Sinif Mucadelesi

İngiltere, 6 Mayıs seçimi için kampanya : Kemer sıkma politikasına devam

Çarşamba 26 Mayıs 2010

İşçi Partisi’nin 13 yıllık hükümetinden sonra, 6 Mayıs’ta yapılacak olan seçim, belki de hükümetin başındakileri yenileyecek. Ancak kuşkusuz uygulanan politikayı yenilemeyecek.

İşçi Partisi, Muhafazakâr Parti ve Liberal Demokrat Parti olmak üzere üç büyük parti, son seçim sırasında yüksek sayılara ulaşan çekimserliği, yani sandık başına gitmemeyi (2005 yılında yüzde 40 idi) engellemeye çalışmak için, Amerikan usulü bir kampanya yapmak üzere anlaştılar. Bu kampanyada başbakanlık makamına aday olanların eşleri sahnenin ön planına itildiler. Böylece İngiltere’de ilk defa üç lider, televizyonda yüz yüze tartışmak üzere bir araya gelecekler. Dahası, İşçi Partili Gordon Brown ve rakibi Muhafazakâr Partili David Cameron, kampanyalarının yöneticisi olarak Obama’nın cumhurbaşkanlığı seçimi ekibinin eski üyelerinden birini görevlendirdiler.

Brown hükümetinin açıkça büyük sermayeye hizmet ettiği iki yıllık krizden sonra İşçi Partisi’nin oylarının azalacağı neredeyse kesin bir gerçek. Ancak İngiliz seçim sistemi, yani tek turluk çoğunluk sistemi belirsizlik yaratıyor. Son iki aydayapılan çok sayıdaki kamuoyu yoklamalarına bakılırsa, yaklaşık 40 yıldan beri ilk defa, ne işçi Partisi ne de Muhafazakârlar parlamentoda mutlak çoğunluğa sahip değiller.

Bu iki parti aynı zamanda seçmen kitlelerini harekete geçirmek için bütün güçlerini seferber ettiler. İşçi Partililer eğer gelecekteki hükümet, bütün diğer partilerin projelerinde bulunan kemer sıkma politikalarını uygulamaya koyarsa, seçimde azınlık olarak görünürse, «sosyal karışıklık tehlikesinin» baş göstereceğini söyleyerek, seçim malzemesi olarak kullanıyorlar. Muhafazakârlar, kendi sağlarındakilere ulaşabilmek için, kalburüstü patronları harekete geçirerek, kendi partilerinin yararına dilekçe imzalatmaya veya Avrupa’ya ve göçmenlere karşı sapkın kampanyalar yapmaya çalışıyorlar. Liberal Demokrat Parti’ye gelince, iki rakibinden oy alma ümidiyle onları sağdan ve soldan kuşatarak potansiyel hakem konumunu güçlendirmek için bütün gücüyle çalışıyor.

Bu seçimde işçi sınıfının hiçbir sorunu söz konusu edilmedi. ITV kanalında üç büyük parti arasında düzenlenen üç tartışma programının ilkinde, partiler birbirlerinden çok az olan farklılıklarını sanki büyükfarklılıklarmış gibi sergilediler. 6 aydan beri oy birliğiyle, mali sistemi kurtarmak için yapılan ve bugün Gayrı Safi Milli Hâsıla’nın yüzde 12’sini oluşturduğu tahmin edilen (Yunanistan’ın ulusal gelirine eşit) bütçe açığını azaltmanın “gerekliliği”ni vurguluyorlar. Hepsi de, çok küçük farklar dışında, tasarruf yapmaktan, sosyal harcamaların hızla azaltması, kamu sektöründe toplu işten çıkarmaları anlıyorlar. Tabii ki niyetlerini rakamlara dökmemeye çok dikkat ediyorlar. Ancak yorumcular, mart ayı bütçesi bazında yaptıkları tahminlerine göre, işten çıkarmaların gelecek 5 yıl içinde, kamu sektöründe yüzde 10 oranına, 500 bine ulaşacağını tahmin ediyorlar.

Bu açıdan İşçi Partililer, memurları ve postane çalışanlarını işten çıkararak şimdiden süreci başlattılar. Son haftalarda, yeni posta hizmetlerinin «modernleşmesi» anlaşması çerçevesinde, 30 bin işin ortadan kaldırılıp işçi çıkarılması uygulaması sendikaların desteğini aldı. Kemer sıkma politikaları, özel tren şirketlerinin hesabına, demiryolları şebekesinin işletmesini devlet yardımları sayesinde garantileyen kamu şirketi Network Rail’de büyük tahribatlar yapıyor. Örneğin sadece rayların bakımı ve onarımı sektöründen 1.500 işçi çıkarılmasıyla kalınmadı, aynı zamanda rayların yenilenmesi projesinde yapılan kısıtlamalar ve indirim, bir alt şirketi iflasa sürükledi ve 2 bin işçinin işsiz kalmasına neden oldu. Üstelik de bütün bunlar Avrupa’nın en kötü,harap demiryolu şebekesi için söz konusudur.

Daha önce İşçi Partililer tarafından kemer sıkma politikasını tatmış olan işçi sınıfı, yeni hükümetten, sadece, krizin bedelini kendisine ödetmek için sonuçları ne olursa olsun kemersıkma politikasını sürdürmesini bekleyebilir. Tabii ki, gerilen ipin bir anda kopması gibi, uzun zamandan beri biriken işçi sınıfının öfkesi patlarsa kemer sıkma politikası uygulanamaz. LO (23.04.2010)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2010  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 143 - 10 Mayıs 2010  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?