Sinif Mucadelesi

Zirveden zirveye, toplantıdan toplantıya Başbakan nereye koşuyor?

Perşembe 15 Ekim 2009

Başbakanın önce Birleşmiş Milletler ardından G-20 toplantılarına katılması ve burada yaptığı konuşmalar, medyada çok önemli imiş gibi yansıtıldı.
Sözde uzmanlar, söylenen her cümleye, yapılan görüşmeye uzun yorumlar yaptılar, bazen birbiriyle çelişen anlamlar yüklediler.

Ardından Meclis’in açılışı geldi. Bu hafta da sırada AKP Kongresi ve IMF toplantısı var. Medyada, bütün gün siyasilerin ne yaptıkları konuşuluyor.

Sanki tüm bu gösterişli toplantılar, medyada gündemde tutulsun, herkesin aklında yer etsin, meşgul etsin diye yapılıyormuş gibi bir görüntü var.

Çünkü siyasi liderler, uzmanlar toplanıp, konuşup duruyor ama kitlelerin yaşamında çok sınırlı ve yavaş bir değişim veya ilerleme oluyor. Çoğu zaman da bu dönemde olduğu gibi gerileme var. Ne çatışmalar, ne açlık ne de kriz bitiyor.

Aslında kararlar, bu bir avuç siyasinin gezip eğlendiği gösterişli toplantılarda alınmıyor, orası bir tür gösteri yeri. Kararlar, büyük patronların toplantı odalarında alınıyor, siyasiler bunları sanki kitlelerin çıkarınaymış gibi anlatıp uygulamaya çalışıyor.

Başbakan’da bu toplantılara, ona verilen görevleri öğrenmek için katılıyor. Geri kalmış, gelişmiş devletlere bağımlı bir ekonomisi ve siyasi sistemi olan bir ülkenin başbakanı olduğu için bazen sırtı sıvazlanıyor, bazen azar işitiyor, bazen yer gösteriliyor, bezen horlanıyor.

Böyle bir ülkenin başbakanı olmak zor olsa gerek! Ucunda, ülkesinde pohpohlansa da, oralarda itilip kakılmak da var!

Başbakan, ABD başkanı Obama ile bir köşede yaptığı birkaç dakikalık görüşmede, o da tercüman aracılığıyla, önümüzdeki dönemde kendisine verilen görevleri öğrendi: Ermenistan, İran ve Irak ile ilgili olarak üzerine düşünenler. Bu ülkelerle olan gerginlikler, Türkiye’nin de ötesinde ABD’nin uluslararası çıkarlarına bağlı olarak gelişiyor.
Hükümete ise, bazen laf getirip götürme görevi veriliyor, bazen de daha fazlası. İşte günlerdir kafamızı şişiren konular bunlar!

Boyalı medya, Türkiye “bölgesel güç” olma yolunda gibi süslü sözlerle işi büyütüyor. Hükümete muhalif görünen sözde uzmanlar bile bu büyük başarı karşısında başbakana, bazı bakanlara hayranlıklarını gizleyemiyorlar.

Bu ne demek? Türkiye, kimin çıkarını, nasıl koruyacak. Dünya çapında güçler, Ortadoğu’da, Balkanlar’da, Kafkaslarda kitlelere ölüm ve yoksulluktan başka ne getirdi?

Devletler, bölgesel güçler, emperyalist tekellerin çıkarları uğruna halklara korkunç baskı uyguluyor. Böyle bir şeyin yamağı, parçası olmak için çırpınan başbakan, kıymet buluyor!

Bu, övünülecek değil, utanılacak bir durumdur. (03.10.09)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 136 - 2 Ekim 2009  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?