Sinif Mucadelesi

Ekonomi iyi de olsa kötü de olsa emekçilerin tek gücü mücadeleleridir

Cuma 16 Eylül 2011

Seçim döneminde hem hükümetin hem de muhalefetin ileri sürdüğü ekonomik ve siyasi vaatlerinin gerçekleştirilmeye başlandığına dair basında duyurular yapılıyor. Taşeron işçilerin haklarına ilişkin, emeklilerin aylıklarına, işsizliğin önlenmesine ilişkin kimi düzenlemeler duyuruluyor.Bunların çoğu gerçekleştirilmiyor ya da emekçilerin yararına değil, patronların yararına uygulanıyor ama sonuçta hükümet düzeyinde ekonomik duruma ilişkin olumlu bir hava sürdürülüyor.

Geçen ay liranın yüzde 20 civarında değer kaybetmesinden, borsanın dibe çakılışından söz bile edilmiyor. Avrupa ülkeleri, ekonomik krize karşı toplantı üstüne toplantı yapıp sözde çareler ararken, Türkiye’de durum farklı.

Yunanistan, Portekiz, İrlanda, İspanya’nın ardından Avrupa’nın daha büyük ülkelerinin kapısını çalan kriz, henüz Türkiye’ye gelmedi. Bunun ekonomik ve siyasi birçok nedeni var. Türk sermeyesi ve hükümetinin ötesinde uluslararası güçlerin planları, tercihleri ve çıkarlarının etkisi var.

Elbette ekonomik durum aslında siyasi tercihlere de bağlıdır. Bugün güçlü devletler, hatta güçlü patronlar, Türkiye gibi bir ülkenin ekonomisini, hükümetini kısa zamanda yıkabilir. Ancak şimdi Ortadoğu’daki gelişmeler ve başka çıkarlar nedeniyle Türkiye’nin istikrarlı olması isteniyor. Üstelik bu istikrarlı ortamdan, para sahipleri Türkiyeli emekçilerden daha çok kazanç elde ediyor.

Ancak tüm dünya ekonomisi birbirine bağlıdır. Ekonomisi ihracata ve ülke dışından gelen paraya bağımlı olan Türkiye, mutlaka krizden etkilenecek.

Bugün patronlar kâr rekorları kırarken, emekçilerin hakları, yaşam düzeyi, patronların kazancıyla aynı seviyede yükselmiyor. Çalışma koşulları hiç de iyileşmiyor. Kasaları tıka basa dolarken emekçilere hiçbir şey vermeye yanaşmayan patronlar, kriz kapıyı çaldığında, daha önce yaptıkları gibi herkesten önce feryadı basacaklar.

Hiçbir şey vermedikleri halde, tıpkı Avrupalı patronların ve hükümetlerin söylediği gibi işçilerin çok para aldığını, çok hakları olduğunu söyleyecekler.

En küçük bir işyerinde hak almak için mücadele gerekli. Ekonomik durum iyi iken de öyle, kötü iken daha çok gerekli. Bu nedenle şimdi haklarımızı ilerletmek için gelecekte de korumak için hazırlık yapmalı, örgütlenmeliyiz.

Emekçiler ve yoksullar için kendi öz çıkarlarını savunmak en acil görevdir. İşsizliği yok etmek için mevcut iş bütün emekçiler arasında, hiç bir satın alma gücü kaybı olmadan, paylaşılmalı.

Emekçilerin satın alma gücünü korumak için ücretler ve emeklilik maaşları, enflasyon oranında otomatik olarak zamlanmalı. Patronlar ve bankalar sakın paramız yok demesinler. Sıra ile büyük banka ve işyerleri milyarca kâr ettiklerini duyuruyorlar

Daha da önemlisi emekçiler ve yoksullar birleşip ekonomiyi denetim altına alıp, insanlığı felakete sürükleyen kapitalistlerin ellerinden ekonomiyi kurtarmalıyız. Bütün insanlık için bunun dışında bir çözüm yoktur. (05.09.2011)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2011  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 159 - 6 Eylül 2011  Site yaşamını izle Başyazı   ?