Sinif Mucadelesi

16 Haziran “Genel Direniş”

Çarşamba 3 Haziran 2009

İşçi sınıfının doğuşundan bu güne kadar hep iki sınıf arasında mücadele olmuştur. Bazen işçi sınıfı bilinçlenip mücadele için harekete geçtiğinde ezen sınıf her an hazırlıklı tuttuğu asker ve polisiyle işçi sınıfına saldırıya geçti. İşçi sınıfı, dünyanın her yerinde ve Türkiye’de çok darbeler yaşadı.

1960’lı yıllardan önce sadece iki parti vardı. CHP ve Demokrat Parti. Demokrat Parti iktidarı döneminde, başbakan Adnan Menderes, cumhurbaşkanı Celal Bayar yönetimi, bugünkü yönetime benzer bir iktidardı. “Ben ne dersem o olur” zihniyetli, gerici, her köye cami yaptırma, herkese namaz kıldırma peşinde, ABD’ye kesin itaat içindeydi. Bu hükümeti yıkan 1960 askeri darbesi oldu. Sivil yönetim sona erdi, cumhurbaşkanı, başbakan ve bazı bakanları yargılandı. Başbakan, iki bakanıyla asıldı, cumhurbaşkanı yaşlı olduğu gerekçesiyle asılmadı. Darbeci generallerin hazırlattığı 1961 Anayasası, Türkiye’nin en demokratik anayasası oldu.

Türk burjuvazisi, bu dönemden sonra 1970’lere kadar sanayiye yöneldi. O zamana kadar biriktirdiği sermaye ile ancak montaj sanayisi oluşturabildi. Sanayinin bu çarpık gelişmesi ve sermayenin bu sanayileşmeye yatırılması, 1970’lere gelinmeden bir ekonomik kriz doğurdu.

Ancak, bu dönemde artan işçi sayısı, işçi sınıfının sayısal ve bilinç olarak güçlenmesine yol açtı. İşçi sınıfı, krize giren burjuvazinin aksine mücadelesini gittikçe arttırmış, grevler ve başka mücadeleler yoluyla ekonomik ve demokratik haklarını arttırmıştı. Tüm bu mücadeleler, işçilerin bilincini de arttırıyordu. Sonuçta 15-16 Haziran’ı doğuracak patlamalar gelişti.

15-16 Haziran’ı yaratan sebepler, örgütlülüğü ve gücü gittikçe artan işçi sınıfını durdurma isteğiydi. Burjuvazi, işçi selini durdurmak ve önüne dalgakıran koymak için 1961 Anayasası’nın özgürlükçü maddelerini değiştirmek ve yerine baskıcı, kısıtlayıcı maddeler koyarak işçi sınıfının kazanılmış haklarını elinden almak istiyordu. Ama bunu başaramadılar. Çünkü karşılarında ilkokul mezunu olmayan dahi olmayan ama hakları için patlamaya hazır bir işçi sınıfı vardı.

İşçi sınıfı, burjuvazinin tanklarına, toplarına, polisine karşı kararlı bir şekilde iki gün direndi. Üç işçi katledildi. Her şeye rağmen 15-16 Haziran zaferle kazanıldı.

Bu sınıf mücadelesinden yenilgiyle çıkan burjuvazi, 12 Mart 1971 muhtırasıyla rövanşı almak istedi. Yapılan askeri darbe ile işçi düşmanı Nihat Erim hükümeti kuruldu. Adım adım işçi sınıfı yok edilmeye, sendikal haklar kısıtlanmaya, örgütler dağıtılmaya başlandı. Baskılar, sıkıyönetim, grev çadırlarına saldırılar 1980’e kadar sürdü.

12 Eylül 1980 askeri darbesi ise işçi sınıfına daha ağır zarar verdi. Fabrikalarda temsilci, delege ne kadar öncü işçi varsa toplandı, aylarca işkence yapıldı.

Her şeye rağmen işçi sınıfı yine ayakta. 15-16 Haziran’dan ders çıkarmak, o dönemin işçi sınıfının yolundan gitmek istiyorsak daha güçlü bir 15-16 Haziran yaratabiliriz.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 132 - 1 Haziran 2009  Site yaşamını izle Anma… Anma… Anma…   ?