Her düzeyde şiddet artıyor
Bir çocuğu taciz ettiği iddia edilen bir kişi linç edildi, başka biri polis tarafından zorlukla linçten kurtarıldı.
Çocuklara yönelik şiddet hem artıyor hem de daha önce medya ve ilgili kurumlar tarafından yok sayılırken şimdi büyük kampanyayla duyuruluyor.
Taciz dahil olmak üzere, çocuklara yönelik şiddetin en yakın akrabaları, komşuları ve çocuğun korunmasından sorumlu olanlardan, örneğin okul veya kurs öğretmeni gibi erkeklerden geldiği biliniyor. Son olaylar da buna uygun.
Yabancılardan gelen saldırı en düşük düzeyde. Ancak en çok gündemde tutulan ve tepki gören bu saldırganlar oluyor. Bu durum, çocuklara yönelik şiddetin nedenlerinin anlaşılmadığını gösteriyor.
Çocuklar, kendileriyle ilgili olmayan, çoğu zaman aile bireylerinin aralarında veya dışarıda yaşadıkları sorunlar nedeniyle şiddet görüyor. Bu nedenle çocukların şiddet görmemesinin yolu ağır cezalardan veya linçten değil, toplumsal koşulların iyileşmesinden geçiyor.
Çocuklara yönelik suçlara verilen cezalar, birkaç kez artırıldı. Bunun da ötesinde ailelerin şikeyetçi olması daha kolay hale getirildi. Ancak bakış açısı yanlış olduğundan sonuç fazla değişmedi.
Son yaşanan linç ve linç girişimi, başka bir gerçeği de anlatıyor. Siyasilerin “toplumun talebi” diyerek cezaları ağırlaştırmalarına rağmen, kitlelerin hukuk sistemine, “bağımsız yargıya” hiç güveni yok. Gücü yeten suçluyu buluyor, hemen cezasını veriyor ve anında uyguluyor. Yukarıdan uygulanan devlet şiddeti, toplumun en altına kadar inmiş durumda.
Bu güvensizlikte haklılık payı var. Yetkili ve etkili kişilerin hukuk eliyle korunduğu durumlar ortaya çıkıyor. Ancak bu durumda, çocuk olsalar bile mağdurlar suçlu gösteriliyor, gizleniyor ya da gerçek değilmiş izlenimi veriliyor.
Şiddet gören çocukların ezici çoğunluğunun yoksul, şiddet uygulayanların da yoksul olduğu gerçeği durumu yeterince anlatıyor. (02.08.18)
