Sinif Mucadelesi

TÜSİAD’lı patronlar için ölenlerden çok kendi kasaları önemli

Cumartesi 17 Temmuz 2010

Haziran ayı içinde tırmanan PKK saldırıları sonrasında yaşananlara TÜSİAD’da sessiz kalmadı ve bir basın toplantısıyla tepkisini belirtti. Uzun zamandır süren savaş durumuna karşı, bundan öncede çeşitli defalar ikiyüzlü tepki gösteren patronlar kulübü, savaş için yapılan harcamaların ekonomiye kazandırılması için devamlı hükümetlere ve orduya baskı yapıyordu.

Şimdiye kadar doğudaki savaş için 500 ila 1000 milyar dolar arasında bir kaynak aktarıldığı ve bu kaynakla şu kadar hastane, bu kadar okul yaptırılacağı ve binlerce bölge insanına iş olanağı sağlanacağı söylendi.
Aslında TÜSİAD bu tavrıyla; “savaş için harcanan parayı bize verin biz de bu parayla yatırım yapıp dünya ile rekabet edebilelim ve iş olanağı sağlayalım” diyordu. Bir anlamda 2000 sonrası gelişmelerde bu yönde devam etti. Türkiye’nin ticaret hacmi 2008 itibariyle 250 milyar dolardan 750 milyar dolara çıktı fakat işsizlik rakamlarına baktığımızda bu rakamın bir türlü düşmediği hatta son yaşanan krizde gördüğümüz gibi yüzde 15’lere çıktı.

Bugün TÜSİAD’ın tepkisi Kürt Açılımı’nın sonrasında yaşanan bazı olumlu gelişmelerin hükümet bazında yürütülemediği ve içinin boş bırakıldığı yönünde. Geçmişteki hataların yapılarak tekrar OHAL gibi uygulamaların kesinlikle kabul edilemeyeceği ve sivil toplumun tüm barışçı unsurlarının bir araya getirilerek konunun tartışılması gerektiğini ve susması gereken yegâne unsurun silahlar olduğunu söyleyerek siyasetteki kavgaların bitmesi gerektiğini uygun bir dille söyledi. Ve sanki esas suçlu PKK’dır imasını yaratan “ilk adımı örgüt atsın” demeyi de unutmadı.

Ayrıca TÜSİAD, ekonomik güçlerini bir bir sayarak hükümet ve muhalefete biz toplumun tümüyüz diyor. Kamu dışı üretimin yüzde 65’i, istihdamın yarısı, ithalat-ihracat hacminin yüzde 85’i ve kurumlar vergisinin yüzde 90’ını biz gerçekleştiriyoruz diyerek gerçekleri çarpıtıyor. Biz istemezsek hiçbir şey olmaz, kendi konumlarınızı bize borçlusunuz diyor.

Bazı rakamlar 600 üyesi bulunan TÜSİAD’ın Türkiye genelinde 759 işyerinin bulunduğunu ve bu işyerlerinin sadece 40’nın doğa ve güney doğuda olduğunu gösteriyor. Yani TÜSİAD üyelerinin işyerlerinin sadece yüzde 5’i bu bölgede istihdam yaratıyor.

TÜSİAD başkanı Ümit Boyner, basına yaptığı bir açıklamada; “güneydoğuya yatırım konusunda güvenlik konusuna ve altyapı eksikliliğine” dikkat çekerek teşviklerin yeniden ele alınması gerektiğini vurgu yapıyor. Ve “biz neticede kalkınma örgütü değiliz, hükümet değiliz” diyor.

Kısacası TÜSİAD, Kürt illerinde de sömürüye hazırdır ama devletin emekçilerden ve yoksullardan vergi yoluyla topladığı paranın bir kısmını kamu hizmetlerinden önce patronlara zemin hazırlayacak ve güvence sağlayacak harcamalara gitmesini istiyor.

Bundan başka toplumda vergi yükünü taşıyan herkesin parasının hesabını sormak, kaynakların adil dağıtıldığından emin olma hakkından bahsediyor. Tabii bütün bunlar palavra!

Bugünkü değişen ekonomik koşullarda kendilerinin dünya piyasalarında etkin bir yer kapmak ve kendi konumlarını daha da sağlama alma çabası içinde olan Türkiye burjuvazisi kendi içerisinde bir savaş hali istemiyor çünkü bu kendisini zayıflatarak sömürüden daha az pay kapmalarına ve kasalarının daha yavaş dolacağını gösterir.

Nitekim, bölge üzerinden Irak’a yapılan ticaret, son 7 yılda Türkiye’nin dış ticaretinde 11’inci sıradan 5’inci sıraya çıktı. Patronlar, bu pazarda yer almak istiyor.

1980 darbesi sonrasında öldürülen, kaybedilen, idam edilen, işkenceden geçirilen, yıllarca hapsedilen binlerce işçi, öğrenci, kimin çocuklarıydı? O zaman için kendi hâkimiyetleri tehdit altındaydı.

Bugün bizlere düşen haramilerin hakimiyeti altında ezilen milyonlarca Kürt ve Türk işçilerin çıkarları doğrultusunda politikalar üretip uygulayabilecek ve haramilerin hakimiyetine son verecek bir oluşumu gerçekleştirmek için çalışmaktır.

Bunun ilk adımlarından bir tanesi Kürt halkına uygulanan ulusal baskı ve teröre son verilmesidir. (01.07.10)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2010  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 145 - 2 Temmuz 2010  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?