Sinif Mucadelesi

Sendika-işveren ortaklığı, sözleşmeye yansıyor

Perşembe 11 Şubat 2010

Toplusözleşme görüşmeleri başladı. 12 Ocak’ta kadrolu işçilerin, 13 Ocak’ta taşeron işçilerinin oturumu yapıldı. Sendikacıların yaptığı açıklamaya göre kadroluların görüşmesinde, sözleşmenin ilk 20 maddesi görüşüldü ve aynen kabul edildi. Bizim sözleşme görüşmesinde ise ilk 9 madde geçti. Bir hafta sonra ikinci görüşme var.

Eski sözleşme aynen taslak haline getirildi, iş güvenliği, işçi sağlığı, idari maddelerde herhangi bir değişiklik yapılmadı. İşçilerin istediği değişiklikler, dikkate alınmadı ve taslağa konmadı. Tek farklılık ücret zammının %25 olarak konması.

Bu taslağa bakılırsa, sözleşme öncekilerden daha kötü olacak. Dört yıl önceki sözleşmede, işçilere sabun verilmesi gibi önemsiz görünse de yeni bir şeyler alınmış, taban ücret belirlenmiş, onun üstüne %25 zam istenmiş, böylece doğru olarak aynı işyerinde aynı koşullarda çalışanların ücretlerini eşitleme amacı güdülmüştü. İşçilerin çıkarlarını esas almayan, işverenle sürtüşmeyi, ittifakının bozulmasını göze alamayan bir sendikacılık anlayışı terk edilmeyince onun isteklerine boyun eğmek zorunda kaldılar. İşçilere hiçbir şey yaptırmadan, örneğin grev, direniş, iş yavaşlatma gibi yasal ve meşru hakları kullandırmadan, ne yapalım işveren vermiyor dediler. Bu dönemde zaten var olan üç ayrı yevmiye çeşidinin üstüne seyyanen %25 zamlık görüşmelerle oturdular ve anlaşılıyor ki bu inançsız, teslimiyetçi, yüreksiz anlayışa sessiz kaldıkça taleplerimizi işçiler arasında, işçilerin hak ve menfaatlerini önde tutan bir anlayış ortaya çıkarak, yasal ve meşru haklarımızı da kullanarak taleplerimizi işverene kabul ettirebiliriz.

Sendika yöneticisi olma ayrıcalıklarıyla günlerini gün ediyorlar. Sözleşme bir an önce bitsin de nasıl biterse bitsin! İşçilerin geçim, kira ulaşım, kısaca yaşam koşulları onların derdinde bile değil. Sorunlarımız ancak diğer çalışanlarla dayanışarak, birlikte mücadele ederek ortadan kaldırabiliriz. Dolayısıyla tekel işçileriyle, itfaiye işçileriyle ortaklaşabilmek için iş yerinde işi durdurarak, kitlesel ziyaretlerle işçi kardeşlerimize destek olmalıyız. Çünkü onların yenilgisi, yenilgimiz, kazanımları, kazanımımızdır.

Sendikacılar, bu konuda üzerlerine düşeni yapmıyorlar. Destek ve dayanışma, işyeri düzeyinde sınıf bilinçli işçilerce ya da sendika bürokratları düzeyinde yapılıyor ve etkisiz kalıyor.

Belediye başkanının parti kurma çalışmalarına, Türkiye’nin doğusundaki, batısındaki tüm illerde yapılan toplantılara çalıştırdığı işçiyi her düzeyde katıyor. 17 Ocak İzmir mitingine çalışanı, aracı, gereciyle kattı. Tüm mali olanakları aktardı. Toplusözleşmede ise para yok, olanak yok diyorlar. Sendikacıların, işçi arkadaşlarımızın sürdürdüğü direnişlere bizleri ortak etmeyişleri, bu duruma sesiz kalmaları, sendika-işveren ittifakının boyutunu, derin ilişkiyi göstermektedir. (Bir işçi)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2010  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 140 - 5 Şubat 2010  Site yaşamını izle Fabrikalardan... İşyerlerinden  Site yaşamını izle Belediye   ?