Sinif Mucadelesi

KKTC seçimleri

Çarşamba 26 Mayıs 2010

18 Nisan Pazar günü KKTC’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini, ilk turda oyların yüzde 50.4’ünü alan sağcı Ulusal Birlik Partisi (UBP) adayı Derviş Eroğlu kazandı. Hemen ardından Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri bakanı Davutoğlu tarafından tebrik edildi. AKP hükümet yetkilileri adeta açıkça belirleyici onlar olduğuna vurgu yapmak için Kıbrıs görüşmelerinin eskisi gibi devam edeceğine vurgu yaptılar.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) adayı solcu diye geçinen eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ise oyların yüzde 42.3’ünü alarak seçimi kaybetti. Hâlbuki bir önceki seçimi Mehmet Ali Talat çok büyük farkla kazanmıştı. Bu kadar oy kaybının nedeni ne?

M. A. Talat iktidar olmadan önce, özellikle de 1998 ile 2002 yılları arasında Eroğlu’nun partisi UBP iktidarda idi ve hem kriz nedeniyle uyguladığı kemer sıkma siyaseti hem de Rum tarafı ile anlaşma istemeyip “çözümsüzlük, çözümdür” çizgisinden dolayı çok yıpranmıştı. İşte böyle bir ortamda CTP hem Türkiye’ye hem KKTC’deki sermaye çevrelerine ciddi güvenceler verdikten sonra onların desteğini aldı. Örneğin bir önceki seçimlerden önce sermaye çevreleri açıkça CTP’ye büyük mali destek sağlamışlardı.

M.A.Talat ve CTP iktidar oldukları yıllarda söylem olarak Eroğlu’nun UBP’sinden farklı ifadeler kullanmış olsalar da Eroğlu’nun daha önce uygulamaya başlamış olduğu kemer sıkma siyasetlerini devam ettirdiler. Özellikle de fiyat zamları sonucu satın alma gücünün önemli ölçüde düşmesi ve de kazanılmış haklara yapılan saldırılar, kitleler arasında hoşnutsuzluğa yol açtı.

KKTC’de 1974’den sonra adım adım uygulanan üretim sektörünün yok edilmesi (mevcut küçük sanayi ve tarım, özellikle de narenciye, üretiminin büyük darbeler yemesi) KKTC’yi büyük boyutlarda Türkiye’den gelen paraya bağımlı kıldı. Örneğin Türkiye’den bir ay para gelmezse memurların çoğu aylık bile alamazlar.

Uzun yıllardan beri KKTC’de tek örgütlü güç olarak Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) kaldı. Kitle eylemlerinin çoğu bu sendika önderliğinde oldu. KTÖS’ı hem ilkokul hem ortaokul hem de lise öğretmenlerinin ortak sendikasıdır. Genellikle de KTÖS çevreleri sol partileri destekliyor. Ancak CTP ve Talat iktidardaki uygulamaları yüzünden bu çevrelerde önemli destek kaybına uğradı. Talat’ın birinci turda seçimi kaybetmesinin en önemli nedeni de budur.

Şimdi Eroğlu her ne kadar da Meclis’te 24 sandalye ile (toplam sandalye sayısı 50’dir) çoğunluğa sahip olmasa da Serdar Denktaş’ın genel başkanı olduğu Meclis’te 6 sandalyeye sahip Demokrat Partisi’nin desteğine sahiptir ve de hiç çekinmeden uygulamaya çalıştığı kemer sıkma ve elde edilen haklara karşı siyaseti devam ettirmek isteyecektir. Örneğin sendikalar yasasını değiştirip bir sendikasızlaştırma sürecini başlatmak istiyor.

Son dönemlerde yapılan saldırılardan biri de ilkokul öğretmeni yetiştiren devlet okulu Atatürk Öğrenci Akademisine (AÖA) karşı yapılan saldırılardır. Şimdiye kadar ilkokul öğretmenlerinin eğitimi parasız, burslu ve iş garantili bir şekilde AÖA tarafından karşılanıyordu. Ancak bundan böyle bu alan da özel sektöre açılıyor. Özel sektöre ait Yakın Doğu Üniversitesi’ne de ilkokul öğretmeni yetiştirme yetkisi 2003’te verildi. Böylece UBP bir taşta birkaç kuş vurmuş olacak: Hem ilkokul öğretmelerinin hiçbir güvencesi kalmayacak, esnek uygulamaların kurbanı olacaklar, sendikaya üye olamayacaklar üstelik böylece bitirmek istedikleri KTÖS’ye de büyük bir darbe vurmuş olacaklar. AÖA öğrencileri, 28 günlük boykot ve de ardından yürüyüş ve oturma ve çadır eylemlerini devam ettiriyorlar.

İşçi marşı Enternasyonal’in belirttiği gibi kurtarıcı beklemek boşunadır. Kıbrıs’taki Türk ve Rum emekçiler, kendilerine “sol” diyen CTP ve AKEL de güvenmeden kendi öz güçlerine dayanarak haklarını savunmalıdırlar.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2010  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 143 - 10 Mayıs 2010  Site yaşamını izle Güncel… Güncel… Güncel…   ?