.

Tuzla’da tersanelerde, eğitim gerektiren tehlikeli işlerde on binlerce işçi, günlük yevmiye ile günübirlik çalıştırılıyor. Bu, yasal, İş Kanunu buna izin veriyor. Çalışma Bakanı, tersaneleri gezip, taşeronlaşmada sorun yok diyor, çünkü kağıt üstünde gerçekten sorun yok.

İşçiler açısından sendikalı olmak, hatta sendika lafının edilmesi bile sigortalı olmak, asgari de olsa yasalara uyulması, denetim demek. İş Kanunu, daha önce 1 işçinin dahi çalıştığı yerde sendikalı olunabilirken bu yasa bunu 10’a yükseltti. İşte bugün ikide bir kaçak atölyelerde patlamalar oluyor, işçiler can veriyor.

İkinci AKP hükümetinin ilk icraatlarından biri ise, SSK’nın değiştirilmesi oldu.

Erdoğan ayakların baş olmaması için çırpınıyor. Çıkar mücadelesinde birbirlerini boğazlamak isteyen her çeşit sermayenin gönlünü yapmak için koşturuyor. Bir tarafta Avrupa ile iş ortaklıkları olanlar için Avrupa Biriliği’ne yaltaklanıyor, öte yandan krize karşı para bulmak ve islami sermaye ile iş ortaklıkları olanlar için iş anlaşmaları, kelepir satış peşinde koşuyor.

Erdoğan, Türk sermayesinin hükümetini yönetiyor, işçi sınıfının Kürt yoksullarının sorunları gündeme gelirse, geçiştirmek için birkaç laf ediyor, sonra eski işlere devam.

Bu laflarından biri de belediyede işçilik yapması. Ama belli ki, o köprünün altından çok su aktı. Zaten çoğu zaman da tüccarlığıyla övünmesi bunu gösteriyor. Başbakan bu işte de fazla başarılı olamadı, bu nedenle şimdi en büyük tüccarların, her çeşitten para babasının en iyi hizmetkarı olmak için uğraşıyor. Sonunu göreceğiz.

İşçi sınıfının sömürüsü üzerine yükselen kapitalist düznde her şey bunu sürdürmek için düzenlenmiştir. Bu düzende işçilerin bu gerçeği görmesi, önemini hissetmesi ve kendi çıkarları temelinde örgütlenip mücadele etmesini engellemek için bin bir çeşit önlem var. İşçilerin horlanması, aşağı görülmesi, yok sayılması, susturulması bunlardandır.

Ancak her şeye rağmen, işçi sınıfının kendi çıkarları ve değerlerini yaygınlaştıracak, toplumda hakim kılacak gücü vardır. Bu, birlik, mücadele ve dayanışmadan geçiyor! (01.05.08)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2008  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 119 - 2 Mayıs 2008  Site yaşamını izle Başyazı   ?