Sinif Mucadelesi

Metal işkolunda sözleşme imzalandı; patronlar ücrete zam, işe son diyor : İşçi çıkarmak yasaklanmalıdır!

Çarşamba 7 Ocak 2009

Metal sektöründen 100 bin işçiyi ilgilendiren toplusözleşme görüşmelerinde Türk Metal Sendikası’nın ardından Birleşik Metal de sözleşmeyi imzaladı.

Esnek çalışmanın kabul edilmediği sözleşmeye göre işçi ücretlerine Birinci yıl ilk 6 ay için yüzde 4+0,19 YTL zam yapıldı. İkinci 6 ay için ücret zammı; TÜFE artış oranının yarı yüzdeli, diğer yarısı ise işyeri ücret ortalaması ile çarpılarak bulunacak miktar kadar artırılacak. İkinci yılın birinci ve ikinci 6 aylık ücret zamları ise TÜFE artış oranı kadar artırılacak.

Sosyal yardımlara ise birinci yıl için yüzde 15, ikinci yıl ise tüketici fiyatları endeksinin artışı oranında yapılacak. Yan ve sosyal ödemeler, sözleşmenin birinci yılı için yüzde 15, ikinci yıl ise TÜFE oranı kadar artacak.

Birleşik Metal’in bir yetkilisi, “Bizi tatmin eden bir sözleşme olmasa da krizin her geçen gün daha da çok hissedildiği bir dönemde yüzde 4’lük zam teklifinin bu orana çıkartılması sendikamız üyesi işçilerin mücadelesi sonucunda olmuştur. 4+0.19 YTL ücret zammı, yarısının yüzdelik yarısının da seyyanen yapılması anlamına geliyor. Yani düşük ücretlilerin kimisine yüzde 8 kimisine yüzde 10 olarak yansıyacak” dedi.

Sendika yönetimi, işçilerin mücadelesini öne çıkarıp, sözleşmenin başarılı olduğunu söylüyor, oysa sözleşme, çalışma koşullarının düzenlenmesine ilişkin gerilemeler nedeniyle işçilerin kaybıyla bitmiş görünüyor.

Örneğin, hafta içi yapılan fazla çalışma ücretleri yüzde 100’den yüzde 75’e düşürüldü. İhbar ve kıdem tazminat süreleri yasanın üzerinde uygulanan işyerlerinde yeni işe giren işçiler için yasa sınırına çekildi. İkramiye ödemelerinin aynı ücretler gibi fiili çalışma esasına göre yapılacak yani ücretsiz çalışmalar, izinler sayılmayacak. Fazla mesai ödemesini sona erdiren ve senelik izinleri yok eden 4 ay süreli denkleştirme ve telafi çalışması kabul edildi.

Metal işkolunda toplusözleşmenin bağlanmasının ardından yeniden ücretsiz izinler ve işten çıkarmalar başladı. Özellikle otomotiv yan sanayi başta olmak üzere, bu sektördeki birçok fabrikada kriz veya başka gerekçelerle işçi çıkarılıyor. Patronlar, adeta “ücrete zam, işe son” diyor. Örneğin Türk Metal’in aybaşında sözleşmesini bağladığı Beko’dan 600 işçi, Kale Kilit’te 30 işçi çıkarıldı.

Her yerde işçiler sessizce çıkışı kabul etmiyor, bazı yerlerde işlerini korumak için mücadele ediyor.

Önceki hafta Brisa ve Sinter Metal’de, geçtiğimiz hafta kriz gerekçesi ile 80 işçinin işten daha çıkarıldığı Tezcan Galvaniz işçileri bunu yaptı. Kendilerine işten çıkarmalar konusunda bir açıklama yapılmaması üzerine işyerini terk etmeyen işçiler, kendilerine “işten çıkarma olmayacağı” sözü verilmesi üzerine fabrikayı terk ettiler.

İşçiler fabrikadan ayrılıp, servislerine bindikleri anda megafonla işten atılan işçilerin isimlerinin anons edilmesi ve fabrika kapılarının kapatılması üzerine 300 aşkın işçi, İzmit Merkeze, 25 kilometrelik yolu 5 saatte yürüdü. Zaman zaman D-100 karayolunu trafiğe kapatan işçiler, polisin tutumunu protesto etmek için bir süre karayolunda oturdu. Sonra gün kendilerini fabrikaya kapatan işçiler, jandarma zoruyla dışarı çıkarıldı.
Metal işkolunda en büyük sendika olan Türk Metal, diğer sendikaları hiç dikkate almadan, onlarla görüşmeden aynı zamanda kendi üyesi işçilerle de hiç görüşmeden kapalı kapılar ardında patron temsilcileriyle anlaşarak sözleşme imzaladı.

İmzanın atıldığı günün ertesinde, işçi çıkarmalar başladı ve bürokratların sesi çıkmıyor. Bu durum, sendikayla patronlar arasında bir anlaşmanın olduğunu gösteriyor.

Sendikalar, sözleşmeye ayrı ayrı giriyor ama patronlar tek birlikler. Toplusözleşmelerde iş güvencesi sağlanmasına yönelik hiç bir talep ileri sürmüyor. Hatta, tazminatlar ödendikten sonra işçi çıkarmanın patronun hakkı olarak düşünülmesi için gayret ediyorlar.

İşçilere, sözleşme öncesinde çok çalışın, üretim artarsa ücretiniz artar deniyor, sözleşme döneminde ise kriz var, fazla veremeyiz. Ardından da kapı gösteriliyor. Bu her zaman böyle sürüyor ve sendika bürokratları buna karşı önlem almıyor, işçileri eğitip, hazırlık, örgütleme çalışması yapmıyor.

Ancak bunun bedelini, bürokratlar değil, işçiler ödüyor, hatta bütün işçi sınıfı ödüyor. Bu nedenle işçiler, bürokratları beklemeden işten çıkarmalara karşı mücadele etmek, iş güvencesi sağlamak için örgütlenmek zorunda. (01.01.09)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 127 - 2 Ocak 2009  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?