Sinif Mucadelesi

Kamuda sessiz sedasız imzalanan sözleşme

Cumartesi 6 Ağustos 2011

Yaklaşık 230 bin işçiyi ilgilendiren kamu işçilerinin sözleşmelerinin genel çerçevesini belirleyecek olan anlaşma, hükümet ile Türk-İş tarafından imzalandı.

İmzalanan çerçeve anlaşmaya göre kamu işçisinin 2011 zammı, altı aylık dilimler halinde yüzde 4+4 olacak. İkinci yıl zammı ise yüzde 3+3 olacak. Ayrıca, brüt 1.425 liranın altında ücret alanlara, bu miktarı geçmemek üzere 100-150 lira iyileştirme yapılacak. Ancak bu iyileştirmeden ne kadar işçinin yararlanacağı açıklanmadı.

Bu sözleşme genel çerçevedir, şimdi tek tek sendikalar, bu alt sınırı temel alarak, işyeri sözleşmeleri imzalacak.

Türk-İş genel merkezinin hükümet ile yürüttüğü sözleşme sürecinde bu yıl bir fark yaşandı. Sözleşme süreci hakkında basına ve işçilere hiç bilgi verilmezken birden bire “sözleşme imzalandı” açıklaması yapıldı.

Daha önce göstermelik olsa bile bazı açıklamalar, eylemler yapılırdı. Veya öyle görünmek için bürokratlar, birkaç işçiyi yanlarına alarak “şu kadar zam verilmezse imza atmayız” derlerdi.

Bugünkü durum Türk-İş açısından çok şaşırtıcı değil. Genellikle hükümetin verdiğiyle yetinir ama satın alma gücü korunmaya çalışılırdı. Şimdi enflasyonun bile altında kalındı. Sanıldığının aksine kamu işçilerinin ücreti düşük.

Örneğin Demiryol-İş sendikasının yaptığı açıklamaya göre önümüzdeki günlerde demiryollarına kadrolu olarak kamu işçisi statüsünde işe alınacak her türlü çalışana ödenecek ücret net 1.200 lira civarında. Zaten genelde kamu işçilerinin ücreti de bu civarda.

Seçim öncesi iyi giden ekonominin birden tersine dönmesine ilişkin açıklamalar nedeniyle iki haftada fiilen devalüasyon oldu. Paranın değer kaybı yüzde 18 civarında olduğu söyleniyor. İşyeri sözleşmeleri, Türk-İş’in çerçeve sözleşmesinin üstüne çıkmazsa, işçilerin parası daha ellerine geçmeden eridi demek.

Türk-İş’in yaptığı son araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması aylık 800 lira tutuyor. Bir aylık asgari geçim için gereken para ise 2.843 lira olarak hesaplandı. Sendikacılar, kendi yaptıkları tespitlere bile göz yumuyorlar.

Son zamanlarda Türk-İş’in görevini, hükümetle daha yakın ilişkiler içindeki Hak-İş konfederasyonu almıştı. Hatta varlığını AKP’ye borçludur. Çünkü geçtiğimiz yıl başında yürürlüğe girmesi gereken yasanın uygulanması ertelenmeseydi, hem Hak-İş’in hem de DİSK’in üye sayıları yetersiz olduğu için sözleşme imzalayamayacaktı.

Çalışma Bakanı, Türk-İş’in iki üç sendikası dışında, tüm diğer sendikaların yüzde 10 işkolu barajı nedeniyle sözleşme yetkisinin altında olduğunu açıkladı. İşte bu nedenle Hak-İş, üç gün sonra kendisine üye 50 bin kamu işçisi adına aynı çerçeve sözleşmeyi imzaladı.

Bu çerçeve sözleşmenin altına inilmeyecek ama her işyeri kendi sözleşmesini yükseltebilir. Örneğin Petrol-İş, grev kararı astığı bazı işyerlerinde yüzde 5+5’e sözleşme imzaladı. Daha önce DİSK, özel sektörde metal işkolunda, birkaç gün grev yaparak, hatta sadece grev kararı asarak ancak işçilerin mücadelesiyle yüzde 10’un da üzerine çıktı.

İmzalanan çerçeve sözleşmeye işçilerden bir tepki gelmedi. İşsizliğin sürdüğü ve kriz kapıda sözlerinin söylendiği bu günlerde işçiler, tepkisizliğe itiliyor. “Sessiz kalıp işimizi sürdürelim” görüşü binbir yolla işçiler arasında yaygınlaştırılıyor ama öyle olmadığını bir kez daha yaşayarak görecekler.

Belki hükümet böyle sorunsuz bir şekilde sözleşmeye imza attığı için mutlu olmuştur. Sendika bürokratları da. İşçiler ne kadar kabullenmiş gibi görünse de işyerlerinin sözleşmeleri yapılırken de böyle süreceği anlamına gelmiyor. (25.07.11)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2011  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 158 - 1 Ağustos 2011  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?